Uluslararası Toplu Taşıma Birliği’nin (UITP) küresel zirvesinde toplu ulaşımın geleceğine elektrikli araçlar damga vurdu.
Dünyada toplu taşımacılık sektörünün en büyük kuruluşu olan Uluslararası Toplu Taşıma Birliği’nin (UITP) küresel zirvesi 85 ülkeden katılımcılarla İspanya’nın Barselona kentinde yapıldı. Çok sayıda Türk firmanın da katıldığı zirvede, toplu ulaşımda geleceğin teknolojisi olarak elektrikli araçlar ön plana çıktı.
Uluslararası Toplu Taşımacılar Birliği’nin Kıdemli Direktörü Kaan Yıldızgöz, “Dünya’da Paris İklim Anlaşması’nın gerektirdiğini 1,5 derecelik sıcaklık artışını sabit tutmak istiyorsak her yıl küresel sera gazı emisyonlarında 7.6 bir azaltmaya gitmemiz gerekiyor. Bu azaltmaya gitmek için fosil yakıtlı araçlardan elektrikli ya da çevre dostu yakıt kullanan araçlara geçmemiz gerekiyor. Bu noktada otobüs taşımacılığı çok kritik. Dünyada toplu ulaşıma baktığınızda yüzde 83’ü otobüs taşımacılığı ile gerçekleşiyor. Bu açıdan biz otobüs taşımacılığında dizel yakıt kullanımından fosil yakıt kullanımından elektrikli araçlara doğru geçişi görüyoruz” dedi.
130 yıllık tarihi olan Uluslararası Toplu Taşıma Birliği’nin (UITP) küresel zirvesi 85 ülkeden katılımla Barselona’da yapıldı. Zirve kapsamında düzenlenen fuarda çok sayıda Türk firma da teknolojilerini tanıttı. 1885 yılında kurulan ve günümüzde dünya genelinde bütün toplu taşıma örgütlerini bir araya getiren UITP’nin bu yıl ki zirvesine elektrik araç teknolojileri damgasını vurdu. Yaklaşık 15 bin kişinin katıldığı zirvede 400 konuşmacı yer aldı.
METRO İSTANBUL BAŞKANLIK YAPACAK
UITP’nin Brüksel’deki merkezinde 13 yıldır görev yapan Kıdemli Direktör Kaan Yıldızgöz, “UITP 1885 yılında kurulan dünyada en büyük çatı kuruluştur, dünya genelinde bütün toplu taşıma örgütlerini bir araya getiriyor” dedi. Yıldızgöz, “Türkiye toplu taşıma açısından ciddi yatırımların olduğu, ciddi çalışmaların yapıldığı bir ülke. Bu bağlamda baktığımızda da Türkiye’nin Uluslararası Toplu Taşımacılar Birliği içinde önemi gün geçtikçe artıyor. Hatta bu yıl önemli bir durum gerçekleşti.
O da Uluslararası Toplu Taşımacılar Birliği’nin Avrasya bölgesine Türkiye başkanlık yapacak, Türkiye’yi temsilen de Metro İstanbul başkanlık yapacak bölgeye. Avrasya bölgesi için de bizim ofisimizde İstanbul’da. Bu vesileyle İstanbul bölgesel bir merkez haline gelmiş oldu. Bu bölgenin içinde Orta Asya ülkeleri ve Türkiye ile İsrail bulunuyor” diye konuştu. Zirvenin ulaşım sektörünün olimpiyatları olarak kabul edildiğini vurgulayan Kaan Yıldızgöz, “Yaklaşık 85 ülkeden katılımcı var, 15 bin kişilik katılımcı sağladık. 400’e yakın konuşmacı var kongre oturumlarımızda. Fuar alanında yenilikçi teknolojiler temsil ediliyor.
Bu yenilikçi teknolojilere baktığımızda son dönemde elektrikli ulaşımı çok sık görüyoruz. Özellikle karbonizasyon konusu çok popüler bir konu. Elektrikli ulaşım elektrikli otobüs, elektrikli taksileri burada çok sık görmeye başladık. Otonom araç teknolojileri bu fuarda çok sık görüyoruz. Dijital ürünleri bu fuarda çok sık görüyoruz. Aynı zamanda akıllı kentler akıllı ulaşımın yansımalarını yine bu fuarda çok sık görmeye başladık” şeklinde konuştu.
TOPLU ULAŞIMIN YÜZDE 83’Ü OTOBÜS İLE GERÇEKLEŞİYOR
“Elektrikli araçlar konusu çok önemli” diyen Kaan Yıldızgöz, “Dünya’da Paris İklim anlaşmasının gerektirdiğini 1,5 derecelik sıcaklık artışını sabit tutmak istiyorsak her yıl küresel sera gazı emisyonlarında 7.6 azaltmaya gitmemiz gerekiyor. Bu azaltmaya gitmek için fosil yakıtlı araçlardan elektrikli ya da çevre dostu yakıt kullanan araçlara geçmemiz gerekiyor. Bu noktada otobüs taşımacılığı çok kritik.
