Resmi Gazete’de 2 ay önce yayımlanan Cumhurbaşkanı kararı ile ‘Kesin korunacak hassas alan’ olarak tescil ve ilan edilen Kayseri’deki Hürmetçi Sazlığı Doğal Sit Alanı’nın bir bölümünün kurutulup sanayi bölgesi yapıldığı ortaya çıktı.
Resmi Gazete’de, 2 ay önce Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın imzasıyla yayımlanan Cumhurbaşkanı kararına göre, Kayseri’nin İncesu ve Hacılar ilçe sınırlarındaki Hürmetçi Sazlığı Doğal Sit Alanı’nın koruma statüsü, ‘Kesin korunacak hassas alan’ olarak tescil ve ilan edildi. Bölge halkı ve bilim insanlarının, kararı sevinçle karşıladıkları belirtildi. Özellikle, son yıllarda doğa fotoğrafçılarının ilgi gösterdiği, çok sayıda yerli ve yabancı turistin de uğrak noktası haline gelen Hürmetçi Sazlığı Doğal Sit Alanı’nın bir bölümünün kurutulduğu ve sanayi bölgesi yapıldığı ortaya çıktı.
‘KESİN KORUMA KARARI ALINMASI SEVİNDİRİCİ’
ERÜ Fen Fakültesi Biyoloji Bölümü Biyoloji Bölümü Botanik Ana Bilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Cem Vural, Kayseri’deki sulak alanlarda çok fazla tahribat olduğunu belirterek, “Sulak alanlarımızda, daha fazla kullanıma açılması ve korumadan kullanılması bakımından çok fazla tahribat var. Geçmişte devlet eliyle yapılan bazı hatalar da var. Geçmişte, Kayseri çevresindeki bütün sulak alanların kurutulma projeleri var. 1957 yılında Hürmetçi Sazlığı’nın suyunu kurutmak için drenajla Kızılırmak’a bağlantı yapıldı. Bugün, ‘Karasu’ diye bilinen bağlantı bundan ibarettir. Bu sazlığın geleceği adına çok büyük bir hata oldu. Günümüzde sulak alanların değeri anlaşılınca bunun ne kadar büyük bir hata olduğu ortaya çıkıyor. Hürmetçi Sazlığı’nın kesin koruma kararı altına alınması sevindirici bir haber” dedi.
‘DAHA BÜYÜK BİR ALANI KAPSIYORDU’
Prof. Dr. Vural, sazlığın geçmişte çok daha büyük sulak alanları kaplayan bir bölge olduğunu belirterek, “Bugün, ‘yeni sanayi’ diye tabir edilen sanayi kuruluşlarının aşağı yukarı tamamını kaplıyordu. Günümüzdeki sanayi kuruluşlarının tamamı, 1990’lı yılların başında sazlık alanıydı. Sonrasında yavaş yavaş kurutma çalışmaları, açılan drenaj kanallarının kapatılmaması sazlığa ciddi anlamda zarar verdi. Günümüzde hala açık olan bu kanallar, taban suyunu içine çekerek biriktiriyor ve bölgede susuz bir alan ortaya çıkarıyor. Sazlığın günümüze kadar ulaşan bölümü aslında küçük bir kesimi kapsıyor. Bu alanın koruma altına alınması sevindirici bir haber olmasına rağmen çok da yeterli değil. Çünkü sazlık alanının daha da genişletilmesi gerekiyor” ifadelerini kullandı.
‘TABAN SUYUNUN YÜKSELTİLMESİ SAZLIĞA FAYDA SAĞLAR’
Sazlığın yeniden eski haline gelmesi için çalışmalar yapılabileceğini ancak bu kez de sanayi bölgesinin su altında kalacağını da kaydeden Prof. Dr. Vural, “Açılan drenaj kanallarının su kotlarının yükseltilmesi veya kapatılması taban suyunun yüksek tutulması bakımından sazlığa yarar sağlayabilir. Sanayi sitesinin oraya kurulması bunun için bir engel. Çünkü kanalın su seviyesi yükseltilirse bu sefer de sanayi kesimine zarar vermeye başlayacak. Bu haliyle korunsa bile şu an için yeterli görülebilir. Ülkemizde Hürmetçi’ye benzeyen birçok sulak alan var. Bu alanların korunması şart.
