Tarih boyunca insanlar yaşadıkları toprakları bırakmak zorunda kalmışlar. Bazen sebep uzun süren savaşlar salgın hastalıklar ya da güçlü ülkelerin baskıları toplumları mecburen yeni yerler aramaya itmiştir.
Hepimiz Kavimler göçünü tarihten biliriz. MS 350 yıllarında Asya Hun Devletinin dağılmasıyla Çin’in baskısına dayanamayan boylar Avrupa ülkelerine ve Anadolu topraklarına yakın noktalara göç etti. Bir çok toplumun kültürü karıştı. Avrupa’da bir çok kabile yer değiştirdi.
Balkan Savaşları sonucu ve 1. Dünya savaşında Balkan ülkelerindeki Türkler Anadolu’ya göç etti. Anadolu’dan gayrimüslim göçü yaşandı. Savaşlar ile topraklar kaybedildi. Rejimler değişti sınırlar çizildi. Masum insanların göç etmesi engellenemedi. Ülkeler artık rejimleri sınırları ile yaşamaya devam ederken aynı kültürü ve toprağı paylaşan geçmiş tarih bağı olan milletler bugünkü dünyaya şekil verdi.
Göç hala en önemli dünya sorunudur. Güçlü ülkelerin zengin kaynaklara sahip fakir ülkelere uyguladıkları ekonomik baskılar kaynak transferleri iç isyanlar ile yaşadığı ülkede can güvenliği kalmayan halklar yeni ülkelerin sınır kapılarında yeni bir sorunu meydana getirmektedir. Orta Doğu’da bitmeyen savaşlar terör olayları bir türlü sağlanamayan barış yeni dünyada daha farklı yeni senaryoları doğurmaktadır.
Can güvenliği olmayan halk mülteci etiketi ile kaçak yollardan insanlık dışı yollarla Avrupa ülkelerine gitmeye çalışıyor. Ülkeler bun izin vermiyor. Yatlar batıyor göçmen adaları oluşuyor mültecileri kimse istemiyor. Türkiye yardım sever sahiplenme politikası ile birçok göçmen için cazip bir ülke haline gelmiştir. Ülkemiz de Suriye’de çıkan iç savaş dolayısı ile göçmen sayısı gün geçtikçe artmaktadır. Kültürleri yaşamları dünyaları farklı olan Suriye göçmenleri belki şimdi değil ama bir 10 yıl sonra nüfus içerisindeki demografik yapıyı etkileyecekleri açık bir gerçektir. Göç konusu ayrı bir başlık altında işlenmelidir. İnsanlık adına yapılan çözümler bir süre sonra çözümsüzlük boyutuna ulaşmamalıdır.
Ülkemizde tarih içinde bir çok göç yaşanmıştır. 1979 İran devrimin de 1 milyon (Azeri ve Fars) , 1923-1945 yılları arasında Balkan ülkelerinden göçmen ülkeye giriş yaptı. Romanya 80.000 kişi Bulgaristan 156.073 kişi Yugoslavya 305. 158 kişi etnik baskı yüzünden zaman zaman Balkanlardan ülkemize orada yaşayan Türk göçleri yaşandı. Bazen de ekonomik sebepler ile ülkemizden yurtdışına işçi göçleri de olmuştur. Göç insanlık var olduğu sürece devam edecektir. Göç kavramı tüm ülkeler için ince bir çizgidir. Kabul ettiğiniz insan sayısı yaşam şekilleri bir ülkeye verdikleri katkılar ve maliyetler düşünülmelidir. Savaşlar ve isyanlar masum insanların yaşam alanlarını imha etmektedir. Ancak plansız ve kontrolsüz göç bir ülkenin geleceğini ekonomisini kültürünü etkiler.
Savaş hiçbir ülke için çözüm değildir. Unutmayın savaşlarda kaybeden her zaman masum ve suçsuz halk, güçsüz ve yardıma muhtaç bir geleceğe mahkum edilen çocuklardır. Her toplumun kendi ülkesinde mutlu olduğu bir dünyayı dilemek bir hayal olmasın.