AK Parti İstanbul Milletvekili Müşerref Pervin Tuba Durgut, “Ne yazık ki yanmış, kavrulmuş, parçalanmış, enkaz altında kalmış tanınmaz haldeki küçücük bedenler için Gazze bir çocuk mezarlığına dönüşmekte” dedi.
AK Parti’li Durgut, 20 Kasım Dünya Çocuk Hakları Günü ve 25 Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele Günü dolayısıyla Türkiye’de yaşayan Filistin, Somali, Etiyopya, Kırgızistan, Arnavutluk ve Fas uyruklu kadın ve çocuklarla birlikte TBMM’de basın toplantısı düzenledi.
Durgut, Filistinli bir kadının, “Bu zulüm yetmedi mi ey dünya, bu zulüm yetmedi mi ey insanlar? Biz savunmasız insanlardık, ne suçumuz vardı? Çocuklarım, ellerimin arasından kayıp gitti, kollarımda öldü. Çocuklarım, hiçbir şey yememişti. Yemin olsun ki benim çocuklarım, açken katledildi” şeklindeki sözlerini hatırlattı.
Saldırıların artık son bulmasını dilediklerini söyleyen, Durgut, “Gazze’de 7 Ekim’den bu yana 8 bin 500 çocuk ve kadın öldürüldü. 788 bin 800 kadın ve kız çocuğu evsiz kaldı. 1 milyon 700 bin insan yaşadığı yeri terk etmek zorunda bırakıldı ve bunların yarısından fazlası çocuktu” ifadelerini kullandı.
‘ONLARCA PREMATÜRE BEBEK HAYATINI KAYBETTİ’
Durgut, Gazze’de elektriğin kesilmesinin, yaşam ünitesine bağlı hastalar için ölüm fermanı olduğunu belirterek, “Nitekim hastanelerdeki onlarca prematüre (erken doğan) bebeğin hayatını kaybettiğini öğrendik. Gazze’deki çocuklar okula gidemiyor. savaş bitse de birçok okulun öğrencilerinin çoğu artık hayatta değil. Ne yazık ki yanmış, kavrulmuş, parçalanmış, enkaz altında kalmış tanınmaz haldeki küçücük bedenler için Gazze, bir çocuk mezarlığına dönüşmekte” diye konuştu.
‘SİVİLLERE YÖNELİK İNSANLIK SUÇU İŞLENMEKTE’
Filistin’de yaşanan zulmü görmeyen dünyanın, insan ve çocuk haklarından bahsetme hakkının bulunmadığını aktaran Durgut, şöyle dedi:
“Kurallara göre hiçbir çocuk hayati ihtiyaçlarından ve temel hizmetlerden mahrum bırakılamaz. Cenevre Sözleşmeleri, savaşta sivillerin, hastaların korunmasına dair bir dizi uluslararası hukuk kuralları içermektedir. Bu kurallara rağmen Gazze’de sivillere yönelik büyük bir insanlık suçu işlenmektedir. İsrail, koordinatları daha önce paylaşılmış olmasına rağmen Gazze’deki Türk Filistin Dostluk Hastanesi’ni dahi vurdu.
Hastane, 9 bin kanser hastasının tek umudu olan tek onkoloji merkeziydi. Kanser hastanesinin bile bombalandığı yerde hangi uluslararası hukuktan bahsedilebilir? Bu duruma uluslararası topluluk daha fazla sessiz kalamaz. BM ve tüm ilgili kurumlar, Gazze’deki katliamlara son vermek için harekete geçmelidir, çünkü Gazze’deki kardeşlerimizin acilen barışa ihtiyacı var. Uluslararası toplum, bu insanlık suçlarını şiddetle kınamalı ve sorumluları adalet önüne çıkarmalıdır.”
‘ÇOCUĞUMUN ÇİZDEİĞİ TEK RESİM MEZAR VE ŞEHİT RESMİ’
Basın toplantısına 5 çocuğu ile birlikte gelen Gazzeli Dina Shehadabir, saldırılar yüzünden 12 yıl önce Türkiye’ye geldiklerini belirterek, “Biz yaşamak istiyoruz. Çocuklara kıyamıyoruz. Benim en küçük çocuğum 5 yaşında. Çizdiği tek resim, mezar ve şehit resmi. 2008’de benim oğlum 6 aylıktı. Şimdi 15 yaşında. Biz 12 yıldır memleketimize gidemiyoruz” dedi.