Çünkü sulak alanlar hayatın ta kendisinin olduğu yerlerdir, hayatımızın her aşamasına işlemiş vaziyettedir. Çoğu bölgede tarım arazisi açmak için sulak alanlar kurutulur oysa bu çok büyük bir hatadır. Sulak alanlar bırakılıp mevcut tarım alanları kullanılmaya devam edilse, Amerika’daki bir araştırmaya göre 150 kat daha fazla tarımsal ürün elde edilebiliyor. Tarım arazisindeki sulak alanı yerinde bırakırsak aşağıdaki taban suyu yüksekte kalacaktır. Böylece sulama masrafı azalır ve ürünler daha iyi gelişir” diye konuştu.
‘İKLİM DEĞİŞİKLİĞİ AÇISINDAN SULAK ALANLAR ÇOK ÖNEMLİ’
Prof. Dr. Cem Vural, “Tarım arazisindeki sulak alanın bırakılması yüksek sıcaklıkların önüne geçer. Sulak alanlarımız geçmişteki kadar fazla olsaydı, bu kadar yüksek sıcaklıklar olmazdı. Kışın, hava sıcaklıklarının eksi derecelere düşmesi ve çok fazla don olaylarının görülmesi, sulak alanlarının yaygın olmasıyla engellenebiliyor. Ama siz sulak alanları kuruttuktan sonra, doğa bu tür olayları engelleyemiyor. Dolayısıyla kendi kendimize zarar vermiş oluyoruz” dedi.
‘ENDEMİK BİTKİ VE KUŞ TÜRLERİ VAR’
Sazlıkta bazı endemik kuş ve bitki türlerinin olduğunu da söyleyen Vural, şöyle konuştu: “Hürmetçi, Sultan Sazlığı’nın devamı niteliğinde. Hürmetçi’de angut gibi üreyen pek çok kuş türü var. Göç yolları üzerinde olması elbette önemli ama nesli tehlike altında olan kuşların üreme imkanı bulduğu alanlardan bir tanesi burası. Hürmetçi’nin bitki florası açısından da önemi büyük. Tuzcul alanlarda pek çok bitki türü de var.
Göçmen kuşlar sulak alan bölgelerindeki bitkileri her yere taşımışlar. Yol üzerindeki tatlı su ekosistemlerinde hep aynı türleri görürsünüz ama etrafındaki tuzlu su ekosistemine geçtiğiniz zaman ki bu hem sultan sazlığı hem de hürmetçi sazlığında var. Tuzlu su etrafında yöreye has endemik bitkiler daha fazla. Hürmetçi Sazlığı’nda bir ‘Astragalus cicerellus’ dediğimiz halk arasında da ‘geven otu’ olarak bilinen türümüz var. Bunlar nesli tehlike altında olan endemik bitkiler. Böyle giderse nesli 10-15 yıl içerisinde tükenebilecek kadar tehlike altında olan bitki çeşitleri bunlar. Şu an koruma altına alınmış olması da bitkiyi koruyabileceğimizi de düşündürüyor.”
HÜRMETÇİ SAZLIĞI
Mevsimin ilk yağmurlarıyla beraber suyla dolan Hürmetçi Sazlığı (Karasaz) sulak alanı, şehir merkezinin 13 kilometre güneybatısına konumlanıyor. Hacılar ve İncesu ilçelerinin sınırlarında kalan ekosistem, 2004 yılında 9 Ramsar kriterinden birini taşıdığı için uluslararası öneme sahip bir sulak alan olarak tanımlanmıştır. Deniz seviyesinden yaklaşık 1073 metre yükseklikte yer alan Hürmetçi Sazlığı; Avrupa, Asya ve Afrika kıtalarından geçen göç rotası üzerinde bulunmaktadır. Rekreasyonel açıdan olduğu kadar yaban hayatı açısından da önemli olan sazlıkta; büyük akbalıkçıl, gri balıkçıl, küçük kuğu, ötücü kuğu, angut, suna, yeşilbaş, kılkuyruk, saz tavuğu, sakar meke, saz delicesi, uzunbacak, küçük balaban, kaşıkçı, leylek, sığırcık, kırlangıç, tepeli toygar, ibibik, Avrupa arı kuşu, ak kuyruksallayan, yalıçapkını, serçe ve saksağan gibi kuş türleri gözlemlenebiliyor.