Susuz kalan Bodrum’da uzmanından uyarı; Doç. Dr. Ceyhun Özçelik, “Fazla kuyu açarak, fazla çekim yaparak kentin içme suyu ihtiyacını kalıcı olarak yok etmiş veya tahrip etmiş olursunuz” dedi.
Muğla’nın dünyaca ünlü turistik ilçesi Bodrum’u besleyen 2 barajın kuruyup, kapatılmasının ardından alternatif olarak yer altı su kaynakları kullanılmaya ve sondajla yer altı su kuyuları açılmaya başlandı. Su kuyularının Bodrum’un su ihtiyacının yüzde 40’ını karşılayacağını ve yeni açılan kuyuların yer altı kaynaklarını tahrip edeceğini belirten Muğla Sıtkı Koçman Üniversitesi’nden Doç. Dr. Ceyhun Özçelik, “Fazla kuyu açarak, fazla çekim yaparak kentin içme suyu ihtiyacını kalıcı olarak yok etmiş veya tahrip etmiş olursunuz” dedi.
Turizm merkezi Bodrum’da ilçeyi besleyen Mumcular ve Geyik barajlarında su seviyesi, dibi gördü. Bunun üzerine her iki barajdan, bir süre önce su alımı durduruldu ve ardından da kapatıldı. Kente alternatif olarak yer altı su kuyularından su tahsisi sağlanmaya başlandı. Talebin karşılanması için başta Sazköy, Çamköy ve yarımadanın çeşitli noktalarında ek sondajlarla su kuyuları açılmaya başlandı.
Açılan kuyuların yer altı su kaynaklarını olumsuz etkileyeceğini söyleyen Muğla Sıtkı Koçman Üniversitesi Mühendislik Fakültesi İnşaat Mühendisliği Bölümü Su Kaynakları Anabilim Dalı Başkanı Doç. Dr. Ceyhun Özçelik, “Bodrum’a içme suyu sağlayan 3 kaynaktan biri yer altı suyu kuyularıdır. Geyik ve Mumcular barajları tamamen kurumuştu ve şu anda Bodrum’a içme suyu temin eden tek kaynak içme suyu kuyulardır. Geçtiğimiz yıllarda 150 kadar kuyu söz konusuydu bunlardan, 50 tanesi ya iş göremez durumda ya da kurumuş durumdaydı. Son dönemde 20 ilave kuyu açılarak 120 civarında kuyu Bodrum’a içme suyu temin etmeye çalışıyor” ifadelerini kullandı.
‘TEDBİR ALINMASI GEREKİYOR’
Açılan kuyularla ilçedeki içme suyu ihtiyacının en fazla yüzde 40’ının karşılanabileceğini dile getiren Doç. Dr. Özçelik, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Kuraklığın devam etmesi durumunda gittikçe bu oran aşağı düşecektir. Bodrum yarımadasında yer altı suları oldukça aşağıda, ileride sorun olmaması için güvenli çekimin sürdürülmesi lazım. Bu hususta yarımada genelinde belediyemiz, bu bölgedeki yerleşimlerde geçirimsiz yüzeyleri geçirimli hale getirerek, yağış sularının yer altı sularına sızmasını sağlamalı ve sonucunda yer altı su tablasının yukarı çıkmasını sağlayacak. Buna benzer tedbirlerin alınması gerekiyor.”
‘TARIMSAL AKTİVİTELER OLUMSUZ ETKİLECEK, ÇEKİM DEBİSİ DÜŞECEK’
Kuyu başına su debilerinin düştüğünü ifade eden Doç. Dr. Özçelik, “İlave su kuyuları açılması demek buradaki iletilen su miktarının artacağı anlamına gelmiyor. Su kuyularından daha fazla çekim yapmak ve bu iki barajın açığını kapatmak üzere daha hızlı bir şekilde çalıştırılması durumunda yer altı suyu çekiliyor, geçtiğimiz dönemde 10 litre/saniye olan debiler zamanla kuyu başına 5,3 ve 2 litre/saniyelere kadar düşüyor. Bu yer altı suyu tablasının düşmesine sebebiyet veriyor. Yer altı suyu tablasının çekilmesi özellikle Çamköy ve Sazköy bölgesinde ileriki dönemde tarımsal aktiviteleri olumsuz etkileyecek.
Burada hızlı bir çekim yaparak ihtiyacı bir miktar daha karşılamak amacıyla yer altı su kuyularına fazla yüklenmememiz gerekiyor. Önümüzdeki dönemde kalıcı zarar vermesine yol açacaktır. Bunun yerine bizim kesinti takvimi hakkında ya da su kaynakları yönetimi konusunda halkı bilinçlendirmemiz, suyu ihtisaslı ve rotasyonlu bir şekilde kullanmamız ve değerlendirmemiz gerekiyor. Aralık ve ocak aylarında kış yağışlarının gelmesiyle beraber yer altı suyu tablası bu iki bölgede zamanla yükselecek. Umut ediyoruz ki barajlarımızda kısmen suyla dolacak” dedi.
‘DENİZ SUYU KARIŞIRSA İÇME SUYUNU YOK ETMİŞ OLURUZ’
Gelecek yılın da kurak geçmesi halinde alınacak önlemler konusunda uyarılarda bulunan Doç. Dr. Özçelik, “Önümüzdeki 2024 su yılında da yağışların olumsuz geçmesi durumunda bu bölge için olumsuz koşulların devam edeceği anlamına geliyor. Acil durum eylem planı kapsamında tüm kurumlar bir araya gelerek Bodrum için alternatif çözüm önerilerini bir arada değerlendirmemiz lazım. Mevcut barajların korunaklılığının sağlanması, su teminin sağlanması, Bodrum’a içme suyu temin eden iletim hatlarındaki patlakların önüne geçilmesi, diğer taraftan da kayıp kaçakların önlenmesi daha sonra deniz suyu arıtılması ve yağmur suyu hasadı da bunlara ilave tedbirler olarak gündeme gelecektir.
Bodrum’da özellikle denize yakın bölgelerde yer altı suyunu aşağı çekmemiz durumunda yer altı suyuna deniz suyu girişi meydana geliyor. Deniz suyu girişi olunca ileriki dönemlerde bu suyu kullanamayacağımız bir hal ortaya çıkıyor. Fazla kuyu açarak, fazla çekim yaparak kentin içme suyu ihtiyacını kalıcı olarak yok etmiş veya tahrip etmiş olursunuz. Bu nedenle kuyular arasında güvenli çekim bölgeleri oluşturmak lazım. Bu çekimin üzerine bir çekimin yapılamaması gerekiyor. Aksi halde kalıcı zararlar söz konusu olacaktır” diye konuştu.