Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, “Cezayir’le ticaret hacmimiz geçen sene, bir önceki yıla göre yüzde 27 artışla rekor seviye olan 5,3 milyar dolara yükseldi” dedi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Cezayir- Türkiye İş Forumu’nda yaptığı konuşmada, “Cezayir’le ticaret hacmimiz geçen sene, bir önceki yıla göre yüzde 27 artışla rekor seviye olan 5,3 milyar dolara yükseldi. Artış eğilimi, bu sene de devam ediyor. 2023’ün ilk 10 ayında ticaret hacmimiz geçtiğimiz yılın aynı dönemine kıyasla yüzde 19’luk yükselişle 5 milyar dolara ulaştı. İnşallah sene sonunda 6 milyar bandını yakalamış olacağız” dedi.
Cezayir-Türkiye İş Forumu’nda konuşan Cumhurbaşkanı Erdoğan, 2020 yılındaki son ziyaretinin ardından dost ve kardeş ülke Cezayir’de bulunmaktan memnuniyet duyduğunu söyledi. İki ülke arasındaki ticari ve ekonomik ilişkilerin ele alındığını belirten Erdoğan, “Cumhurbaşkanı Abdülmecid Tebbun’la birlikte, yüksek düzeyli iş birliği konseyimizin 2’nci toplantısını icra ettik. Ayrıca mekanizmanın bundan sonra yüksek düzeyli stratejik konsey olarak devam etmesini kararlaştırdık. Görüşmelerimizde, ülkelerimiz arasındaki ticari ve ekonomik ilişkileri ayrıntılı biçimde ele aldık. Çeşitlenerek güçlenen işbirliğimizin ahdi zeminini tahkim edecek toplam 13 anlaşmaya imza attık.
Ortak bildirimizde, iş birliğimize dair gayretlerimizi Türkiye’nin, Cezayir’in ve bölgenin refahına ve huzuruna katkı sağlayacak şekilde artırma idaremizi vurguladık. Son dönemde hızlanan temaslar ve ziyaretler münasebetlerimize önemli ivme kazandırıyor. Cumhurbaşkanı Sayın Tebbun’la birlikte sahip olduğumuz karşılıklı iradenin meyvelerini başta ticaret ve ekonomi olmak üzere her alanda görüyoruz. Cezayir’le ticaret hacmimiz geçen sene, bir önceki yıla göre yüzde 27 artışla rekor seviye olan 5,3 milyar dolara yükseldi. Artış eğilimi, bu sene de devam ediyor. 2023’ün ilk 10 ayında ticaret hacmimiz geçtiğimiz yılın aynı dönemine kıyasla yüzde 19’luk yükselişle 5 milyar dolara ulaştı. İnşallah sene sonunda 6 milyar bandını yakalamış olacağız” ifadelerinde bulundu.
‘HEDEF 10 MİLYAR DOLAR TİCARET HACMİ’
Cezayir’deki fırsatları fark eden Türk yatırımcıların iki ülke arasında sağlam köprüler oluşturmaya devam ettiğini ifade eden Erdoğan, “İş birliği konseyimizin geçen yıl Ankara’da yapılan ilk toplantısında çıtayı daha da yukarı çekerek 10 milyar dolar hedefini belirlemiştik. Bu noktaya en kısa sürede ulaşacağımıza inanıyorum. Cezayir’de iş birliği imkanlarını fark eden yatırımcılarımız, ülkelerimiz arasında yeni ve sağlam köprüler inşa etmeyi sürdürüyor. Bizler de kendilerine yardımcı olmaya devam ediyoruz.
Cezayir’de faaliyet gösteren bin 400 civarında Türk ortaklı firma, yaklaşık 5 bin Cezayirli kardeşimize istihdam sağlamaktadır. Firmalarımız geniş bir yelpazede faaliyet gösteriyor. Bizler de şirketlerimizin, iş insanlarımızın, yatırıcımlarımızın önünü açıyor, işlerini kolaylaştırıyoruz” diye konuştu.
