Türk Eğitim-Sen Genel Başkanı Talip Geylan, “Cumhurbaşkanı Sayın Erdoğan’ın mülakatın kaldırılacağı şeklindeki açıklamasını tüm kurum yöneticileri, mülki amirler, devlet yetkilileri çok iyi okumalıdır. Okullara, kurumlara yönetici görevlendirmelerinde, görevde yükselmelerde, öğretmen atamalarında, proje okullarına yapılan yönetici ve öğretmen atamalarında sadece yazılı sınav puanı esas alınmalıdır” dedi.
Türk Eğitim-Sen Genel Başkanı Talip Geylan, yaptığı yazılı açıklamada, 2022-2023 eğitim-öğretim yılının sona erdiğini belirterek, bu eğitim-öğretim yılında emek gösteren, gayret sarf eden tüm öğretmenleri ve öğrencileri kutladığını söyledi. Geylan, “Bu eğitim-öğretim dönemini değerlendirip, 2023-2024 eğitim öğretim yılından beklentilerimizi sıralayacak olursak; okul-kurum yönetici görevlendirmeleri ve öğretmen atamalarında mülakat kaldırılmalıdır.
2023 Yılı Millî Eğitim Bakanlığına Bağlı Özel Program ve Proje Uygulayan Eğitim Kurumlarına Öğretmen Atama ve Yönetici Görevlendirmesine İlişkin Kılavuz yayımlandı. Başvuru şartlarına baktığımızda yine objektif bir kriter olmadan ya da yazılı sınav yapılmadan Türkiye’nin en yüksek puanla öğrenci alan okullarına yönetici görevlendirmesi ve öğretmen ataması yapılacağını görüyoruz.
Proje okullarına öğretmen atamaları ve yönetici görevlendirmeleri mutlaka sınav esasına göre yapılmalıdır. Bu sürecin sadece sendikal taassup, baskı ve dayatmadan arındırılarak, sadece yazılı sınav puanı dikkate alınarak sonuçlanması eğitim hayatımızın geleceği için paha biçilemez önemdedir. Bu noktada Cumhurbaşkanı Sayın Erdoğan’ın mülakatın kaldırılacağı şeklindeki açıklamasını tüm kurum yöneticileri, mülki amirler, devlet yetkilileri çok iyi okumalıdır. Okullara, kurumlara yönetici görevlendirmelerinde, görevde yükselmelerde, öğretmen atamalarında, proje okullarına yapılan yönetici ve öğretmen atamalarında sadece yazılı sınav puanı esas alınmalıdır” diye konuştu.
‘55 BİN ATAMA DAHA YAPILMASI GEREKİYOR’
Deprem bölgesindeki ilave öğretmen ihtiyacının hesaba katılmasıyla yeni eğitim-öğretim yılında 45 bin atamaya ek olarak 55 bin atama daha yapılması gerektiğini ifade eden Geylan, şunları söyledi:
“Öğretmen açığı okullarımızın önemli sorunlarındandır. Sendikamızın 2022-2023 eğitim-öğretim yılında yaptığı araştırmaya göre, 78 ilde ücretli öğretmen sayısı 76 bin 485 iken, 75 ilde norm kadro açığı 83 bin 547’dir. Öğretmen açığının ücretli öğretmen eliyle kapatılmaya çalışılması, hatta bu öğretmenlerin 5 bin 503’ünün ön lisans mezunlarından oluşması eğitimdeki başarıyı, kaliteyi ve verimi düşürmektedir. Üstelik her yıl eğitim fakültelerinde ortalama 40 bin öğretmenin mezun olduğunu düşündüğümüzde atama bekleyen öğretmen sayısı 500 binin üzerine çıkmıştır.
Her ne kadar 45 bin atama yapıldıysa ve atanan öğretmenlerimiz 1 Eylül tarihinden itibaren görevlerine başlayacaksa da, bu sayı yeterli değildir. Deprem bölgesinde öğretmen ihtiyacı hepimizin malumudur. Deprem bölgesi ilan edilen 11 ilimizde yeni eğitim-öğretim yılı başlamadan öğretmen ihtiyacının eksiksiz karşılanması eğitimin sağlıklı yürütülmesi noktasında çok önemlidir. Bu nedenle hemen, şimdi, vakit kaybetmeden, yeni eğitim-öğretim yılı başlamadan 45 bin atamaya ilaveten, 55 bin atama daha yapılmalıdır.
Bu şekilde hem ücretli öğretmen sayısını eritebiliriz hem de 2023-2024 eğitim-öğretim yılı başlangıcında toplam 100 bin atamayla eğitime daha güçlü başlayabiliriz. Öğretmen atamaları sadece kadrolu olarak yapılmalıdır. Ayrıca öğretmen atamaları sadece kadrolu olarak yapılmalı, sözleşmeli ve ücretli istihdam kaldırılmalıdır. Seçim öncesinde sözleşmeli öğretmenler kadroya geçirilirken, bu uygulamanın kalıcı hale getirilmesi, bundan sonraki tüm alımların kadrolu olarak yapılması taleplerimiz arasındadır. İnsan hakkı ihlali olan, ekonomik çaresizliği merkezine alan, modern kölelik anlayışıyla yürütülen ücretli öğretmenlik uygulaması da tamamen kaldırılmalıdır.”
‘BU TALEBİMİZ BUGÜN DE GEÇERLİLİĞİNİ KORUMAKTADIR’
Yeni dönemde Meslek Kanunu’nda sınav şartının kaldırılması için mücadele edeceklerini kaydeden Geylan, “Öğretmenlik Meslek Kanunu, 2022-2023 eğitim-öğretim yılında en çok tartışılan konuydu. Kanunla ilgili sendikamız alanlarda beklenti ve taleplerini dile getirmiş, çalıştay düzenlemiş, kanunun eksik hususlarıyla ilgili uyarılarını yetkili makamlara iletmiştir. Sendikamızın öncelikli talebi kanunun öğretmenlerin muhatap olduğu tüm mevzuatı ve süreçleri ihtiva etmesi ve kariyer basamakları belirlenirken sınav şartının kaldırılması, unvanların tecrübeye göre verilmesiydi.
Bu talebimiz bugün de geçerliliğini korumaktadır. Sınavın sadece bilgiyi ölçtüğü, oysa öğretmenlik mesleğinin bilmenin yanı sıra bilgiyi öğrencilere aktarma, öğretme mesleği olduğu göz önüne alındığında tecrübenin, kıdemin çok daha önemli olduğu bir gerçektir. Bu itibarla 5 yılını doldurmuş öğretmenlerimiz uzman, 10 yılını doldurmuş öğretmenlerimiz başöğretmen olarak değerlendirilmelidir. Bilindiği gibi 19 Kasım tarihinde uzman öğretmenlik-başöğretmenlik sınavı yapılacaktır. Türk Eğitim-Sen olarak deneyim ölçüt alınarak, yeni eğitim-öğretim yılında sınavın kaldırılacağı müjdesinin verilmesini istiyoruz.
Değerler eğitimi sadece ve sadece öğretmenlerimiz tarafından verilmelidir. Türk Eğitim-Sen olarak çocuklarımıza değerler eğitimi verilmesini önemsiyor, karar vericilerin bu kaygıyı taşıyor olmasını doğru buluyoruz. Ancak bu noktada değerler eğitiminin pedagoji eğitimi almamış kimseler eliyle verilmesini asla doğru bulmuyoruz. Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin öğretmenleri bu eğitimleri verebilecek donanıma, yetkinliğe, eğitime, bilgiye sahiptir. Bunun için dışarıdan yapılara ihtiyaç yoktur” dedi.