Dünya Sanat ve Bilim Akademisi Mütevelli Heyeti Üyesi Prof. Dr. Stefan Brunnhuber, “Yeni bir parasal sistemle 2030 Birleşmiş Milletler kalkınma hedeflerine ulaşılabilir” dedi.
Bahçeşehir Üniversitesi Tıp Fakültesi’nin davetlisi olarak Türkiye’ye gelen Dünya Sanat ve Bilim Akademisi Mütevelli Heyeti Üyesi Prof. Dr. Stefan Brunnhuber’e bilim nişanı takdim edildi. Finans ve sürdürülebilirlik alanında da çalışmalar yürüten Brunnhuber, dünya kaynaklarının eşit dağıtılmasının önemine vurgu yaparak “Yeni bir parasal sistemle 2030 Birleşmiş Milletler kalkınma hedeflerine ulaşılabilir” dedi.
Bilim ve sanat alanında önemli başarılara imza atmış bilim insanlarını tek bir çatı altında toplayan, aynı zamanda Birleşmiş Milletler (BM) bünyesinde ortak çalışmalar yürüten Dünya Sanat ve Bilim Akademisi Mütevelli Heyeti Üyesi Prof. Dr. Stefan Brunnhuber, Bahçeşehir Üniversitesi Tıp Fakültesi’nin özel davetlisi olarak Türkiye’ye geldi. Sosyo-ekonomi ve psikiyatri alanında gerçekleştirdiği çalışmalarla geleceğin bilim insanı ve hekimlerine örnek teşkil eden Brunnhuber, iki gün boyunca katıldığı konferanslarda ‘Finans ve Sürdürülebilirlik’ konularıyla öğrencilerle buluştu.
Bahçeşehir Üniversitesi Tıp Fakültesi tarafından bu yıl sekizincisi düzenlenen bilim nişanı takdim töreni Beşiktaş’taki kampüste gerçekleşti. Törene, Bahçeşehir Üniversitesi Mütevelli Heyeti Üyesi Saygın Şenel, BAU Rektörü Prof. Dr. Esra Hatipoğlu, BAU Tıp Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Türker Kılıç ile birlikte çok sayıda akademisyen ve tıp fakültesi öğrencileri katıldı.
BRUNNHUBER: OYUNUN KURALLARINI DEĞİŞTİREN PARASAL SİSTEMİN MİMARİSİNİ GÖZDEN KAÇIRIYORUZ
Ekonomi ve psikoloji gibi farklı bilim alanlarında başarılı çalışmalara imza atan Brunnhuber, ekonomi ve psikolojinin aslında birbirini destekleyen disiplinler olduğunu vurgulayarak, “Psikiyatrist olarak, bireysel vakaya odaklanıyorum ve her birimizin sahip olduğu güdüleri ve niyetleri daha iyi anlamaya çalışıyorum. Daha sürdürülebilir bir geleceğe doğru hepimizin dönüştürmesi gereken sınırlarımız ve ön yargılarımız var.
Sürdürülebilirlik konusunun gereği gibi ele alınabilmesi için bireysel bazdaki sınırları ve ön yargıları anlamak zorundayız ki bariyerleri aşabilelim. Aynı zamanda finans ve para politikası konusunda uzmanlaşmış bir sosyo-ekonomist olarak da sistem düzeyine bakma şansım var ve son 50 yıl boyunca yaşam tarzı, teknoloji ve demografi gibi tüm değişkenleri tartışıyoruz ancak oyunun kurallarını değiştiren parasal sistemin mimarisini kaçırdığımızı fark edebiliyorum” dedi.