Tüm bu alanlarda örnek işlere imza atan ve Cezayirli kardeşlerinin de takdirini kazanan şirketleri tebrik eden Erdoğan, kendilerinin de şirketlerin, iş insanlarının, yatırımcıların önünü açtıklarını ve işlerini kolaylaştırdıklarını kaydetti.
İş dünyasının önünü açmak ve yeni yatırım imkanlarını teşvik etmekle mükellef olduklarını vurgulayan Erdoğan, “Bu anlayışla tüm kuruluşlarımız, ekonomik ve ticari ilişkilerimizin ahdi zeminini tahkim etmek üzere çalışmalarını hızla sürdürüyor. Ticaret Bakanlarımızın imzaladıkları Ortak Niyet Beyanı’yla müzakerelerine başlanacak Tercihli Ticaret Anlaşması’nın süratle neticelendirilmesi iş birliğimize büyük ivme kazandıracaktır. Müzakereleri devam eden Yatırımların Karşılıklı Teşviki ve Korunması Anlaşması’nın hayata geçirilmesi de her iki ülkedeki yatırımcılar için yeni bir teşvik unsuru olacaktır.” dedi.
Cezayir Cumhurbaşkanı Tebbun’la bu süreçlerin kısa sürede nihayete ermesi için müştereken çalışmaya devam edeceklerini söyleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Cezayir’in, yerli üretimin ve hidrokarbon harici sektörlerdeki kapasitesinin geliştirilmesine yönelik çalışmalarını takdirle takip ediyoruz. Enerji alanındaki köklü ilişkilerimizi bu kapsamda yeni bir vizyonla çeşitlendirerek, uzun vadeli ortaklığa dönüştürmek amacındayız. Kurumlarımız ve şirketlerimiz, bu amaçla birlikte çalışarak ortaklıklar geliştiriyorlar.” açıklamasında bulundu.
Erdoğan, Türk iş insanlarının özellikle Cezayir’deki iş birliği imkanlarını ve yeni fırsatları en iyi şekilde değerlendirmeye devam edeceklerine inandığını belirterek, “Cezayirli kardeşlerimizin Türkiye’deki yatırımlarını artırmaları için de gerekli kolaylıkları sağlamayı sürdüreceğiz.” diye konuştu.
‘İSRAİLLİ YÖNETİCİLERİN İŞLEDİKLERİ SAVAŞ SUÇLARI VE İNSANLIĞA KARŞI SUÇLARIN MÜEYYİDESİZ BIRAKILMAMASI ÇOK ÖNEMLİDİR’
Cezayir’in, Gazze konusunda en cesur ve güçlü tepkiyi veren ülkelerden biri olduğunun altını çizen Erdoğan, “Bugünkü görüşmelerimizde kardeşim Tebbun ile akan kanın durması için neler yapabileceğimizi detaylıca istişare ettik. 13 binden fazla Filistinli kardeşimizin şehit edildiği saldırılar, İsrail’in ve destekçilerinin gerçek yüzünü, niyetini, amacını bir kez daha deşifre etmiştir. İsrailli yöneticilerin işledikleri savaş suçları ve insanlığa karşı suçların müeyyidesiz bırakılmaması bu bakımdan çok önemlidir.” ifadelerini kullandı.
Gazzeli çocukları, bebekleri, kadınları ve yaşlıları vahşice katledenlerin sadece insanlık vicdanında değil, uluslararası hukuk önünde de hesap vermesi ve mahkum olması gerektiğini belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Diğer türlü zalimin daha da zalimleşmesinin, katliamlarına yenilerini eklemesinin önüne geçemeyiz. İsrail Devleti’nin bir daha benzer vahşete kalkışmaması için İslam dünyasıyla birlikte vicdan sahibi tüm ülkelere de sorumluluk düşüyor.
