İlk Türk uzay yolcuları Alper Gezeravcı ile Tuva Cihangir Atasever, Uzay Kaşifleri Derneği’nce (Association of Space Explorers-ASE), 34’üncüsü düzenlenen Planetary Congress’e katılmak üzere Bursa’ya geldi. Gezeravcı ile Atasever, 2023’ün ikinci yarısında gerçekleştirecekleri uzay yolculukları öncesi, 19 ülkeden 70 astronot ve kozmonotla buluştu.
Bursa’da, Uzay Kaşifleri Derneği’nin, 2 yılda bir düzenlediği Planetary Congress, Türkiye’nin uzay havacılık temalı ilk interaktif eğitim merkezi Gökmen Uzay Havacılık Eğitim Merkezi (GUHEM) ev sahipliğiyle, 19 ülkeden 70’in üzerinde astronot ve kozmonotun katılımıyla başladı. GUHEM ve BTSO Bursa Business School organizasyonuyla, Uludağ’da düzenlenen ve 29 Eylül’e kadar devam edecek olan kongreye, Türkiye’nin uzaya gidecek ilk yolcuları olan Alper Gezeravcı ve Tuva Cihangir Atasever de katıldı.
Eğitimlerine devam ettikleri Amerika Birleşik Devletleri’nden (ABD), kongreye katılmak üzere gelen Gezeravcı ile Atasever, dünyanın birçok ülkesinden gelen astronot ve kozmonotlarla buluştu. Uzay yolculukları öncesinde böyle bir buluşmanın Türkiye’nin ev sahipliğinde gerçekleşmesinin değerli bir tesadüf olduğunu söyleyen Gezeravcı, “Sektöründe öncüleri temsil eden birçok göreve imza atmış ve tarihe adını yazdırmış insanları, bu sektörde hakikaten birçok ülkenin vatandaşına rol model teşkil eden, 70’e yakın astronotu, ülkemizde bu vesile ile ağırlamak büyük bir mutluluk kaynağı. Bugüne kadar 33 defa yapılmış, 34’üncüsü ülkemize kısmet olmuş bu toplantının, Cumhuriyetimizin 100’üncü yılında bizim de uzaya ilk adımımızı atmayı planladığımız, bu önemli yılda icra edilmiş olması, çok değerli bir tesadüf aynı zamanda” dedi.
‘MENTAL VE RUHSAL AÇIDAN GÖREVE HAZIRIZ’
Uzay yolculuğu için hem mental hem de ruhsal açıdan hazır olduklarını söyleyen Alper Gezeravcı, ABD’deki eğitimlerle ilgili ise şu bilgileri verdi:
“2023’ün sonlarına yakın icra edilecek. Amerika’daki eğitimler yoğun bir şekilde devam ediyor. Sıkı bir şekilde eğitimlerimizi sürdürüyoruz. Fırlatmanın gerçekleşeceği tarihe kadar da yoğun bir şekilde bu programın akışı devam ediyor olacak. Görevin icra edilmesine yönelik farklı bileşenler var. Fırlatmanın gerçekleştirilecek olduğu roket, kapsül, sonrasında ISS’in içerisinde icra edeceğimiz 14 günlük faaliyet takvimi ve sonrasında dünyaya dönüş.
Dolayısıyla bu görev içeriklerinin tamamını kapsayacak şekilde gerek nominal, rutin operasyonun akışı, gerekse acil durum senaryolarına ilişkin bütün eğitim içeriklerini bugüne kadar kapsadık. Kalan sürede de tamamladığımız bu eğitimlerin fırlatmaya kadar, taze bilgiler olarak muhafaza edilmesi açısından tekrarlarını gerçekleştiriyor olacağız. Bu son dakikada dahil olduğumuz ya da son dakikada adapte olmaya çalıştığımız bir görev değil. Bunun mental hazırlığını çok daha önceden zaten yapmış durumdayız. Gerek mental gerekse ruhsal açıdan hazırız görev için.”
