Şehit Teğmen Fatih Uğur Altınbaş’ın (27) annesi Tülay Altınbaş, ‘İstifa et gel oğlum’ dedim. ‘Yok anne, buradayım, şehit olmam gerekirse şehit olurum’ dedi” dedi.
Irak’ın kuzeyindeki Pençe-Kilit Operasyonu bölgesinde PKK’lı teröristlerin açtığı taciz ateşinde şehit olan Piyade Teğmen Fatih Uğur Altınbaş’ın (27) annesi Tülay Altınbaş, şehit olmadan 1 gün önce oğlu ile konuştuğunu belirtip, “Telefonda bomba sesini duyunca operasyonda olduğunu anladım. ‘Gizli bir görevdeyiz anne’ dedi. ‘İstifa et gel oğlum’ dedim. ‘Yok anne, buradayım. Arkadaşlarım şehit oldu, şehit olmam gerekirse şehit olurum’ dedi” dedi.
Irak’ın kuzeyinde yürütülen Pençe-Kilit Operasyonu’nda 9 Ağustos’ta teröristlerin açtığı taciz ateşi ile Piyade Teğmen Fatih Uğur Altınbaş ile birlikte 5 asker şehit oldu. Şehit Altınbaş’ın cenazesi, Ankara’nın Bala ilçesinde 2012 yılında kalp krizi geçirip, hayatını kaybeden polis memuru babası Kadir Altınbaş’ın kabrinin yanında toprağa verildi.
‘ASKER OLMAYI ÇOK İSTEDİ’
Şehidin annesi Tülay Altınbaş, oğlunun ortaokuldan beri asker olmak istediğini, askerliğin hep içinde olduğunu belirterek, “Babası polisti, 2012 yılında kaybetti. Babasının durumu içinde ukde kaldı, asker olmak istedi. Üniversiteyi bitirdikten sonra askeri okula gitmek istedi. Kamu yönetimi bölümünü okumuştu, kaymakam olmasını istiyordum. ‘Anne, asker olmak istiyorum, bu mesleği seviyorum’ dedi. Bile bile gitti, bu mesleği seçti. Çok iyi bir çocuktu, ince ruhluydu. Beni hiç üzmezdi, en ufak tartışmamızda bile gelir beni öperdi. Küçüklüğünden beri bana hep ‘Anneciğim’ şiirini okurdu. ‘Pıtırcığım’ derdim. Hep, ‘Babam, asker olmamı çok isterdi’ derdi. Kendi de asker olmayı çok istedi. Her anne böyle bir çocuğu olmasını ister” dedi.
Altınbaş, oğluyla en son bayramda yüz yüze, şehit olmadan 1 gün önce de telefonda görüştüğünü söyleyerek, “Bana operasyona gittiğini hiç anlatmamıştı ama çatışmada olduğunu hissediyordum. Telefonda bomba sesini duyunca operasyonda olduğunu anladım. ‘Gizli bir görevdeyiz anne’ dedi. ‘İstifa et gel oğlum’ dedim. ‘Yok anne, buradayım. Arkadaşlarım şehit oldu, şehit olmam gerekirse şehit olurum’ dedi” diye konuştu.
‘RÜYASINI GÖRDÜM AMA ONA YORMADIM’
Halası Kezban Karakoc ise “Babası ile ilişkisi çok iyiydi. Sonrasında asker olmaya karar verdi. Askerliği kazanıp, geldiğinde çok mutlu olmuştu. Biz de çok mutluyduk. Ona ‘teğmenim, komutanım’ diyorduk. Hepimiz gurur duyuyorduk. ‘Teğmenim’ diye mesaj atıyorduk. Fotoğrafına bakmaya kıyamıyorduk. Hepimizin kıymetlisiydi. Ağabeyim onu çok seviyordu. Baba-oğul ilişkileri çok farklıydı. Kuzey Irak’a gittiğini bize söylememişti. Ablama söylemişti, ondan öğrendim. Hep dua ediyordum, bir sızı vardı. Rüyasını gördüm ama ona yormadım. Hep korkuyorduk. Korktuğumuzu yaşadık. Fatih, yüreğimize ateş düşürdü. Yüreğimizi yaktı, kavurdu” dedi.
‘KONUŞMASI FARKLIYDI, HİSSETMİŞ’
Şehit olmadan 10 gün önce telefondaki konuşmalarını anlatan hala Naile Sarıyerlioğlu da “Görevi Ağrı’daydı. 20 gün sonra ‘Tayinim çıktı’ dedi. Sonra da ‘Hala ben yurt dışına operasyona, Irak’a gideceğim. Kimseye söyleme, onun için buradayım’ dedi. 20 gün sonra gitti. ‘Operasyondayım hala, anneme söylemeyin’ dedi. Şehit olmadan 10 gün önce telefonda konuştuk. Bana orayı anlattı. Son konuşması farklıydı, hissetmiş. Onda kardeşimin kokusu vardı. Haberi gördüğümde ‘Değildir, o değildir, yanlış yazmışlardır’ dedim. Buraya gelene kadar ‘Fatih değildir’ dedim. O ölmedi. Vatan sağ olsun” dedi.
Uğur Altınbaş’ın şehit olması halinde misafirlere çiğ köfte dağıtılmasını istediği, cenazede bu isteğinin de yerine getirildiği belirtildi. Şehit Altınbaş’ın, 8 yıllık kız arkadaşı ile nişan yapmayı planladığı da öğrenildi.