Ülkelerin petrol üretiminde kısıtlamaya gitmesinin akaryakıt fiyatlarını artırdığını belirten Enerji Uzmanı Necdet Pamir, “Ülkemizde özelikle son dönemde yapılan vergi zamlarıyla ve dolar karşısında eriyen TL nedeniyle, akaryakıta daha da yüksek fiyatlar ödememiz kaçınılmaz olacaktır” dedi.
Döviz kurundaki hareketlilik ve vergilere yapılan zamlar akaryakıt fiyatlarını etkilemeye devam ediyor. Motorine bu gece yarısı itibariyle 1 lira 80 kuruş zam yapıldı. Yeni zamla birlikte motorinin litre fiyatı 38 liranın üstüne çıktı. Böylece 4 Mayıs’tan bu yana motorine yüzde 110 oranında zam gelmiş oldu. Güncel fiyatlara göre, İstanbul’da motorinin litresi ortalama 38.31 liradan satılıyor. Benzin grubuna ise herhangi bir zam gelmedi. Benzinin litresi ortalama 36.13 liradan satılıyor.
Enerji Uzmanı Necdet Pamir, akaryakıta gelen zamların nedenine ilişkin, “En genel hatları ile akaryakıt maliyetlerinin, ham petrol fiyatlarına bağlı olduğu kadar, ülkelerin enerji ve maliye politikalarına bağlı olarak da biçimlendiği söylenebilir. Ham petrol fiyatları, küresel arz talep dengesinin yanı sıra; stokların durumuna, küresel ekonomik büyüme hızlarına, mevsimsel koşullara, jeopolitik gelişmelere, ihracatçı ülkelerdeki (özellikle Suudi Arabistan) ek üretim kapasitesine, OPEC (13 petrol ihracatçısı ülke) politikalarına, diğer 10 petrol ihracatçısı ülkenin OPEC ile oluşturduğu kartelin politikalarına ve diğer çeşitli faktörlere bağlı olarak oluşur. Ham petrol fiyatları, kuşkusuz rafineri çıkışındaki tüm akaryakıt ve diğer ürün fiyatlarını da etkiler. Ancak bizdeki sıra dışı fiyat artışlarının nedenleri arasında, iktidarın ekonomi politikaları ve aşırı vergi yükünün varlığının altını kalınca çizmek gerekir” dedi.
Asgari ücretle Türkiye’de 394 litre; Yunanistan’da 445 litre benzin
Aylık brüt asgari ücretle satın alınabilen benzin ve motorin miktarının karşılaştırıldığı 27 AB üyesi ülkeler arasında, Türkiye’nin sondan üçüncü durumda olduğunu belirten Pamir, akaryakıt fiyatlarının artmasının nedenlerini şöyle sıraladı;
“EPDK’nın en son yayınladığı Haziran 2023 Petrol ve LPG Piyasası Fiyatlandırma Raporu’na bakılacak olursa; tüketiciye yansıyan fiyat, ürün fiyatı, toptancı marjı, gelir payı, dağıtıcı şirketlerin ve bayilerin payı, toplam vergiden oluşmaktadır. Ürün fiyatı, ham petrol rafine edildikten sonra oluşan fiyattır.
2003 yılında çıkarılan 5015 sayılı Petrol Piyasası Kanunu’na göre, ülkemizde “Petrol alım satımında fiyatlar en yakın erişilebilir dünya serbest piyasa koşullarına göre oluşur. Yerli ham petrol için, teslim yeri olan en yakın liman veya rafineride teşekkül eden ‘Piyasa Fiyatı’, fiyat olarak kabul edilir.” Bu “en yakın liman veya rafineri”, İtalya’da Cenova olarak belirlenmiştir. Ancak, Cenova’da oluşan fiyat, bizim rafinerilerimizde oluşan fiyattan yüksektir. Zira AB’nin Rus petrolüne uyguladığı ambargo nedeniyle, İtalya ve AB ülkeleri, bize göre daha pahalı ham petrol ve ürün almaktadırlar. Türkiye doğru bir politika ile şimdiye kadar bu ambargoya uymadığı için, Rusya’dan çok daha ucuza ham petrol ve petrol ürünü almaktadır.
