Edirne’de, kentin meşhur lezzeti tava ciğerin yanında ‘olmazsa olmaz’ olarak adlandırılan, yöreye özgü Karaağaç acı biberinin hasadı başladı.
Karaağaç Mahallesi’nde üreticiler, tava ciğerin yanında ana garnitür olarak sunulan acı biber için hasat mesaisine başladı. Kentin meşhur tava ciğerinin yanında adını duyuran ve sadece Yunanistan sınırındaki Karaağaç Mahallesi’ndeki tarlalarda yetişen biber, hasat edildikten sonra iplere dizilip gölgede kurutulacak. Kilosu 500 liraya satılan biberde, bölgede mayıs ayındaki yoğun yağmurlar nedeniyle ekimin geciktiğini söyleyen üretici Tunahan Ule, bu nedenle hasadın da geciktiğini ifade etti.
‘BU YIL HASAT GEÇ BAŞLADI’
Ürünün patentli olduğunu belirten Ule, “Biz burada 97 dönüm alanda Karaağaç acı biberini yetiştiriyoruz. Bu yıl yağmurlardan dolayı biberlerimizi biraz geç ektik. Normalde 1 Mayıs’ta ekiyoruz ama biz 15 Mayıs’ta ekmek zorunda kaldık. Böyle olunca hasada da geç kaldık, 15 Temmuz’da yapmamız gereken hasadı bugün yapıyoruz. Biberimiz patentli bir biber. Sadece Edirne’de Karaağaç Mahallesi’nde sınır topraklarında yetişiyor. 90 kişiyle bu biberi topluyoruz” dedi.
‘250 TON VERİM BEKLİYORUZ’
Biberin hasat sonrası imece usulü tek tek iplere dizilip gölgede kurutulduğunu anlatan Ule, “Kuruduğu yerin de nemli olmaması lazım. 40 dereceyi bulan havalarda topluyoruz bu biberi, zor oluyor ama alıştık. Bu sene 250 tona yakın verim bekliyoruz. Bu biber sadece Edirne’ye değil, diğer illerdeki ciğercilere de buradan gidiyor ama mutlaka kuru olarak gitmesi gerekiyor. Yaş giderse kurumaz. Kuru halinin kilosu ise bu yıl 800 liradan satışa sunulacak” diye konuştu.
‘DÜNYA’NIN BAŞKA HİÇBİR YERİNDE YETİŞMİYOR’
Hasat mesaisindeki işçilere meşhur kavala kurabiyesi getirerek ziyaret eden Edirne’yi Tanıtma ve Tava Ciğer Kalite Koruma Derneği Başkanı Bahri Dinar da “Bu yıl geç de olsa iki aşık birbirine kavuşmak üzere. Dünyanın en tatlı acısıyla tava ciğer birbirine kavuşuyor. Yüzlerce ton hasat edilecek burada, o yüzlerce ton biber de iplere dizilecek ve kurutulacak. Ondan sonra da 1,5 ay geçtikten sonra sofralarımıza gelecek. Bu biberi özel yapan Karaağaç’ın kendisi. Yani 3 suyun geçtiği yerde kendi tohumuyla yetişmesi. Bu biber dünyanın başka hiçbir yerinde yetişmiyor, o acılığı vermiyor. Memleketimizde çok acı var ama bunun gibi tatlı acı yok” ifadelerini kullandı.
‘EKMEK PARASI İÇİN MECBURUZ’
Biber tarlasında çalışan Melek Anadol, sıcak havanın altında çalışmanın zor olduğunu belirti. Anadol, “Sıcağın altında çalışıyoruz. Ekiyoruz, biçiyoruz, çapalıyoruz, şimdiki gibi hasat zamanı geldiği zaman da toplamasını yapıyoruz. Toplandıktan sonra kurutulmak için asılıyor biberler. Ondan sonra ciğercilerde Karaağaç acı biberi olarak sunuluyor. Sıcağın altında çalışmak çok zor oluyor ama mecburuz, ekmek parası” dedi. (