Esenler Fatih Mahallesi’ndeki evinden çıktıktan sonra kaybolan 14 yaşındaki Begüm Alkan’dan haber alınamıyor. Gözyaşları içinde kızına seslenen baba Sedat Alkan, “Yavrum ne olur çık gel. Perişanız güzel kızım. Çok kötü durumdayız. Yaşayan ölü gibiyiz” diye konuştu.
13 Kasım Pazartesi günü Esenler’deki evinden 15:00 sıralarında ayrılan Begüm Alkan’dan haber alınamıyor. Psikolojik sorunları olan Begüm’ü bulmaya çalışan ailesi kayıp ilanı verse de sonuç alamadı.Üzerinde kimliği olmayan Begüm, siyah mont, pembe sweatshirt, siyah pantolon ve beyaz ayakkabısıyla evden ayrıldı. En son kahverengi taytla görüldüğü öğrenilen Begüm için gelen ihbarlar ise, asılsız çıktı. Aile, kızlarının bir an önce bulunmasını umut ediyor.
“BENİ MERAK ETMEYİN YARIN GELECEĞİM’ DEDİ TELEFONUNU KAPATTI”
Anne Derya Alkan, “Pazartesi günü psikolog randevumuz vardı kızımla. Psikolojik tedavi görüyordu. Oradan geldik öğlen, hava da yağmurluydu. Ben ekmek almaya gidecektim. Acıktı ve çiğ köfte almamı söyledi. Tamam kızım dedim. 10 dakika içerisinde gitmem gelmem bir oldu. Kapıyı çaldım, açan olmadı. Telefonunu aradım, açmadı. En son alt kattaki komşumu çaldırdım. Kapıyı açtı.
Baktım anahtarı kapının önüne bırakmış, gitmiş. Telefonunu çaldırdık. Hiçbir şekilde cevap vermiyor. Aşağıda oturan Emine isimli arkadaşını alıp gitmiş. Hiçbir haber yok. O gün sürekli aradık. Akşam telefonunu açtı sonunda. “Kızım, Allah rızası için bize bir ses ver dedim. ‘Beni merak etmeyin yarın geleceğim’ dedi. Babası ve amcasına da aynı şekilde söylemiş. Telefonunu kapattı ve hiçbir şekilde ulaşamadık” dedi.
“O TELEFONDA EN SON KİMİNLE KONUŞTU”
Derya Alkan, “Yanındaki Emine isimli arkadaşı başka kişinin telefonundan bir sosyal medya hesabı açıyor. Başka bir arkadaşını ekliyor, ulaşıyor. ‘Bizim durumumuz çok iyi’ diyor. Bir tane fotoğraf atıyor. Fotoğrafta başka bir şahsın yanındalar. Hemen o fotoğrafı aldık, koştuk karakola gittik. Karakol yanındaki şahsın eşgalini aldı. Hemen aradı. ‘Yanındakiler 14 yaşında almaya geliyoruz’ denilince kızlar da duymuş. Kaçıp gitmişler. Bir daha hiçbir şekilde ulaşamadık.
Biz yine ihbar ettik, sağa sola yaydık. Cumartesi günü birisi eşimi aradı. ‘İETT köprüsünün oradan Bakırköy istikametine binen otobüse bindiler’ dedi. Bir daha da haberimiz yok kızlardan. 8-9 aydır psikoloğa gidiyoruz. Öfke problemi var kızımın. Ergen olduğu için çabuk kızıyordu. Ama kesinlikle bize karşı birşeyi yoktu. O gün psikoloğa gittiğimizde öpüyordu beni. Evde ikiz gibiyiz.
O kadar bana düşkündür. Bu kadar bana düşkün kızım nasıl çekip gitti. O telefonda kiminle konuştu ki hemen kapıyı çekip gitti ? Hiçbirşey almadan çekip gidiyor. Sadece yanında 300 – 400 lira parası ve öğrenci akbili vardı. Sınıf arkadaşlarıyla konuştum. Biriyle sosyal medyadan konuşuyormuş.” dedi.
“BAKIRKÖY İSTİKAMETİNE GİTTİĞİ SÖYLENİYOR”
Baba Sedat Alkan ise, “Bugün sekizinci gün ve hiçbir haber alamadık. Bir Yenibosna Köprüsü’nün oradaki duraktan Bakırköy istikametine gittiği söylediler. Onun dışında bir bilgi yok. Bilgi aldık ama polisler ellerinden kaçırdılar. Oradan birşey çıkmadı.
Şu an kendilerine ulaşamıyoruz. Eğer bilgisi olan, gören varsa, gördükleri halde bize bilgi vermiyorlarsa büyük suç işliyorlar. Kendileri daha 14 yaşında çocuk. Bunların görüntülerine bakmayın. Konuşmalarından çocuk oldukları belli. Sizlere yalan da söyleyebilirler. Belki dövdü ailelerimiz bize eziyet ediyor diyebilirler ama öyle birşey söz konusu bile değil” dedi.
“YAŞAYAN ÖLÜ GİBİYİZ YAVRUM”
Alkan, “Yavrum ne olur çık gel. Perişanız güzel kızım. Annen, baban. Çok kötü durumdayız. Yani yaşayan ölü gibiyiz. Çok kötü durumdayız. Gel kızım, ne olursa olsun gel. Korkma. Korkacak bir şey yok. Sana söz veriyorum öf bile demeyeceğim. Daha önce de dedim zaten; ne olursa olsun evine dön dedim. Hadi, telefonunu aç bir haber ver.
Kimsenin sözünün lafına bakma sen. Güzel kızım dışarıda tehlikeler var, binbir türlü tehdit var. Bak annen perişan. Ne olur yavrum. Beni düşünmüyorsan ona acı. Sen bizim gözbebeğimizsin. Ablan perişan. Deden, amcan perişan. Tüm aile seferber olduk. Seni arıyoruz hergün. Ne olur yavrum acı bize. Sana çok ihtiyacımız var. Ne olur güzel kızım. Ufacık bir ipucu olsa sana ulaşacağız ama yok. Bize bir ipucu ver yavrum” dedi.