Şunu bir kez daha bilmemiz lazım, İsrail bir terör devletidir. Bunu söylemekten çekinmeye gerek yok, bildiğimiz gerçek bu, vaka bu. Öyleyse bunun hakkını vermek lazım. Bu yapılan vahşet, soykırım sebebiyle de süratle Lahey Adalet Divanına gitmesi gerekir. Onun için şu anda binlerce avukat arkadaşımız çalışmalarını sürdürüyor ve İsrail Devleti’ni başta Binyamin Netanyahu olmak üzere buraya göndermek ve burada da bunların yargılanmasını sağlamamız gerekiyor.” dedi.
‘NETANYAHU’YA İSRAİL HALKI BİLE SAHİP ÇIKMIYOR’
Cumhurbaşkanı 121 üykenin İsrail’in karşısında yer aldığına dikkati çekerek, “Hastaneleri, okulları, ibadethaneleri, camileri, kiliseleri vuranlar bunlar değil mi? Gazze’yi yerle yeksan edenler bunlar değil mi? Yani bunlar yaptırımsız mı kalacak? Yapanın yanına kar kalıyor mu diyeceğiz? Gereği neyse bunu yapmak için işte Birleşmiş Milletler’de ne oldu? 121 ülke İsrail’in karşısında yer aldı, 40 ülke çekimser kaldı, 14 ülke ise karşısında durdu, yani bizim karşımızda durdu ama kovalayacağız çünkü Netanyahu gidicidir.
Artık Netanyahu’ya İsrail halkı bile sahip çıkmıyor. Eğer bugün birileri onun yanında yer alıyorsa şunu bilin, bunların İsrail’e borcu var. İsrail’e borcu olduğu için bunlar onların yanında yer alıyor. Ama Türkiye’nin, Cezayir’in, bizim İsrail’e borcumuz yok, bizim halkımıza borcumuz var ve biz de buradan hareketle rahat hareket ediyoruz. Türkiye, İsrailli yöneticilerin Filistinli kardeşlerimize karşı işledikleri savaş suçlarının takipçisi olmayı sürdürecektir.” ifadesini kullandı.
‘GAZZE’NİN YENİDEN İMARI İÇİN DE GEREKEN HER TÜRLÜ ÇABAYI GÖSTERECEĞİZ’
Nükleer silahlar konusuna da değinen Cumhurbaşkanı Erdoğan, konuşmasını şöyle tamamladı:
”Yine bu süreçte İsrailli bakanlar tarafından varlığı inkar edilen nükleer silah ve atom bombası meselesinin de unutulmasına izin vermeyeceğiz. Ey İsrail, atom bombası var mı yok mu söyle. Söyleyemez ama bak biz söylüyoruz. İsrail sende atom bombası var, bunun da özellikle ilgili mercilere şikayetini yaptık, yapıyoruz. Türkiye dahil tüm bölgenin güvenliğini tehdit eden bu konuda hem Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi hem de Uluslararası Atom Enerjisi Ajansı nezdinde girişimlerde bulunacağız. Tüm bunlarla birlikte Gazze’nin yeniden imarı için de gereken her türlü çabayı göstereceğiz. Evet cebi güçlü olanlara da sesleniyorum. Onlar da bu konuda ellerini cebine atmalı ve Gazze’ye yardım etmeli.
Kurulan fona gerekli desteği, hep birlikte Riyad Konferansı’nda bu sesi verdik, oraya gerekli desteği vermeliyiz. Sürekli işgallerle, toprak gasbıyla, mazlumları katlederek büyüyen İsrail Devleti’nin Gazze’yi insansız hale getirme politikasına eyvallah edemeyiz, etmeyeceğiz. Gazze Filistinlilerindir ve Allah’ın izniyle öyle kalacaktır. İslam alemi olarak Filistin davasına sahip çıkmamızın önemini bir kez daha ifade etmek istiyorum. Bu düşüncelerle İş Forumu’nun düzenlenmesinde emeği geçen tüm kurum ve kuruluşlarımızı tebrik ediyorum. Toplantımızın ve kurulacak yeni işbirliklerinin hayırlara vesile olmasını diliyorum. Rabb’im yar ve yardımcımız olsun diyorum. Kalın sağlıcakla.”