Sivas Cumhuriyet Üniversitesi’nden (SCÜ) Prof. Dr. Tuncay Dilci, Yükseköğretim Kurumları Sınavı (YKS) sonrası tercih sürecine ilişkin, “Tercihlerimiz yazı-tura oyunu değildir. Duygusal davranarak, üniversite tercihi yapmak doğru değildir. Tercih yaparken tercih kılavuzundaki verileri iyi analiz etmekte fayda var. Gereksiz tercih ve ‘öylesine yazdım’ demek doğru değildir” dedi.
Ölçme, Seçme ve Yerleştirme Merkezi (ÖSYM) tarafından bu yıl gerçekleştirilen YKS ile birlikte tercih sürecine de geçildi. SCÜ Eğitim Fakültesi Eğitim Bilimleri, Eğitim Programları ve Öğretim Ana Bilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Tuncay Dilci, tercih sürecinde üniversite okumak isteyen adayların dikkat etmesi gereken konular hakkında uyarılarda bulundu.
‘TERCİH KILAVUZU VERİLERİ İYİ ANALİZ EDİLMELİ’
Gereksiz tercih yapmanın doğru olmadığını söyleyen Prof. Dr. Tuncay Dilci, “En çok dikkat etmeleri gereken; bunun bir yazı tura işi olmadığını bilerek hareket etmeleridir. Hayatımızda iki tane mihenk taşı var. Bir tanesi evlilik, bir diğeri de meslektir. Bu iki mihenk taşını düşünerek, hareket etmekte fayda var. Bu nedenle hayallerimiz yüksek olabilir, hayallerimizle örtüşmeyebilir. Ama illa da benim hayalim bu diye duygusal davranarak, tercih yapmak doğru değildir. Kişisel anlamda profesyonel kimlik ya da kariyer gelişimi adına gerçekçi hareket etmekte fayda var.
Bu noktada çocukların öncelikle kendilerini, yeteneklerini tanımaları, ilerideki meslekiyle barışık olabilmeleri adına oldukça önemlidir. İleride elde edecekleri mesleklerini tam yönleriyle tanısınlar. Tercihi yaparken de yine tercih kılavuzundaki verileri iyi analiz etmekte fayda var. Hem kariyer anlamında hem de psikolojik ve sosyal doyum adına meslek kendilerine ne verecekse; bunu analiz ederek spesifik bir alana indirgemeliler. Bu aşamada gereksiz tercih yapmak ve ‘öylesine yazdım’ gibi kavramları kullanmak doğru değil. Bu şekildeki tutumlar bazen pahalıya mal olabilir” dedi.
‘BAŞARI SIRALAMASINA GÖRE TERCİH YAPILMALI’
Tercih kılavuzunun iyi okunması gerektiğini belirten Prof. Dr. Dilci, “Özel şartlar, tanımlanmış şartlar varsa bunlara bakmak ve bu yönde eksikliğimiz ya da yetersizliğimiz varsa ona göre hareket etmekte fayda var diye düşünüyoruz. Yine puan yetiyor diye yine eleyerek bir yeri tercih etmek yerine alternatif değerlendirmeleri yaparak spesifik bir alana odaklanabiliriz.
İleride mesleki kazanım adına artılarını, eksilerini düşünerek hareket etmeliyiz. Adaylarımız puan durumuna göre değil; başarı sıralamasına göre tercihlerini yapmalıdırlar. Tercih yaparken illa 24 tercihin tamamını da doldurmak zorunda değiliz. Adaylarımız öncelikle kendilerini tanımalılar. Mutlu bir meslek hayatı, sağlıklı bir yaşam demektir. Maddi kazanımlara mı bakıyoruz ya da kariyer, imaj peşinde mi koşuyoruz? Bu anlamda önceliklerimizi tercih ederek veya sıralayarak hareket etmekte fayda var diye düşünüyorum” diye konuştu.