Diğer ülkelerden de ithalat yapmakla birlikte, 2022 yılı ham petrol ve ürün ithalatları toplamının % 40,8’i Rusya’dandır ve çok daha (% 25 – 30 civarı olduğu tahmin edilmektedir) ucuza mal olmaktadır. Bu avantaj, tüketiciye yansıtılmamaktadır. Vergiler de çok yüksektir ve vergiden (ÖTV) de vergi alınmaktadır. Tüm bunlara ek olarak; ülkemizde alım gücü son derece düşüktür ve tüketicinin ödeme olanakları, Avrupa ile kıyaslanamayacak durumdadır.
Buna karşın Maliye Bakanlığı, bizde fiyatların “ucuz” olduğunu, Yunanistan’daki akaryakıt fiyatları ile kıyaslama yaparak aklı sıra kanıtlamaktadır. Ama bu arada asgari ücret ve alım gücü kıyaslamasını unutuvermiş görünmektedir. Oysa aylık brüt asgari ücretle Türkiye’de 394 litre benzin satın alınabiliyor. Fiyat kıyaslaması yapılan Yunanistan’da asgari ücretle 445 litre benzin alınıyor. İspanya’da 732 litre alınabilirken, Fransa’da 943 litre, İrlanda’da 1165 litre alınabiliyor. Türkiye, asgari ücretle alınabilen benzin miktarı sıralamasında, 28 ülke içinde sondan üçüncü durumda. Türkiye’den daha olumsuz durumda sadece Macaristan (382 litre) ve Bulgaristan (308 litre) var.
Dolayısıyla, bizdeki akaryakıt fiyatlarını “dünyada da arttı, bizde de” diye açıklamak, ya da çocuk kandırır gibi, sadece pompa fiyatı kıyaslayıp, alım gücünü gizlemek, aklımızla alay etmektir. Bizdeki ilave sorunlar; Petrol alımlarında ödemede kullanılan doların TL karşısında “önlenemeyen” yükselişi, yanlış ekonomi ve maliye politikaları, enerjide dışa aşırı bağımlılık (birincil enerjide % 71, petrol ve ürünlerinde % 92), toplam ithalatımızda yaklaşık %41 pay alan Rusya’dan petrol ithalatında sağlanan fiyat indiriminin tüketiciye yansıtılmaması ve üretimi unutan iktidarın, bütçeyi “yamayabilmek” için sürekli vergi salması olarak özetlenebilir.
Bu arada EPDK’nın yayınladığı (Haziran 2023 Fiyatlandırma Raporu) tabloya dikkatlice bakılırsa, “Rafineri çıkış fiyatı” 14,66 TL/litre olan kurşunsuz benzinin pompada 23,28 TL/litre; günümüzde ise yapılan anormal derecede yüksek ve insafsız vergi zamlarıyla 36 TL/litre seviyesine geldiğimiz görülecektir.”
Yeni zamlar kapıda!
Son 16 ayda benzinin litre fiyatının yüzde 79, motorinin litre fiyatının yüzde 110 ve LPG’nin litre fiyatının yüzde 90,4 arttığı ifade eden Pamir, “Ham petrol ve ürün fiyatları arttıkça iktidar, kuşkusuz bunu tüketiciye yansıtacaktır. Çin ve Hindistan gibi büyük tüketicilerin ekonomileri ve petrol talepleri, OPEC+ kartelinin politikaları önemli etkenler olacaktır. Halen Çin’in büyüme hızı önceki yıllara göre oldukça gerilemiş göründüğünden, petrol fiyatları geçen yıla göre daha düşük seyrediyor. Geçtiğimiz yılı Brent tipi ham petrolün fiyatı, ortalama 101 dolar civarındaydı. Bu yıl, 80 – 85 dolar/varil bandında seyrediyor. Ancak ülkemizde özelikle son dönemde yapılan insafsız vergi zamlarıyla ve dolar karşısında eriyen TL nedeniyle, akaryakıta daha da yüksek fiyatlar ödememiz ne yazık ki kaçınılmaz olacaktır.
Üretmeyen bir ekonomi, yanlış ekonomik politikalar, yanlış enerji politikaları ve buna bağlı artan dışa bağımlılık değiştirilmedikçe, bu olumsuz süreç ya da kısır döngü devam eder. Bunları değiştirecek tek güç, duyarlı ve bilinçli bir toplum ve toplumdan yana bir iktidardır. Ne yazık ki ne iktidarda ne de muhalefet cephesinde, bu yönde bir ışık görünmüyor. Bir Şaman öğretisi şöyle der: “Ders, sen öğrenene kadar devam eder” diye konuştu.