HÜR ve Dava Partisi (HÜDA PAR) Genel Başkanı Zekeriya Yapıcıoğlu, İsrail’in 1948’den beri devlet gibi değil, örgüt gibi davrandığını belirterek, “Orası bir devlet değil, bir terör örgütüdür, bir işgal rejimidir. Kameralar kayıttayken fosfor bombaları kullanıyorlar, sonra da inkar ediyorlar. Fosfor bombasını çocuk hastanesinin üzerine attılar ve sonra çocuk hastanesi tamamen boşaldı. Saldırgan taraf, siyonist işgal rejimidir” dedi.
HÜDA-PAR Van İl Başkanlığı’nın dün yapılan 4’üncü İl Olağan Kongresi’ne katılan HÜDA PAR Genel Başkanı Zekeriya Yapıcıoğlu, bugün de bir kahvaltı salonunda basın mensuplarıyla bir araya gelip, İsrail’in Filistin’e yönelik saldırılarına ilişkin değerlendirmede bulundu. Yapıcıoğlu, 17 günden beri kuşatma altında olan Gazze’nin 2016’da Hamas’ın seçimleri kazanmasından sonra hem karadan, hem denizden ablukaya alındığını söyledi.
İsrail’in kendisini devlet olarak ilan ettiğinden beri soykırım derecesine varan ciddi katliamlar yaşandığına dikkat çeken Yapıcıoğlu, “75 yıldır sürekli kadın, çocuk, yaşlı demeden sivilleri öldürüyorlar. 75 yıldır sürekli dünya kamuoyu, uluslararası kurumlar, kuruluşlar kınamakla yetiniyor. Birleşmiş Milletler’den, Güvenlik Konseyi’nden alınan kararlar da uygulanmıyor. 7 Ekim 2023’te ‘Aksa Tufanı’ adıyla Gazze’deki Filistinliler bir operasyon başlattı. Onlar diyorlar ki; biz bu operasyonu başlatmasaydık zaten siyonist rejim, ciddi bir saldırı hazırlığı içindeydiler.
Biz yapacakları saldırının merkez karargahını basmak suretiyle onların planlarını bozduk ve orada çok ciddi savaş planları, saldırı planları ve çok değerli bazı istihbari bilgileri ele geçirdik, diyorlar. Muhtemeldir ki; 7 Ekim günü yapılan baskında beklemediği bir darbe alan siyonist rejim, çizilen karizmasını düzeltmek için daha önce de pek çok vahşet ortaya koymuştu. Daha önce yapamadığı kadar vahşileşti ve bu kez dünyanın gözünün önünde daha önce belki 1 yıla yaydığı vahşeti, şimdi birkaç haftaya sığdırma niyetinde ve durmadan saldırılarını sürdürüyor” dedi.
‘MÜSLÜMANLAR SARI ÖKÜZÜ TESLİM ETMEMELİDİR’
İsrail’in 1948’den beri devlet gibi değil, örgüt gibi davrandığını kaydeden Yapıcıoğlu, “Orası bir devlet değil, bir terör örgütüdür, bir işgal rejimidir. Kameralar kayıttayken fosfor bombaları kullanıyorlar, sonra inkar ediyorlar. Fosfor bombasını çocuk hastanesinin üzerine attılar ve sonra çocuk hastanesi tamamen boşaldı. Saldırgan taraf, siyonist işgal rejimidir. Siyonist işgal rejimi, siyonist olmayan Yahudiler de dahil dünyadaki bütün inanç gruplarının, bütün farklı etnik kökenlilerin, bütün milletlerin başının belasıdır. Mevcut sistem dünya barışını korumuyor.
Mevcut sistem, hakkı, hukuku ve zayıfı korumuyor. Mevcut sistem, sadece gücü elinde bulunduranların kendi gücünü, kendi ajandasını, kendi isteklerini dünyanın geri kalanına dayatma aparatı haline gelmiştir. Mutlaka bunun düzeltilmesi için de adımlar atılmalıdır. İslam dünyasından şunu istiyoruz; bugün Gazze’de Batı Şeria’da, Filistin topraklarında yürüyen savaş yarın belki Lübnan’a, Suriye’ye, Mısır’a, Türkiye’ye, Ürdün’e, Irak’a, İran’a yayılır. Buralara yayılmadan önce Müslümanlar sarı öküzü teslim etmemelidir” diye konuştu.
‘FİLİSTİN DAVASI, BÜTÜN MÜSLÜMANLARIN DAVASIDIR’
Filistin davasının bütün Müslümanların davası olduğunu ifade eden Yapıcıoğlu,” Bütün Müslümanların sahip çıkması gereken bir yerdir. Hiç kimse o bebeklerin öldürülmesini, o masumların öldürülmesini meşru göremez. Bu çocuklar hepimizin içini yakıyor. Siyonist rejim hiçbir hudut, sınır tanımıyor. Bütün değerleri çiğniyor. Bütün insanlığa savaş açmıştır. Evet; iki taraf vardır ama bu taraflardan birisi çok bariz bir şekilde zalimdir. Diğer taraf da mazlumdur. İşgal 75 yıldır devam ediyor” dedi.
‘İSRAİL BİR İŞGAL REJİMİDİR’
İsrail’de bir işgal rejimi olduğunu kaydeden Yapıcıoğlu, “Birinci adımda bu işgal rejimi, devlet olarak tanıyan herkes bu kararından dönmeli, vazgeçmeli ve tanıma işlemini geri almalı. Bütün ilişkileri kesmeli, diplomatlarını çağırmalı. Varsa diplomat, onları da ülkelerinden deport etmelidir. Askeri, siyasi, ekonomik, ticari bütün ilişki de kesilmelidir. Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi’nden çıkan kararlar bile sözde olduğu müddetçe, bir yaptırıma dönüşmediği müddetçe siyonist rejimi durduramadı, bundan sonra da durdurmayacak. İnsanlıktan yana safını belirleyen her ülke kendi hava sahasını, kendi kara sularını siyonist uçaklara, siyonist gemilere, siyonist bayrağını taşıyan bütün araçları kapatmalıdır” ifadelerini kullandı.