Bükreş Büyükelçiliği himayelerinde Yunus Emre Enstitüsü (YEE) tarafından Bükreş’te düzenlenen ‘Dostluğun Tarihsel Boyutu, Türk-Rumen İlişkileri’ konferansı tarihçi Prof. Dr. İlber Ortaylı ve Prof. Dr. Enis Tulça verdi.
Yunus Emre Enstitüsü, dünyanın farklı coğrafyalarında bulunan temsilcilikleri aracılığıyla Türkiye ile diğer ülkelerin kültürlerini bir araya getiren etkinliklerini sürdürüyor. Cumhuriyetin 100’üncü yılı etkinlikleri ve Türkiye-Romanya Diplomatik İlişkilerinin 145’inci yılı etkinlikleri kapsamında T.C. Bükreş Büyükelçiliği himayelerinde Yunus Emre Enstitüsü tarafından Bükreş’te düzenlenen ‘Dostluğun Tarihsel Boyutu, Tük-Rumen İlişkileri’ isimli konferansı tarihçi Prof. Dr. İlber Ortaylı ve Prof. Dr. Enis Tulça verdi. Bükreş Büyükelçisi Özgür Kıvanç Altan, Yunus Emre Enstitüsü Romanya Müdürü Mustafa Yıldız, büyükelçilik, bağlı kurum temsilcileri ve Romanya’da mukim vatandaşların yoğun ilgiyle katıldığı konferans bilinen ve bilinmeyen pek çok tarihi konularını ele aldı.
‘ROMANYA BALKANLARIN AYDINLIK YÜZÜDÜR’
Prof. Dr. İlber Ortaylı, burada yaptığı açıklamada, “Diğer balkan ülkelerinin aksine Osmanlı Devleti ile savaşmış ancak neredeyse pek sorun yaşamadan ilişkisine devam eden ender ülkelerden olan Romanya ‘Balkanların aydınlık yüzü’dür. Günümüzde tarih alanında Romanya üzerine çalışan pek Türk ve Türk tarihi üzerine çalışan Rumen araştırmacıdır. Komünizm döneminde dahi ilişkiler sıkı bir şekilde sürmüştür. Dimitri Cantemir’in kaleme almış olduğu Osmanlı Tarihi isimli eser oldukça faydalıdır. Birçok dile de çevrilmiştir ve faydalıdır. Yunus Emre Enstitüsü’ne bu organizasyondan dolayı memnuniyetimi dile getirmek isterim” dedi.
Galatasaray Üniversitesi Öğretim Görevlisi Prof. Dr. Enis Tulça ise, Osmanlı dönemindeki ilişkilerin aslında sonlanmadığını sadece rejim değişikliği ile devam ettiğini ifade etti. Osmanlı’dan ayrıldıktan sonra Romanya’daki ilk elçiliklerden birinin Osmanlı elçiliği olduğunu belirten Tulça, Balkan Savaşlarının yaşanması bile ilişkilerin bitirmediğini, aksine yapılan görüşmelerle artık iki farklı devlet olarak yola devam edildiğini kaydetti.
Konuşmaların ardından soruları yanıtlayan ve kitaplarını imzalayan Ortaylı ve Tulça katılımcılarla sohbet ederek, hatıra fotoğrafı çektirdi.