Türkiye sağlıkta dijital dönüşüme öncülük ediyor. Yapay zekâ uygulamalarının sağlık turizmi alanında büyük avantaj sağladığını belirten MLP Care Bilgi Sistemleri ve Dijital Dönüşüm Koordinatörü Gürkan Cağlıoğlu, “Dijital sağlık hizmetleri sayesinde sağlık verileri ortak platformda bir araya geliyor ve birden fazla doktor hasta değerlendirmesi yapabiliyor. Dijital hastaneciliğin geleceğini yapay zekâ belirleyecek” dedi.
Teknolojiyle birlikte sağlık sektörü de dönüşüm yaşıyor. Robotik uygulamalar, yapay zekâ ve artırılmış gerçeklik uygulamaları dijital hastanecilik kavramını güçlendiriyor. Türkiye de sağlık turizminde teknoloji ve yapay zekânın avantajını yaşıyor. MLP Care Bilgi Sistemleri ve Dijital Dönüşüm Koordinatörü Gürkan Cağlıoğlu, “Dijital sağlık hizmetleriyle sağlık verileri ortak platformda bir araya geliyor ve birden fazla doktor hasta değerlendirmesi yapabiliyor. MLP Care olarak biz de bu alanda derin öğrenme ve erken teşhis destek sistemlerimizle hekimlerimizi destekliyoruz” diye konuştu.
Dijital sağlık teknolojilerinin günümüzde hasta-sağlık kurumu ilişkisinin yeniden şekillenmesine neden olduğunun altını çizen Gürkan Cağlıoğlu, dijital araçların ve internetin kullanımına bağlı olarak sağlık hizmeti kullanıcılarının dijital okuryazarlık düzeylerinin oldukça ileri düzeyde olmasının büyük bir potansiyeli işaret ettiğini dile getirdi.
Türkiye’nin sağlıkta dijital dönüşüme öncülük eden ülkelerin başında geldiğini belirten Cağlıoğlu, “Sağlık turizminde hizmet sunucularının artması, ülkemizde yapılan yasal düzenlemeler ve standardizasyon sayesinde gittikçe artan bir nüfusa hizmet sunar hale gelmemizin, ülkemizi çok daha popüler bir hale getirdiğini görüyoruz. Sağlıkta dijital dönüşüm kapsamında gerçekleştirilen dijital sağlık hizmeti ile birlikte elektronik hasta kayıtları, yapılandırılmış sağlık kayıtlarının arşivlenmesi ve kullanılabilir olması, sağlık verilerinin ortak bir platformda bir araya getirilerek birden fazla sağlık profesyonelinin hasta değerlendirmesine olanak sağlanması, sağlık hizmeti sunumunu daha kolay ve erişilebilir hale getirdi” şeklinde konuştu.
“DİJİTAL SAĞLIK ALANINDA POTANSİYEL BÜYÜK”
Dijital sağlığın; genel olarak bir sağlık sisteminin demokratik ve hasta merkezli dijitalleşmesi olduğunu vurgulayan Cağlıoğlu, şu bilgileri paylaştı:
“Ülkemizin genç bir nüfusa sahip olması, dijital okuryazarlık düzeylerinin yüksek olması, dijital sağlık teknolojilerinin öncelikli kullanılması, yeni nesil hastanecilik anlayışında sağlık kurumlarının öne çıkması ile birlikte sağlık sunumunda en iyi hizmeti verme rekabeti, bireylerin en iyi sağlık hizmetini alma şanslarını da beraberinde getirmektedir. Dijital sağlık, ülkemiz için büyük bir potansiyeli ifade etmektedir. Son yıllarda yapılan dijital sağlık yatırımları, sayıları artan entegre Ar-Ge merkezleri, geliştirilen projeler ve kapsamları, yetkin, kalifiye çalışan sayılarının artması Türkiye’de dijital sağlık alanına olan ihtiyaç ve kullanım potansiyellerini ortaya konmuştur.”