‘GELECEK NESİLLERİN ÖZGÜVENİNİ AYAĞA KALDIRACAK BİR GÖREV’
Çıkacakları ilk uzay yolculuğunun gelecek nesillerin öz güvenini ayağa kaldıracak bir görev olduğuna dikkat çeken Gezeravcı, atacakları adımın hikayenin başlangıcı olduğunu belirterek, “Benim açımdan en değerli kazanım, ülkemizin gelecek nesillerinin öz güvenini ayağa kaldıracak olan bir görevdir. Bugüne kadar hayallerimizin limitini, sınırını gözümüzle görebildiğimiz gökyüzü oluştururken, artık bu görevle birlikte gelecek nesillerimiz uzayın derinliklerine adım atıyor. Bu görev bir hikayenin varış noktası değil, başlangıç noktasını teşkil ediyor. Ve dolayısıyla gelecek nesillerimiz için çok büyük bir ivme kazandıracak. Onların ufuklarını gözleriyle görebildiği gökyüzünün çok ötesine taşıyacak olan bir görevdir” diye konuştu.
‘O KUTLU ANI BEKLİYORUZ’
Heyecanla uzay yolculuğuna çıkacağı günü beklediğini belirten Tuva Cihangir Atasever ise “Son derece heyecanlıyız. Eğitimlerimiz nisan ayından beri devam ediyor. Amerika Birleşik Devletleri’nde ve tabii ki Uluslararası Uzay İstasyonu’nda kendi modülüne sahip diğer ülkelerde, Japonya, Avrupa gibi ilgili modüllerde aşinalık eğitimlerimizle devam ettirdik. Oldukça yoğun, oldukça seyahatli, oldukça da heyecanlı bir eğitim programı devam ediyor. Fırlatma yaklaştıkça tabii ki bu heyecan git gide artacak. Biz de büyük bir merakla o günü, o kutlu anı bekliyoruz“ ifadelerini kullandı.
‘HEYECANLARININ PEŞİNDEN KOŞSUNLAR’
Gençlere tavsiyelerde de bulunan Atasever, şunları söyledi:
“Bu yolculuk tabii ki bizim esasında, insanlı uzay yolculuğumuzun bu gerçekleştireceğimiz görev, başlangıcı niteliğinde olacak. Şu anda ilk adımı atıyoruz. Bu bir ilk adım görevi, devamında gelecek nesillerin bu süreci devam ettirmesi çok kıymetli. Onlara benim vereceğim en büyük tavsiye naçizane, heyecan duydukları, gönüllerinde gerçekten onları heyecana bürüyen disiplin, uğraş, her neyse onun büyük bir heyecanla peşinden koşsunlar. Ona devam etsinler. Mesele illa mühendis olmak, illa bilim insanı olmak, illa teknik bir alanda bir kariyer sahibi olmak değil.
Artık uzay çok geniş bir yelpazeye yayılıyor. Ticarileşiyor. Ticarileşen uzayda hem alçak dünya yörüngesinde hem de derin uzayda, Ay ve ötesindeki araştırmalarda her disiplinden insana ihtiyacımız var. Dolayısıyla onları heyecanlandıran alan her neyse ona büyük bir şevkle sarılsınlar. Peşinden koşsunlar. Eğer uzay onların heyecanını böyle canlandıran bir olgu ise eğitimini gördükleri alan her neyse onunla uzayı birleştirmeleri artık çok daha kolay.”
‘MİSYONUN GERÇEKLEŞTİRİLMESİ İÇİN ELİMDEN GELEN DESTEĞİ VERECEĞİM’
Uzay yolculuğu görevi ve yedek yolcu olmasıyla ilgili de konuşan Atasever, “Bizim esasında iki farklı görevimiz var. Bir tanesi bu yılın sonunda, belki önümüzdeki yılın başında gerçekleştirilecek olan uluslararası uzay istasyonunda icra edeceğimiz, Türk astronot ve bilim misyonu projesi. Bu misyon kapsamında aynı zamanda Virgin Galactic firması ile muhtemelen 2024 yılının ilk çeyreği içerisinde bir yörünge altı uçuş gerçekleştireceğiz.
Ben hem uluslararası uzay istasyonu görevinin bir yedeği olarak, Alper Gezeravcı’nın yedeği olarak hem oradaki süreçlere vakıf olup oradaki eğitimlere katılıyorum hem de Virgin Galactic uçuşumuzda gerçekleştireceğimiz birtakım bilimsel deneylerle ilgili çalışmalarıma devam ediyorum. Oradaki eğitim süreçleri devam ediyor. Dolayısıyla benim bu projeye ilk başlarkenki duygu ve düşüncem asil veya yedek, ondan bağımsız olarak hiçbir önem ifade etmeden, misyonun başarıyla gerçekleştirebilmesi için elimden gelen bütün desteği vermek şeklindeydi. Hala daha aynı duygu ve düşünceleri devam ettiriyorum” dedi.