“TEKNOLOJİ VE YAPAY ZEKA SÜRDÜRÜLEBİLİRLİĞE KATKI SAĞLAYACAK”
Son 12 yıldır Dünya Sanat ve Bilim Akademisi’nin faaliyetlerinde aktif yer alan Brunnhuber, son yıllarda dünyada tüketim alışkanlıklarının değiştiğini ve nüfus artışının yükseldiğine dikkat çekerek, sürdürülebilirlik adına bu sürece dikkat edilip kaynakların popülasyonlar arasında eşit bölünmesi gerektiğini belirti. Prof. Dr. Stephan Brunnhuber, bu çalışmaların sonuçlarının 2050’li yıllara yansıyacağını ifade ederek, sürdürülebilirliğin geniş çerçeveli bir konu olduğunu ve parasal sistemin dinamikleriyle analiz etmeden yaklaşmanın mümkün olmadığının da altını çizerek, sözlerine şöyle devam etti:
“Teknoloji ve yapay zeka sürdürülebilir bir dünyaya ve geleceğe beklenen katkıyı sağlayabilecek. Özellikle de yapay zeka, e-yönetim, finansta yapay zeka ve Ar-Ge’de yapay zeka gibi her teknolojinin karşılaştığı zorluklara rağmen değişimi mümkün kılan en büyük birleştiricilerden ve entegratörlerden biri olacak.”
“BİRLEŞMİŞ MİLLETLER 2030 KALKINMA HEDEFLERİNE ZAMANINDA ULAŞILMASI GÜÇ”
Birleşmiş Milletlerin belirlediği 2030 kalkınma hedeflerine zamanında ulaşılmasının zor olduğunu öngören Brunnhuber, ancak yeni bir parasal sistem yaratılırsa zamanında ulaşılmasının mümkün olduğunu ileri sürdü.
HATİPOĞLU: ÜLKEMİZE VE DÜNYAYA VERECEĞİMİZ EN BÜYÜK ARMAĞAN NİTELİKLİ BİLİM İNSANLARIDIR
Prof. Dr. Stefan Brunnhuber’e bilim nişanını takdim eden Rektör Prof. Dr. Esra Hatipoğlu, bilim nişanı ödül töreninin sürdürülebilir kılmanın çok kıymetli olduğunu ifade ederek, “Konuşmalarımda her zaman vurguladığım bir şey var, Cumhuriyetimizin 100’üncü yılı, üniversitemizin ise 25’inci yılında ülkemize ve dünyaya vereceğimiz en büyük armağan nitelikli bilim insanlarıdır. Bu kapsamda 100 nitelikli öğrencimize doktora bursu sağladık. Öğrencilerimiz eğitimlerine başladı. Eminiz ki her biri bilim dünyasına katkı sağlayacak çok kıymetli çalışmalara imza atacaklar. Bir gün bilim nişanı ödülümüzü bu gençlerimizden birine takdim etmeyi çok isteriz. Bu bizim için en büyük gurur ve mutluluk olur” açıklamasında bulundu.
KILIÇ: BM’NİN ÜLKEMİZDEKİ TEK TEMSİLCİSİ BAHÇEŞEHİR ÜNİVERSİTESİ
Bilim Nişanı takdiminin ardından Bahçeşehir Üniversitesi Tıp Fakültesi Kurucu Dekanı ve aynı zamanda Dünya Sanat ve Bilim Akademisi Üyesi olan Prof. Dr. Türker Kılıç, Prof. Dr. Brunnhuber’in bilim nişanını almasından son derece gurur duyduğunu söyleyerek, “Bilim Sanat Akademisi’nin amacı, dünya yöneticilerine bilimsel amaçlı ve bilimin insanlık için kullanılmasını amaçlayan önerilerde bulunabilmek. Bu süreç içerisinde ülkemizden sekiz bilim insanı Bilim ve Sanat Akademisine kabul edilmiştir.
Ben de 2021 yılında bu onura layık oldum. Dünya Sanat Bilim Akademisi’nin tüm dünyada ortaya çıkmakta olan problemlere bir yanıt bulma çabasına önem veriyoruz. Üniversitemizin Birleşmiş Milletler’in ülkemizdeki tek temsilci üniversitesi olması da bu ödüle ayrı bir anlam katıyor. Nasıl daha iyi ve güzel bir dünya yaratabiliriz, sorusuna yanıt ararken bugün burada bilim nişanı gibi önemli bir ödülün verilmesinin küçük ama önemli bir adım olduğuna inanmaktayız” diye konuştu.
Prof. Dr. Stephan Brunnhuber, bilim nişanı takdiminin ardından yaptığı konuşmada, Bahçeşehir Üniversitesi’nde bulunmaktan ve bilim nişanının kendisine verilmesinden dolayı çok mutlu ve gururlu olduğunu söyledi.