“YAPAY ZEKÂ, SAĞLIK TURİZMİNDE AVANTAJ SAĞLADI”
Dijital teknolojilerinin büyümesi ve gelişmesinin, dijital hastanecilikte çok daha dikkat çekici hale geldiğini işaret eden Cağlıoğlu, yapay zekânın sağlık sektöründeki kullanımı hakkında ise şu açıklamalarda bulundu:
“Yapay zekâ, sensör teknolojileri, dijital terapötikler, sanal gerçeklik (VR), artırılmış gerçeklik (AR) ve karma gerçeklik (MR) gibi genişletilmiş gerçeklik (XR) teknolojileri, sağlık yöneticileri ve sağlık hizmeti uygulayıcılarından ilgi görüyor. Son yıllarda yapay zeka alanında önemli gelişmeler sağlanması ve sağlık sistemlerine entegre edilmesiyle; sağlık profesyonellerinin üstlenmesi beklenen sorumluluklar ve yetkinlikler de bu sektördeki gelişmelere bağlı olarak değişti.
Bu değişim, doğrudan insan kaynağını etkiledi ve dijital hastanecilikte işe alım sürecine de farklı bir bakış açısı kazandırdı. Büyük veri ve yapay zekânın sonucu olarak veri yönetimi, veri analizi, iş analizi de dâhil olmak üzere çeşitli alanlarda uzmanların işe alınması gerekiyor ve sektörde bu yaklaşımla işe alımların sistematik hale getirilmesi sağlanmalı. Bununla beraber, sağlık turizmi açısından bu teknolojileri kullanmanın avantajlarını da yaşıyoruz.”
“YENİ TEKNOLOJİLERE ÖNCÜLÜK EDİYORUZ”
Dijital hastanecilik adına sektörde öne çıkan yeni teknolojilerin kullanılmasına öncülük ettiklerini belirten Cağlıoğlu, şöyle devam etti:
“MLP Care olarak, tekrarlayan iş uygulamalarımız için 2021’den beri robotik süreç otomasyonlarını kullanmaktayız. RPA (Robotik Süreç Otomasyonu) ile kurum faturalama adımlarını gerçekleştiriyoruz. Bugüne kadar toplamda RPA ile 4 milyon adet fatura kestik. Bunun yanı sıra, insan kaynakları ve finans ekipleri ile tekrarlayan süreçleri RPA ile yönetiyoruz.
TUBİTAK Derin Öğrenme Temelli, Bilgisayar Destekli Meme Lezyonu Tanı Sistemi projemizde mamografi ve MR görüntülerini yapay zekâ algoritmaları ile yorumluyoruz. Lezyon tespiti yapılan görüntülerde uyarı mekanizmaları kurarak tanı/ teşhis sürecinde destekleyici bir sistemi hayata geçirdik. Klinik karar destek mekanizmalarını kurarak hasta şikâyetinden tanıya, tetkike, ilaç yönetimine kadar algoritmalarımızla hekimlerimizi destekliyoruz.”
Diğer çalışmaları hakkında da bilgiler veren Cağlıoğlu, “Medical Park ve Liv Hospital mobil uygulamalarımızda randevu sistemi, tıbbi dokümanlar, tahlil sonuçları, tetkik görüntülerine tek ekrandan erişim kolaylığı sağlıyoruz. Ayrıca uygulama online doktor görüşmesi hizmeti için de kullanılabiliyor. Bankosuz Hastanecilik projemizle misafirlerimize OCR, NFC ve Native konum servisi özelliklerini kullanarak mobil uygulama üzerinden ödeme ve check-in imkanı sağladık. Böylece misafirlerimize bankoya uğramadan doktoru ile buluşma fırsatı sunuyoruz. Bu uygulamayla hastanede geçirilen sürelerin azalmasını sağlarken hızlı, kullanımı kolay, etkili bir şekilde yönetebilecekleri bir deneyim imkânı sunuyoruz hedefliyoruz” ifadelerini kullandı.