Adana’da, Çukurova Üniversitesi (ÇÜ) Su Ürünleri Fakültesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Sedat Gündoğdu, Seyhan Nehri’nin Akdeniz’e döküldüğü nokta olan Mersin’in Tarsus ilçesinin Baharlı Mahallesi’ndeki tarım alanlarının sulandığı drenaj kanallarındaki kirliliğin alarm verdiğini söyledi.
Adana-Mersin il sınırında bulunan Baharlı Mahallesi’ndeki Seyhan Nehri’ne bağlanan ve Akdeniz’e dökülen TD0 drenaj kanalındaki su kirliliği ve kötü koku vatandaşları korkutuyor. Kırsal mahalle olan Baharlı’daki çiftçiler buradaki patlıcan, fıstık, nar, narenciye, buğday ve mısır gibi çok çeşitli ürünlerin ekildiği tarlaları ise bu kanaldan suluyor. Köylüler, hayvanlarının uzun dönemde hastalandığını, geçimini balıkçılıkla sağlayanlar da koyu bir renk alan ve kirli görüntülerin dikkat çektiği suda, sık sık balık ölümlerinin yaşandığını belirterek çözüm bulunmasını istedi.
BİR LİTRE SUDA SAYILAMAYACAK KADAR PLASTİK VAR; BUNLAR KİMYASAL
Kirliliğin yoğun bir şekilde görüldüğü drenaj kanalından numune alarak inceleme yapan ÇÜ Su Ürünleri Fakültesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Sedat Gündoğdu, Yenice ve Sarıhamzalı bölgesi arasındaki bazı sanayi tesislerindeki atıkların gerektiği şekilde arıtılmadan kanala boşaltıldığı için Baharlı Mahallesi’ndeki TD0 drenaj kanalında ciddi bir kimyasal kirliliğin oluştuğunu belirterek, acil önlem alınması çağrısında bulundu.
‘DİPTE OKSİJEN SIFIR SEVİYEDE’
Sudan aldığı örneklerden çıkan sonuçları paylaşan Doç. Dr. Sedat Gündoğdu, “Dipteki oksijen miktarı sıfır seviyesine geldiği için orada bu kokuyu oluşturan gazlar meydana gelmiş. Bazı noktalarda örnek almakta güçlük çekiyoruz. Çünkü o kadar mikro plastik var ki bir litrede su yerine plastikten başka bir şeyin görünmediğini söyleyebiliriz. Geri dönüşüm tesislerinden kaynaklanan parçalanmış, kırpılmış plastik miktarı çok fazla. Bu plastikler sadece parçacık olarak değil aynı zamanda çeşitli kimyasallar içeriyor” dedi.
‘BALIK ÖLÜMLERİ GÖRÜLÜYOR, KİRLİ SU İLE TARIMSAL SULAMA YAPILIYOR’
Tavukçuluk, tekstil, kimya ve plastik sanayinin atıklarının gerektiği kadar arıtılmadan bu kanala boşaltılmasının bölgeyi adeta kimyasal kokteyl ile sulanan bir bölge haline dönüştürdüğünün altını çizen Doç. Dr. Gündoğdu, şöyle devam etti:
“Burada patlıcan, fıstık, nar, narenciye, buğday ve mısır tarlaları var ve bu kanaldan çekilen suyla tarımsal alanlar sulanıyor. Kimyasal, zehirli kirlilik olduğu gibi tarımsal alanlara transfer oluyor. Ayrıca nehrin denizle buluştuğu noktada sıklıkla kıyıya vuran balık ölülerini görüyoruz. Böylelikle fabrikaların gerektiği kadar arıtılmadan bırakılan zehirlerini gıda sistemimize dahil etmiş oluyoruz.
Eğer böyle devam ederse bu bölgede yetiştirilen tüm ürünlerin zehirli bir kokteyle dönüşme ihtimali söz konusu hatta dönüşmüş bile diyebiliriz. Bir an önce önlem alınması, bu kanala atık boşaltan tüm işletmelerin sıkı denetlenmesi ve cezai yaptırım uygulanması, kentsel arıtma tesislerinin arıtma kapasitesinin iyileştirilmesi ve geliştirilmesi lazım.”
BAHARLI MAHALLESİ SAKİNLERİ ARITMA İSTİYOR
Baharlı Mahallesi’nde oturan çiftçi Ercan Avşar ise tarımsal sulamada sıkıntı yaşadıklarını belirterek, “Tarlaları bu su ile suluyoruz. Su kirli ve kokusundan durulmuyor. Sivrisinekten çocuklarımız hasta oluyor. Adana’nın tüm kirli suyu burada geliyor. Arıtma istiyoruz” ifadelerini kullandı. Balıkçılık yapan Ali Koca da “Bölgenin tüm sanayi akıntısı, yağı, asitli suları bu nehre, buradan da denize dökülüyor.
Yıllardır balıkçılık yaptığımız bu güzel nehrimizi zehir ettik. Balıklarımız ölüyor. Buraya arıtma kurulmadığı sürece neredeyse balık neslini kurutacağız” dedi. Hayvancılıkla uğraşan Abidin Yamaçlı, “Bu sudan zaman zaman tam bir zehir akıyor ve köpürüyor. Bunu içen hayvanlarımızın da zamanla iç organlarında hastalıklar oluyor. Bu da bizi maddi manevi zor duruma düşürüyor. Yıllardır bu sorunu yaşıyoruz ve arıtma dışında çözüm olacağını sanmıyorum” diye konuştu.