İstanbul’da Finans Merkezi açılış töreninde konuşan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, “Tarihte İstanbul nasıl bu ülkenin finans merkeziyse, işte şimdi de yeniden bu finans merkezi olma görevini üstleniyor. Hayırlı olsun” dedi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Bu yıl 6 Şubat depremlerinin gölgesinde idrak ettiğimiz Ramazan ayını her bakımdan dolu dolu değerlendirmenin gayretindeyiz. Hem yaraları sarmanın hem de milletimize umut olmanın müjdeli haberleler umut aşılamanın çabasındayız. Deprem bölgesindeki kardeşlerimizi ihmal etmeden, yatırım ve kalkınma hamlelerimize hız veriyoruz. Durmak yok, yola, yatırıma, hizmete, eser kazandırmaya devam diyerek milletimizi hayalleriyle buluşturmayı sürdürüyoruz” dedi.
İSTANBUL’UN ÖNÜNDE YENİ FIRSAT PENCELERİ AÇIYOR
Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Bugün de Türkiye’yi finans alanında bir üst lige çıkaracak İstanbul Finans Merkezi’nin ilk etabının açılış heyecanını yaşıyoruz. Dünyada, New York, Londra, Frankfurt gibi asırlık merkezlerin yanında Dubai, Singapur Hong Kong gibi önemli finans merkezleri de bulunuyor. Küresel finansın ağırlık merkezi giderek daha belirgin şekilde batıdan, doğuya doğru kayıyor.
Bu çerçevede Asya ve Avrupa arasında artan ticari rekabet ile ülkemizin jeopolitik konumu, İstanbul’un önünde yeni fırsat pencereleri açıyor. Ülkemizi, yatırım, istihdam, üretim, ihracat ve cari fazla yoluyla büyütme üzerine kurulu Türkiye Ekonomi Modeli ile hedeflerimizi bir adım daha yukarı taşıdık. Tarihi olarak doğu ve batı arasında hem coğrafi hem de ticari köprü görevi üstlenen İstanbul’un finansal piyasalar arasında aynı bağı kurma potansiyeline sahip olduğuna inanıyoruz” diye konuştu.
KİMLERLE MÜCADELE ETMEDİK Kİ
Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Yaklaşık iktidara geldiğimizde birkaç yıl sonra bu müjdeyi vermiştik. Demiştik ki, bizler inşallah İstanbul’u dünyanın sayılı finans merkezlerinden biri haline getireceğiz ve getirdik. Şimdi de bu işin fiziki şartlarını oluşturduk. Kimlerle mücadele etmedik ki. Merkez Bankası’nı İstanbul’a taşıyacağız dedik önümüze çıktılar, Ziraat Bankasını taşıyacağız dedik, önümüze çıktılar. Hepsi için aynı şeyi söylediler. Bunların kadim medeniyetimizden, tarihimizden haberleri yok. Türkiye’de finansın tarihinde neler olduğunu bunlar bilmiyor.
Tarihte İstanbul nasıl bu ülkenin finans merkeziyse, işte şimdi de yeniden bu finans merkezi olma görevini üstleniyor. Hayırlı olsun. İstanbul Finans Merkezi Türkiye’nin dünya ekonomisindeki yerini güçlendirmek, bölgesel ve ilerleyen zamanlarda ülkemizi küresel bir finans merkezi haline getirmek amacıyla geliştirilen vizyoner bir projedir. İnşasına 2013 yılında başladığımız bu projeyle Merkez Bankamız, kamu bankalarımız ve borsamız dahil ülkemizin lokomotif kuruluşlarını İstanbul’a taşımaya karar verdik. Böylece toplam 65 milyar liralık yatırım değeriyle, ülkemizin ve dünyanın en prestijli projesini hayata geçirdik. Bu merkez aynı zamanda çevreye saygılı, doğa dostu” şeklinde konuştu.
300 MİLYAR DOLARI İNGİLTERE’DEN GETİRECEKMİŞ
Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Sonuçtan bağımsız olarak burada bir hususu daha belirtmek isterim. Seçim dönemleri siyasetçilerin, siyasi partilerin ve ittifakların kantara çıktığı günlerdir. Bu günler, bir nevi herkesin heybesinde ne varsa, ülkenin geleceğine dair ne tür hedefi ve vizyonu varsa ortaya döktüğü zamanlardır. Millet bu dönemde siyaset kurumuna kulak kesilir, vaatlerini ölçüp tartar. Herkesin çapı, kapasitesi ve ufku hakkında kanaat edinir. Gelecek 5 sene boyunca kim ve hangi zihniyet tarafından yönetileceğine karar verir.
Seçim tarihinin ilan edildiği günden bu yana geçen süre hem ülkemiz ekonomisiyle hem de muhalefetin durumuyla ilgili bazı gerçekleri gözler önüne sermiştir. Muhalefetin Türkiye’yi yönetebilecek, ülkemizi hedeflerine, milletimizi de hayallerine ulaştıracak hiçbir vizyonunun olmadığı bu arada ortaya çıkmıştır. Bu süreç aynı zamanda 2002 öncesinde ülkemizin neden geri kaldığını, neden ülkemizde hizmet ve eser kıtlığı yaşandığını neden milletimizin yıllarca yokluğa, işsizliğe mahkum edildiğini göstermiştir. Tespitlerimizi haklı çıkartacak pek çok vahim örnek var.
Her şeyi bedava verme, batılı tefecilerden 300 milyar dolar dilenme, IMF reçetelerine teslim olma gibi gerçek dünyayla ilgisi olmayan sayısız abuk subuk vaadi burada konuşmaya değer bulmuyorum. Düşünebiliyor musunuz? 300 milyar dolar İngiltere’den getirecekmiş. Demek ki tefecilerle filan da görüştü, anlaştı, onlar onu havada karada sözler verdiler, o da o sözleri burada aktarıyor. Finans sektörünün ileri gelenleri var, sizler böyle bir şeye inanıyor musunuz? Böyle bir şey olabilir mi? Mümkün mü?” diye konuştu.
YAP, İŞLET, DEVRET NEDİR ÖĞREN
Cumhurbaşkanı Erdoğan, “20 yıl bu ülkede başbakanlık, cumhurbaşkanlığı yaptım ama böyle bir safsata, yalan dolan, hile, dünyanın hiçbir liderinde görmedim ama bu zavallı ne yazık ki hayatında bir SSK var ki, SSK’yı batıran bu değil mi? Ah rahmetli Savaş Ay. Hayatta olsaydın da bunları bütün millete tekrar gösterseydin. O hastanelerimizde vatandaşlarımın hali neydi? Şehir hastanelerimizle dünyaya meydan okuyoruz. Liderler bu hastanelerimizi gördüğü zaman hayran kalıyor. Bay Bay Kemal ne diyor biliyor musunuz? Yap, işlet, devret nedir bunu bilelim.
Ben öğrenemediysen napayım? Bir de senle mi uğraşacağım? Biraz azmin varsa, aç kitapları bir karıştır. Yap, işlet, devret nedir öğren. Bunlar bakkal hesabı yapacak kadar ekonomi ve matematik bilgisi olan bunlarla ekonominin idare edilemeyeceğini çok iyi görüyor. Bu millet 25-26 sene önce meydanlar iki anahtar vaadiyle dolaşanların, kendini elindeki anahtarlardan da ettiğini unutmaz. Bu millet sabah akşam ahkam kesen, IMF çantacılarının ülkeyi geride bırakacak vaatlerini çok iyi bilir. Ülkeye geride milyarlarca dolar borç takarak nasıl ortadan kaybolduğunu unutmaz” ifadelerini kullandı.