Niye kritik; dünyada toplu ulaşıma baktığınızda yüzde 83’ü otobüs taşımacılığı ile gerçekleşiyor. Bu açıdan biz otobüs taşımacılığında dizel yakıt kullanımından fosil yakıt kullanımdan elektrikli araçlara doğru geçişi görüyoruz. Tabi sadece otobüs taşımacılığı değil, taksi tarafında da elektrikli araç kullanımı önemli. Neden? Bir taksiyi diğer araçlarla kıyasladığımız zaman daha çok kilometre gerçekleştiriyor günde. Örneğin Dubai’de bir taksi günde ortalama 650 kilometre yapıyor. Normalde bu bireysel bir aracın yaptığı kilometreden çok daha fazla. Bu açıdan bu tür araçlarda, elektrikli araçlara geçmek önem arz ediyor” şeklinde konuştu.
Türkiye’de de elektrikli otobüslerin kullanılmaya başlandığını kaydeden Yıldızgöz, “Bunun tüm filoya yaygınlaşması biraz zaman alacaktır. Bunun zaman almasının sebeplerinden birisi de mevcut bir filo var elde , filonun da değişim oranıyla planlanması gerekiyor. Burada önümüzdeki en önemli örnek Çin örneği. Çin’in Şenzen şehrinde bütün otobüsler ve taksiler elektrikli. Burada işletmecilerin çabası yetmiyor. Burada yerel idarelerle merkezi idarelerin ciddi bir işbirliği yapması gerekiyor. Birçok kentimizde muhtemelen 2030’a geldiğinde elektrikli taşıtların ana nokta olduğunu göreceğiz” dedi.
KOVİD SONRASI TOPLU ULAŞIM KULLANIMI YÜZDE 90’LARDA
Kovid 19’un toplu ulaşıma etkisine değinen Kaan Yıldızgöz, “Özellikle Kovid 19 sonrasında toplu taşımayla ilgili çok önemli değişimleri gördük. İnsanlar artık farklı seyahatler yapıyor. Kovid 19 sonrası dünyada toplu ulaşım kullanımı yüzde 90’larda. Henüz Kovid 19 öncesi yolculukları karşılayamadık. Toplu taşımanın teşvik edilmesi büyük önem taşıyor. Artık büyük şehirlerimizde trafik sıkışıklığı artıyor.
Bu sorunla karşı karşıyayız. Dünyanın her şehrinde karşılaştığımız bir sorun bu. Nedeni de özel araç kullanımının artması, bizim özel araç kullanımını azaltıp toplu ulaşımı kullanımını teşvik etmemiz gerekiyor. Bunun bir çok sebebi var. Diyelim araç sahibisiniz, sizin aracınız normalde ömrünün yüzde 5’inde kullanılıyor, ömrünün kalan bölümünü otoparklarda geçiriyor. Örneğin siz ulaşımınızı metro ile gerçekleştirirseniz 90 kat daha az yer kullanacaksınız şehirde.
Trafik kazaları son dönemde karşımıza çıkan ciddi bir problem. Bundan 2 yıl önce 1 milyon kişi dünya genelinde öldü. Trafik sıkışıklığının da ciddi bir maliyeti var. Örneğin AB ülkelerinde gayri milli hasılanın yüzde 1’i trafik sıkışıklığına yönelik maliyetler olarak karşımıza çıkıyor. Tabi buradan baktığımızda bizim neler yapmamız gerekiyor. Dünyada özellikle gelişmekte olan ülkelerde, hızla büyüyen ülkelerde kent içi ulaşım reformuna ihtiyaç var. Bu kent içi ulaşım reformunun içinde 3 ana başlık var. Birincisi; kent planlama ile ulaşımının entegrasyonu, ikinci başlık; özel araç kullanımının caydırılmasına yönelik önlemler, üçüncü başlık ise toplu taşımanın teşvik edilmesi.
Tabi toplu taşımanın teşvik edilmesine baktığımızda ise dünyada son dönemde önemli gelişmeler var. Mesela son 3 yılda dünya genelinde günde 3 kilometre yeni metro sistemi açılıyor. Bu konuda Türk şehirlerinde özellikle İstanbul’un da ciddi yatırımlarını görüyoruz. Ciddi bir metrobüs sistemlerine yönelik teşvik var. Tabi bunlar bizim toplu ulaşımı daha cazip hale getireceğimiz unsurlar olarak karşımıza çıkıyor” dedi.
Türkiye’deki teknolojik gelişmelere değinen Kaan Yıldızgöz, “Toplu ulaşım endüstrisine baktığımızda Avrupa endüstrisi öne çıkıyor. Ancak Türk ve Çin endüstrisi de örnek büyük bir endüstri. Türk endüstrisinde iki sınıf var. Birincisi bizim otobüs üreticilerimiz dünyanın sayılı iyi ürünler üreten, hem fiyat hem kalite anlamında dengeyi iyi sağlayan üreticilerimiz var. Türk katılımcılarının stantlarını dolaştım, stantlar yabancı yatırımcılarla dolmuştu” dedi.