Ramazan Bayramı’nda şehir dışında tatile çıkmak isteyenler, uygun araç kiralama şirketi aramaya başlarken, vatandaşları bekleyen tehlike ise kapora dolandırıcılığı ve sahte senet tuzağı oldu.
Ramazan Bayramı’na sayılı günler kala tatilini şehir dışında geçirmek isteyen vatandaşlar otomobil kiralamak için şimdiden rezervasyon yaptırmaya başladı. Vatandaşları bekleyen tehlike ise araç kiralama dolandırıcılığı. Buna bir örnek ise Başakşehir’de yaşandı. Bir araç firmasından araç kiralayan vatandaşlara 5 yıl sonra tebligat geldi. Araç kiralarken senet imzalayan vatandaşlar yıllar sonra binlerce lira borçlu olduklarını öğrendi.
İddiaya göre firma, mağdurlara sözleşmeyi imzalatırken alta da senet koydu. Firma sahibi ise asıl mağdurun kendisi olduğunu söyledi. Onlarca kişi, 5 yıl önce kiraladıkları araçlar yüzünden icralık olurken, Tüketici Konfederasyonu Başkanı Aydın Ağaoğlu, bayram öncesinde aynı dolandırıcılık yöntemine karşı tüketicileri uyardı.
“KAPORA ALIYORLAR YA DA SENET İMZALATIYORLAR”
Tüketici Konfederasyonu Başkanı Aydın Ağaoğlu, kurumsal araç firmalarına ait internet sitelerine benzer, sahte araç kiralama sitelerine dikkat edilmesi gerektiğini vurgulayarak, “Oto kiralama dolandırıcılarının tuzağına düşmeyin. Önümüz bayram, talep arttı herkes otomobil kiralamak istiyor. İşte bu noktada tüketiciler genellikle internet ortamında yaptıkları aramada ucuz fiyatlı otomobil gördükleri zaman bunu kiralamak istiyorlar. Bu noktada iki tür mağduriyet söz konusu oluyor. Birinci yöntem ile tüketici dolandırılıyor, kiralayacağı araç fotoğraflarla kendisine cazip gösterilip kapora alınıyor.
Vatandaş kaporayı gönderdikten sonra karşı taraf kapı duvar telefonunu da engelliyor, ulaşmak mümkün olmuyor. İkinci yöntem ise, her kiralama şirketinin yaptırdığı gibi ya kredi kartı bilgilerini alıyorlar ya da senet imzalatıyorlar. Nedenini sorduğunuzda size ‘Trafik cezası gelebilir, otoyol köprü geçiş ücretleri gelebilir veya araçla kaza yapabilirsin, kendimizi güvenceye almak zorundayız’ diyorlar. İşte bu noktada tüketici çok dikkatli olmalı. Bu tehlikeden korunmak için öncelikle araç kiralayacakları firma hakkında araştırma yapsınlar.
İnternet çağındayız kolayca bulabilirler. İkinci adımda ise, aracı kiralarken 4 cepheden fotoğrafı çeksin. Sözleşmeye de herhangi bir hasar varsa onu not olarak düşsün. Örneğin sol arka tamponda çizik ya da çamurlukta çizik gibi notlar düşsün. Düşsün ki kendisi mağdur olmasın. Aracı teslim ederken yine fotoğrafı çekilmeli. ‘Araç verildiği gibi hasarsız teslim edilmiştir’ notunu da düşerse risklerden korunabilir” dedi.
“BİRÇOK ARKADAŞIN EVİNE MAAŞLARINA HACİZ GELDİ; BİLDİĞİMİZ 150 KİŞİ VAR”
Araç kiralama firması tarafından kendisine haberi olmadan senet imzalattırıldığını iddia eden Neşet Yılmaz ise, “2017 yılında Başakşehir’de bulunan bir firmadan araç kiraladım. Bu aracı kiralamamın sebebi de o dönem aracımı sattığım içindi. İki günlüğüne bir araç kiraladım. Bu aracın bedeli 300 liraydı. Banka üzerinden havale ettim ve faturasını da aldım. Bir araç kiralama işi olarak işimiz bitti kendileriyle. 2022 yılının Ekim veya Kasım ayında bir tebligat geldi. Bu firmayla alakalı haciz olacağı belirtildi. Araştırdık, imzaladığımız sözleşmenin altında senet varmış, o senede imza atmışız.
O senedin üstünü daha sonra dolduruyorlar. Bana 67 bin TL yazmış 250 bin TL bile yazılan var. Herkesin durumuna göre senet rakamları yazmışlar. Ben o dönem 64 bin liraya araç satın almıştım. O zamanın parası ile bana bir araç bedeli yazmış. Birçok arkadaşın evine ve maaşlarına haciz geldi. Ben hacizi durdurdum. Mahkemeye avukatım aracılığıyla müracaat ettim. Şu an bizim bildiğimiz 150 kişi var. O firma ortada yok. Bayram öncesi çok araç kiralama işi oluyor dikkat etsinler, attıkları sözleşmenin şekline çok dikkatli baksınlar. Bizim başımıza geldiği gibi olmasın” diye konuştu.