Hayat boyu her 4 kişiden birinin en az 1 kez ürtiker geçirdiğine dikkati çeken Prof. Dr. Hikmet Tekin Nacaroğlu, “Ürtiker, ciltte kaşıntı, kızarıklık ile giden, deride kabarık, basmakla solan, sınırları belirgin kaşıntılı döküntüler ile seyreder. Ürtiker, çocukluk çağında acil başvuruya yol açan en sık cilt rahatsızlığıdır. Çocukluk çağı akut ürtikerinde son yıllarda önemli oranda artış nedeni artan antibiyotik, ağrı kesici kullanımı ve katkı maddeli gıda tüketiminde artıştır” dedi.
Medipol Mega Üniversite Hastanesi Çocuk İmmünoloji ve Alerji Hastalıkları Bölümü’nden Prof. Dr. Hikmet Tekin Nacaroğlu, 1 Ekim Dünya Ürtiker Günü kapsamında halk arasında kurdeşen olarak da bilinen ürtiker ile ilgili önemli açıklamalarda bulundu.
Prof. Dr. Nacaroğlu, “Ürtiker, ciltte kaşıntı, kızarıklık ile giden, deride kabarık, basmakla solan, sınırları belirgin kaşıntılı döküntüler ile seyreden bir deri rahatsızlığıdır. Yaşam boyunca her 4 kişiden biri en az bir kez ürtiker tablosu geçirmiştir. Bu döküntüler bir günden fazla sürmez. Kaybolur ve tekrar vücudun başka yerinde çıkar. Ancak bu yaygın rahatsızlığı anlamak ve doğru bilgiye sahip olmak, hastaların yaşam kalitesini artırabilir.
Ürtiker, çocukluk çağında acil başvuruya yol açan en sık cilt rahatsızlığıdır. Klinik tablo genelde iyi seyirli olmakla birlikte hasta ve yakınlarında önemli oranda endişeye ve korkuya neden olmaktadır. En sık nedenleri arasında enfeksiyonlar, ilaçlar ve gıdalar ilk üç nedeni oluşturur. Çocukluk çağı akut ürtikerinde son yıllarda önemli oranda artış nedeni, artan antibiyotik ve ağrı kesici kullanımı ve katkı maddeli gıda tüketiminde artıştır. Bazı durumlarda da neden belirlenemez, bu da ‘İdiyopatik Ürtiker’ olarak adlandırılır” diye konuştu.
AŞIRI HAVA DEĞİŞİMİNDEN KAÇINILMALI
Hastalığın tanısında öykünün önemine dikkati çeken Prof. Dr. Nacaroğlu, şöyle devam etti:
“Hastaların bazıları şikayeti olmadığı dönemde geldikleri için ürtikerin hasta tarafından iyi tanımlanması gerekir. Basmakla solması, ürtikerin düzelme süresi, şikayetlerinin ne zamandan beri olduğu çok önemlidir. Bu aşamada hastalara karışıklığa neden olmamak için döküntülerinin fotoğrafını çekmelerini tavsiye edebiliriz. Ürtikerin hangi şartlarda ortaya çıktığı (besinler, ilaçlar, fiziksel nedenler) iyi tanımlanmalıdır.
Ürtikerin nedeni belirlenebilirse ondan kaçınmak tedavinin esasını oluşturmaktadır. Antihistaminik ilaçlar ürtikeri kontrol etmede başarılıdır. Antihistaminik ilaçlar kaşıntıyı ve ürtikerin tekrarlamasını önler. İlaç dışı tedaviler, hasta yakınlarına yeterli açıklama ve bilgilendirme, stres bulgularını en aza indirme, aşırı sıcak ve soğuktan kaçınma ve gerekli durumlarda diyet kısıtlaması (özellikle katkı maddeli market gıdaları) şeklinde özetlenebilir. Kısacası ürtiker, milyonlarca insanı etkileyen bir sağlık sorunudur. Bu Dünya Ürtiker Günü’nde, birlikte çalışarak bu rahatsızlıkla ilgili farkındalık yaratabilir ve destek sağlayabiliriz.