Üniversite adaylarının ek tercih sürecinin başladığını ve bu süreçte dikkatli adım atılması gerektiğinin altını çizen, Beykoz Üniversitesi Mühendislik ve Mimarlık Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Selahattin Kuru, “Fakültemizde, küresel dünyanın gerektirdiği bilgi ve becerilerle donanmış mühendis ve mimarlar yetiştirmeyi amaçlıyoruz. Bu amaçla, hızla değişen dünyanın gereksinimlerine karşılık veren yapı ve içeriğe sahip programlar sunuyoruz” dedi.
Mimarlık programlarını tercih edebilmek için en düşük 250 bin, mühendislik programları için en düşük 300 bin başarı sırasına sahip olunması gerektiğini kaydeden Beykoz Üniversitesi Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Kuru bu bölümleri tercih etmeyi düşünen adaylar için bölümlerin eğitim süreçleri ve iş imkanlarıyla ilgili bilgiler verdi.
DEĞİŞEN DÜNYANIN GEREKSİNİMLERİNE KARŞILIK VEREN PROGRAMLAR SUNUYORUZ
Fakültede küresel rekabete hazır mühendis ve mimarlar yetiştirdiklerini belirten Prof. Dr. Selahattin Kuru, “Küresel dünya her yönüyle amansız bir rekabet getiriyor. Bu rekabet ortamı, geleceğin dünyasının gereksinimlerine yanıt verecek, bu dünyayı tasarlayacak mühendis ve mimarların yetiştirilmesine yeni koşullar getiriyor ve yeni boyutlar ekliyor. Fakültemizde, küresel dünyanın gerektirdiği bilgi ve becerilerle donanmış mühendis ve mimarlar yetiştirmeyi amaçlıyoruz. Bu amaçla, hızla değişen dünyanın gereksinimlerine karşılık veren yapı ve içeriğe sahip programlar sunuyoruz. Bu programları güçlü bir eğitsel altyapı ve eğitim ortamında, her biri dünyanın önde gelen üniversitelerinden gelen bir akademik kadro ile yürütüyoruz” şeklinde konuştu.
MÜHENDİSLİK VE MİMARLIK PROGRAMLARI AVRUPA STANDARTLARINA GÖRE HAZIRLANDI
Fakültede programlarının Avrupa standartlarına göre hazırlandığının altını çizen Prof. Dr. Kuru, öğrenme yaklaşımlarını ise şöyle anlatıyor:
“Fakültemizde ders programları gerek program ve diplomaların Avrupa’da tanınırlığı gerek değişim programları gerekse ders kredisi transferinde çok önemli bir role sahip olan Bologna standartlarına göre tasarlandı. Program ve ders tanımları Avrupa Kredi Transfer Sistemi (AKTS) ile uyumlu olarak hazırlandı. Programların tamamında yaparak öğrenme yoluyla öğrencilerin daha iyi öğrenmesi amacıyla Proje Odaklı Öğrenme yaklaşımını benimsendi.
Mühendislik müfredatlarının her birinde Mühendislik Projesi Dersleri yer alıyor. Bu derslerde öğrenciler birer Mühendislik Projesi’ne imza atıyor. Yılın Mühendislik Projeleri Ödül Töreni ile de dereceye giren öğrencilerimiz ödüllendiriliyor. KubeSphere Platformu ile imzaladığımız Eğitim İş Birliği Anlaşması Bilgisayar ve Yazılım Mühendisliği programları öğrencilerimize nitelikli KubeSphere Uzmanı olarak mezun olma fırsatı sunuyor.”
BİLGİSAYAR MÜHENDİSLERİNE GELECEK 10 YILIN TEKNOLOJİLERİ DE ÖĞRETİLİYOR
Mühendislik programlarıyla ilgili bilgi veren Prof. Dr. Kuru, “Öğrencilerimizi problem çözme becerisine sahip, teoriyi pratiğe çevirebilen, takım çalışmasına yatkın, tam donanımlı bilgisayar mühendisleri olarak yetiştirmeyi amaçlıyoruz. Yapay zeka, veri bilimi ve veri analitiği, nesnelerin interneti ve akıllı sistemler, veri iletişimi ve bilgisayar ağları ve bulut hesaplama bu yeni teknolojilerden bazıları. Bunlar gelecek 10 yılın önde gelen teknolojileri olacak. Öğrencilerimizin var olan teknolojileri en iyi şekilde anlamasını ve yeni teknolojileri keşfetmesini hedefliyoruz” dedi.
YAZILIMDA LABORATUVAR DERSLERİ VE PROJELERLE UYGULAMA BECERİLERİ KAZANDIRIYORUZ
Yazılım Mühendisliği Bölümü’nün Beykoz Üniversitesi’nin araştırma üniversitesi olma vizyonu doğrultusunda yapılandırıldığını belirten Kuru, “Bilimsel araştırmalarla desteklenmiş öğrenci odaklı eğitim anlayışı benimsiyoruz. Teorik derslerle güçlü teorik altyapı, laboratuvar dersleri ve projelerle uygulama becerileri kazandırıyoruz. Onları yenilikçi ve girişimci mühendisler olarak yetiştiriyoruz. Bir yandan da öğrencilerimizin sektörde aranan mezunlar olması için de çaba gösteriyoruz” diye konuştu.
ENDÜSTRİ MÜHENDİSLİĞİNİN GÜCÜ TEK BİR ALANA DEĞİL HER ALANA UYGULANABİLMESİNDEN GELİR
Endüstri mühendislerinin her alanda çalışabildiğini vurgulayan Kuru, “Seçkin, genç ve dinamik öğretim kadromuz ile öğrencilerimize bu yolda gerekli teorik ve uygulamalı mesleki eğitimi, açık görüşlü, geniş perspektifli bakış açısını; uyanık, sorgulayıcı ve girişken bir yaklaşımı kazandırmak amacındayız. Endüstri mühendisliğinin belirli bir ürün alanı yok. Endüstri mühendisliğinin gücü de buradan gelir. Endüstri mühendisliği bütün üretim alanlarına ve hizmet alanlarına bir sistem yaklaşımı ile bakar. Bu sistemlerin daha verimli, daha etkin, daha iyi nasıl olabileceği ile ilgilenir. Bu nedenle endüstri mühendisleri her alanda çalışır” şeklinde konuştu.
MİMARLIKTA İSTANBUL’UN KÜLTÜREL VE YARATICI ENERJİSİNDEN BESLENEN EĞİTİM ORTAMI OLUŞTURUYORUZ
“İstanbul ülkemizin mimarlık eğitimi için en ideal şehri” diyen Kuru, “Öğrencilere Roma, Bizans ve Osmanlı dönemleri yapılarını kapsayan tarihi kentsel dokuyu ve çağdaş Türk mimarisinin örneklerini deneyimleme fırsatı sunar. Öğrencilerimizin kentle doğrudan ilişki kurabilmelerini, edindikleri mimari teorik bilgilerin uygulama alanındaki yansımalarını sınayabilmelerini önemsiyoruz. İstanbul’u deneysel bir alan, bir öğrenme aracı ve enerji kaynağı olarak görüyoruz. İstanbul’un kültürel, sosyal ve yaratıcı enerjisinden beslenen bir eğitim ve öğrenme ortamı oluşturmayı amaçlıyoruz” sözleriyle mimarlık bölümünün hedeflerini özetledi.