Kitap okuma alışkanlığı çoğu zaman tartışılan bir konudur. Ne kadar okuyoruz? Neleri okuyoruz? Okurken hangi isimleri tercih ediyoruz? Bu konuda bir bilene sorduk.
Yıllarca üniversite kütüphanesinde görev yapan bir arşiv uzmanımızla, Ayşe Gümüşgerdanlı’yla bu konuya biraz değindik. Bakalım neler konuşmuşuz?
Bir arşiv uzmanı olarak okuma kültürü olarak neler gözlemlediniz? Özellikle gençler hangi tür kitaplara daha çok ilgi gösteriyor?
Üniversite kütüphanesinde gözlemlenen; gençlerin üniversitedeki öğrenci sayısına oranla okuma kültürleri çok fazla bulunmamakta. Belli bir kesim dışında kütüphaneyi kullanan öğrenciler genelde bilgi, ders içerikleri kitaplara yöneliyordu. Bu da en fazla sınavlar döneminde oluyordu. Aslında okumanın her yaşta beyni meşgul etmesi, kelime haznesine yeni kelimeler katması mümkünken maalesef özellikle gençlerimiz yenilikleri sosyal medyadan öğreniyor.
Kitap okumayı kendine alışkanlık etmiş gençlerimizde romanlara yöneliyor. Özellikle son dönemlerde kitaplardan uyarlanan dizi/filmlerin serisini okumak isteyenlerde çok bulunuyor. Bu durumda da bazen dizi/filmler sayesinde kitapların varlığını öğrenenlerde çok oluyordu.
Bir sinema filminin veya bir tiyatro oyununun salonda izlemenin keyfi başkadır. Aynı şeyi kütüphane içinde söyleyebilir miyiz? Atmosferin büyüsü odaklanmayı arttırıyor diyebilir miyiz?
Bunu okul kütüphanesi için söylemek çok doğru olmaz. Çünkü hem genç olmalarından hem de birbiriyle arkadaş olan insanların bir arada olmasından dolayı odaklanmada bazen sorunlar yaşanmakta. Kütüphane sistemlerinin bölmeli olması bu özelliğin oluşmasına vesile olabilir. Ama yanındaki bir insanın en ufak bir hareketi, oturması kalkması, telefonuyla ilgilenmesi gibi durumlar odağı dağıtabiliyor. Ama özel bölmeli, tekli masaların bulunduğu kütüphanelerde tabiki bilgiye ulaşımının da kolay olmasından ötürü; bir filmin sinemasından aldığınız keyfi alabilirsiniz.
Türk ve Dünya Edebiyatında yakın döneme damga vurmuş yazarlardan kimlerin eserleri ön plana çıkıyor?
Kadın Edebiyatında, Leyla Erbil her zaman ön planda. Yakın dönem yazarlarından; Orhan Pamuk, Zülfi Livaneli,
Ayşe Kulin, Oğuz Atay Doğan Cüceloğlu… Dünya ‘dan örnek vermek gerekirse; Umberto Eco Gabriel Garcia Marquez,
Paulo Coelho sayılabilir.
Geçmiş dönem yazarlarına baktığımız zaman kütüphane arşivlerinin müdavimi diyeceğimiz hangi yazarların eserlerini daha çok buluruz?
Tüm edebiyat tarihini baz alırsak kimleri öne çıkarırız? Halen kimleri ve hani eserleri okuyoruz?
Türk Edebiyatından, Nazım Hikmet tabi ki bunların başında geliyor. Yaşar Kemal ve Sabahattin Ali en unutulmayacak isimlerden. Onlara ek olarak Reşat Nuri Güntekin,Halid Ziya Uşaklıgil, Peyami Safa, Halide Edip Adıvar…
Dünya Edebiyatından saymak gerekirse; Gorki, Victor Hugo, Dostoyevski, Tolstoy, Agatha Christie, Stefan Zweig… Eserlerden gidecek olursak yerli klasiklerimiz Piraye, Kuyucaklı Yusuf, Vadideki Zambak, Sinekli Bakkal ve belki de halen satış rekorları kırmayı başarabilen Kürk Mantolu Madonna hep ön plandadır.
Yabancı eserlerden de; Yer Altından Notlar, Vadideki Zambak, Sefiller, Bilinmeyen Bir Kadının Mektubu, Bin bir Gece Masalları, Don Kişot, Ana Karenina, Yer Altından Notlar, Savaş ve Barış her zaman ilgi çekecek ve okunacak eserlerin başında gelmiştir.