Rönesans Holding’in Mersin’i Adana, Osmaniye ve Gaziantep ile bağlayacak yüksek hızlı elektrikli demiryolu projesi için Birleşik Krallık İhracat Finansmanı Dairesi (UK Export Finance/UKEF) tarafından 781 milyon euroluk destek sağlandı.
Birleşik Krallık İstanbul Başkonsolosluğu’nda Birleşik Krallık İhracat Finansmanı Dairesi (UK Export Finance/UKEF) tarafından Rönesans Holding’in, Mersin’i Adana, Osmaniye ve Gaziantep şehirlerine bağlayacak yeni yüksek hızlı elektrikli demiryolu inşaatının tamamlaması için sağlanacak olan destek ile ilgili basın toplantısı yapıldı.
Toplantıya, Birleşik Krallık İhracat Bakanı Lord Offord, Hazine ve Maliye Bakan Yardımcısı Osman Çelik, Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı Altyapı Yatırımları Genel Müdürü Dr. Yalçın Eyigün, Birleşik Krallık İstanbul Başkonsolosu Kenan Poleo, Rönesans Holding Başkanı Erman Ilıcak, JP Morgan Türkiye Direktörü Mustafa Bağrıaçık katıldı.
Basın toplantısında katılımcılar kısa konuşmalar gerçekleştirdi. Toplantıda Birleşik Krallık İhracat Finansmanı Dairesi (UK Export Finance/UKEF) tarafından sağlanan 781 milyon Euro’luk destek, Rönesans Holding’in, Mersin’i Adana, Osmaniye ve Gaziantep şehirleriyle bağlayacak yüksek hızlı elektrikli demiryolu inşaatını tamamlamasını sağlayacağı belirtildi.
Demiryolu, Türkiye’nin en büyük ikinci konteyner limanını 150 mil (241.4 km) uzaklıktaki iç şehirlere bağlayan daha düşük emisyonlu bir ulaşım bağlantısı sunacak olan bu demiryolunun karbondioksit eşdeğer (CO2e) emisyonlarını yılda 150 bin tonun üzerinde azaltması beklendiği vurgulandı.
“SON 20 YILDA TÜM ALT YAPILARIMIZI YENİLEDİK”
Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı Altyapı Yatırımları Genel Müdürü Dr. Yalçın Eyigün, “1830’lardan beri İngiltere gibi Birleşik Krallık gibi bizde demiryolu atağına başladık. Yeni Cumhuriyetimiz 1923’ten beri, yine demiryolu konusunda hız aldı. Fakat 20. Yüzyılın ikinci yarısında biz biraz durakladık demiryolu alanında.
Son 20 yılda devletimizin iki tane hedefi oldu. Demiryollarını yaygınlaştırmak, ‘demir ağlarla örmek’ Atatürk’ün dediği gibi. Cumhurbaşkanımızın da bu hedefi koydu. Aynı zamanda Karayollarına da ihtiyacımız vardı, bölünmüş yollara. Bölünmüş yollarda 6 bin kilometrelerden 30 bin kilometrelere geldik. Demiryollarında da 8 bin kilometre demir yolumuz vardı. Eski düzen, kara düzen diyebileceğimiz dizel işleyen, sinyalizasyonu olmayan, altyapısı eskimişti. Bu son 20 yılda tüm alt yapılarımızı yeniledik. Sinyalizasyonu yüzde 50 seviyesinin üzerine çıkardık.
Elektrikasyonu yine yüzde 50’nin üzerine çıkardık. Modernizasyonumuzu tamamladık. Üstüne 5 bin kilometre demiryolu ekledik. Şu an hali hazırda inşaatı devam eden 4 bin kilometre demiryolumuz var hızlı tren formatında. Hızımızın en üst limiti 160 kilometreydi. Dünyadaki teknoloji geliştikçe bizde 250 kilometre hızlara çıktık. Şimdi 350 kilometre hızlı trene çalışıyoruz, Ankara-İstanbul arasında. Yani uçağa binme trene bin diyoruz. Bu yönüyle hedefimiz çevreye duyarlı, çevre dostu olan akaryakıt kullanmayan, elektrik kullanan demiryolunu ülkenin her tarafına yaymak.
Yük taşımacılığında demiryolunu 6 kata, yolcu taşımacılığını da 3 katına çıkarmak… buna doğru emin adımlarla ilerliyoruz. Bugün burada olmamıza sebep olan Mersin, Adana, Osmaniye ve Gaziantep illerimizi birbirine bağlayacak 312 kilometre hızlı tren projesi. 250 kilometre maksimum hıza sahip hem yük hem yolcu taşıyacağımız, erişim süresini 2 saat 15 dakikalara indireceğimiz, kaza oranını azaltacağımız, akaryakıt tüketimimizi azaltacağımız, çevreci günümüzün gereği olan bir proje” dedi.