Türk Eğitim Derneği (TED) Başkanı Selçuk Pehlivanoğlu, eğitimin en öncelikli politika alanlarından biri olması gerektiğini söyleyerek, “Eğitimi yeniden tasarlamamız gerekiyor. Gelecek nesillerimizi yetkin olabilecekleri ve adaletli bir eğitime kavuşturmamız gerekir” dedi.
Türk Eğitim Derneğinin düşünce kuruluşu TEDMEM, geride kalan seçim sürecinin ardından yeni siyasi dönemde eğitimin en öncelikli politika alanı olması gerekliliğine vurgu yaptığı ‘Yeni Bir Eğitim Anlayışı Şart’ adlı raporunu yayımladı. TED Başkanı Selçuk Pehlivanoğlu rapora ilişkin yaptığı değerlendirmede, Türkiye’nin eğitimde nicelikten niteliğe dönüşümünün şart olduğunu söyledi.
Türk Eğitim Derneği’nin Düşünce Kuruluşu TEDMEM olarak eğitimin ana 6 sorunu ile ilgili bir çalışma gerçekleştirdiklerini ifade eden Pehlivanoğlu, “Öncelikle ezbere dayalı eğitim, biz buna zihinsel soykırım diyoruz. Biz sürekli bilgi veriyoruz. Aslında 21’inci yüzyılda bilgiye erişim işin en kolay kısmı. Esas olan bilginin analizini, değerlendirmesini, mukayesesini yapabilmek. Finlandiya’daki eğitim modelinden bahsediyoruz. 2016’dan beri zorunlu şekilde uygulanıyor. Buna olguya dayalı öğrenme diyorlar. Az içerik, derinlemesine öğrenme. Biz müfredatımızdan ezberi çıkarmak zorundayız. Biz özellikle anaokulu ve ilkokuldan başlayarak ezberi müfredatımızdan çıkarmak mecburiyetindeyiz” diye konuştu.
‘ÖĞRETMENLER KPSS İLE ALINMAMALIDIR’
Eğitim fakültelerindeki yetiştirme süreçlerinde öğretmenlerin kariyer süreçlerinin, hak ve sorumluluklarının iyi tanımlanması gerektiğini belirten Pehlivanoğlu, “Bütün dünyadaki çalışmalar şunu gösteriyor ki, eğitim sisteminin kalitesi öğretmenlerin niteliğini geçemiyor. Öğretmen seçme süreçlerinin aslında eğitim fakültelerine girişte başlaması gerekiyor. Dikkat edin biz torpili kaldırmak için mülakatı kaldırmayı seçiyoruz. Bir öğretmeni KPSS ile almaya kalkarsanız yani üniversite mezunu birinin mesleki bilgilerini ölçmek yerine temel bilgilerini ölçmeye kalkarsanız sonra da buna göre sıralama yaparsanız o standart bir hazırlanış sürecini geçmez.
Sonuç üniversitelerimizin 3’üncü ve 4’üncü sınıflarında öğretmenlerimiz KPSS kurslarına gidiyorlar. Mesleklerini değil genel yeteneklerini ve temel bilgilerini geliştirecek kurslara gidiyorlar. Dolayısıyla çözüm önerilerimizde öğretmenler KPSS ile alınmamalıdır diyoruz. Mülakat yapılmalı ama hepsi video ile kayıt alınmalı. Öğretmenliği sadece sınav ile ölçemezsiniz, mesleki yeterlilik ile de ölçemezsiniz, çoklu değerlendirme yöntemleri şart” dedi.
‘MESLEK EĞİTİMİ DESTEKLENMELİ, İTİBARI ARTIRILMALI’
‘Diploma sahibi yapmak meslek sahibi yapmak değildir’ diyen Pehlivanoğlu, “Yükseköğretim herkesin bitirmesi gereken bir eğitim kademesi değil, bir ülkenin lokomotif gücüdür. Gelişmiş ülkelerde toplumsal kalkınmanın yükseköğretim görmüş kişiler tarafından gerçekleştirildiğini görmek mecburiyetindeyiz. Biz hala mesleki eğitimi odağa koymak durumundayız. Ama genç işsizliği öteleyen değil, engelleyen bir mesleki eğitim anlayışına sahip olmamız gerekir. Meslek lisesi mezunlarının kendi alanında istihdam oranı maksimum yüzde 10 ise, bir sorun var demektir.
Biz bu çocukları meslek sahibi yapmıyoruz demektir. Avrupa ülkelerine baktığınız zaman meslek lisesi mezunlarının yükseköğretim mezunlarından geliri çok aşağıda değil. Çünkü nitelikli meslek eğitimi veriliyor. Teşvikleri de istihdama katkı oranında vermeliyiz. Devletimiz kendine maliyetinin 3 misli kadar öğrenci okutan organize sanayi bölgesinde veya sektörde hepsine teşvik veriyor. TED olarak bunu çok doğru buluyoruz. Meslek eğitiminin itibarını artırmak mecburiyetindeyiz” diye konuştu.
‘EĞİTİMİN SÜREÇLERİNİN DOĞRU TASARLANMALI VE SÜREKLİLİĞİ SAĞLANMALI’
Bireylerin ve nesillerin dayanıklı, afetlere ve krizlere karşı duyarlı, bilinçli bir şekilde yetiştirilmesi gerektiğini ifade eden Pehlivanoğlu, “Pandemi oluyor çözümümüz okulları kapatmak; deprem oluyor çözümümüz üniversiteleri kapatmak. Çözüm bu değil, çözüm bunlar olmadan önce tedbirlerin alınması, eğitimin süreçlerinin doğru tasarlanması ve sürekliliğinin sağlanabilmesidir. İlk feda edeceğiniz şey eğitim olamaz. Gelecek nesillerimizi yetkin olabilecekleri ve adaletli bir eğitime kavuşturmamız gerekir. Sayın Cumhurbaşkanımızın da söylediği gibi niteliğe bakmak ve planlamak mecburiyetindeyiz” dedi.