Türk Çağdaş sanatının önemli isimlerinden ressam ve iç mimar Haluk Akakçe 53 yaşında hayatını kaybetti. Çalışmalarıyla birçok ödül kazanan Akakçe’nin eserleri bugüne kadar New York, Graz, Londra ve İstanbul’daki pek çok müzede sergilendi. Akakçe Türkiye’nin uluslararası sanat arenasında tanınmasına önemli katkıda bulundu. Nişantaşı’ndaki evinde vefat eden Akakçe bir süredir akciğer kanseri tedavisi görüyordu.
53 yaşında hayatını kaybeden ressam ve iç mimar Haluk Akakçe, video enstalasyonları, duvar resimleri, akrilik, ahşap, panel ve kağıt üzerine yaptığı çalışmalarla tanınıyordu. Bilkent Üniversitesi İç Mimarlık Bölümü mezunu olan Akakçe, The School of the Art Institute of Chicago’da lisansüstü eğitimini tamamladıktan sonra Londra’daki Royal College of Art’ta da 1 yıl eğitim aldı. Çalışmalarıyla birçok ödül kazanan Akakçe’nin eserleri New York’taki MoMA PS1, Londra’daki Tate Modern, Graz’daki Thyssen-Bornemisza Art Contemporary ve İstanbul’daki Pera Müzesi’nin de aralarında bulunduğu dünyanın pek çok önemli müzede sergilendi. Akakçe çalışmalarıyla, Flash Art, Artforum, Art in America, Frieze ve Vogue gibi birçok uluslararası yayına da konu oldu.
HEM SANATI HEM DE GİYİM TARZIYLA ADINDAN SÖZ ETTİRDİ
Sanatı, kişinin kendini başka şekilde ifade edemediği zamanki ifade ediş biçimi olarak tanımlayan Akakçe, her sanatçının sorumluluğunun, toplumdan farklı olarak herkesin gidemediği o çizgiyi geçmek ve geri gelip bulgularını insanlarla paylaşmak olduğunu savunuyordu. Çalışmalarında insan ve doğa arasındaki uyumu, insanlığın doğa üzerindeki yıkıcı etkisini ve bu etkinin doğayı nasıl şekillendirdiğini sorgulayan Akakçe’nin en çok konuşulan eserlerinden biri, 2000 yılında ürettiği ‘Perfect Lovers’ oldu. Akakçe seride, insan ve doğa arasındaki uyumu, iki insan figürü üzerinden ele aldı.
Akakçe’nin önemli eserleri arasında “Teddy” (Ayıcık), “Ahtapot”, “Mr Hö” gibi kendi hayal dünyasındaki karakter ve hayvanları resmettiği eserlerin yanı sıra “The City of Dreams” (2005), “The End of the World” (2010) ve “The Nature of Time” (2015) çalışmaları yer alıyor.Sadece sanatıyla değil sıra dışı giyim tarzı ve stiliyle de dikkatleri üzerine çeken Akakçe’nin, New York’ta yaşadığı dönemde yüzlerce tropik kuşu, köpeği ve midilliyi sahiplendiği, evine dev akvaryumlar kurduğu da biliniyor