Türkiye Petrolleri Anonim Ortaklığı (TPAO) Genel Müdürü Melih Han Bilgin, Karadeniz gazına ilişkin, “Ondan sonra da artık gazı devreye bağlamış olacağız. Mayıs ayının başında gaz sisteme verilmiş olacak” dedi.
TPAO Genel Müdürü Melih Han Bilgin, Filyos Doğal Gaz İşleme Tesisi’nde Karadeniz gazında gelinen duruma ilişkin açıklama yaptı. Bilgin, Karadeniz gazının devreye alınmaya hazır hale gelmesiyle birlikte tesiste güvenlik tedbirlerinin de artırıldığını söyledi. Sakarya Gaz Sahası’nda 20 Nisan’da ‘Karadeniz Gazı Devreye Alma Töreni’ yapılacağına değinen Bilgin, gazın fazlar halinde devreye alınacağını belirtti. Sahayı ‘Faz 1, Faz 2, Faz 3 ve Faz 4’ diye planladıklarını söyleyen Bilgin, “Faz 1’in ilk kısmını bitirmek üzereyiz. 20 Nisan 2023 tarihinde Faz 1’de planladığımız toplam 10 kuyunun ilk 5’ini devreye alacağız. Eylülün sonunda ikinci 5’ini devreye alacağız. Faz 2’yle 26 kuyu, Faz 2’nin birinci bölümü olan Faz 2A dediğimiz kısmı 2025 yılında devreye alacağız.
Yani Faz 2 ile 16 kuyu daha gelecek ve 2028 yılında devreye alacağız. Biz 2030 yılına kadar gün gün her şeyi planlamış vaziyetteyiz. Neyi, nasıl yapacağımızı planladık ve o iş planıyla beraber hareket ediyoruz. 710 milyar metreküpü, bir anda tesisi devreye alınca hizmete sunma şansınız elbette olmayacak. Hiç kimse de onu beklemiyordur ama aşama aşama önce günde 10 milyon metreküple başlayacağız. Arkasından Faz 2 bahsettiğim hedeflerle beraber 40 milyon metreküpe göre dizayn edilmiş olan bu tesisimiz de devreye alınacak. 40 milyon metreküple çıkacağız, Faz 2 ile günlük üretim olarak. Arkasından Faz 3 devreye girdiğinde ki bu Faz 3 dediğimiz evre, Amasra sahasıyla beraber keşfedilmiş olan sahanın devreye alınması demek. Bu daha kuzeyde; yani deniz tabanına daha yakın seviyelerden planlanmış bir üretim olacak. Bununla beraber çıkmayı düşündüğümüz rakam 60 milyon lira. 60 milyon metreküpe 2028 yılında dolaşıma almış olacağız” diye konuştu.
‘İTHALATI AŞAĞI ÇEKME FIRSATIMIZ VAR’
Doğal gazın sisteme verilmesinin siyasi gerekçeler nedeniyle öne alındığı iddialarına değinen Melih Han Bilgin, “2022 yılında Türkiye’nin enerji ithalatı 92 milyar dolar. Yuvarlak hesap 100 milyar dolar. Biz erken teslim ettiğimiz her ay, her hafta, her gün bu 100 milyar doları aşağı çekme fırsatımız var. Siyasi gerekçeler konusuna gelince, şunun sorgulanması lazım; ‘Neden geçen ay yapamadınız?’ Biz 100 milyar dolar verirken neden bunu geçtiğimiz sene yapamadık? Bunun sorgulanması lazım. Bizim koştuğumuz hedefte siyasi gerekçeler yok. Bizim hedefimiz o 100 milyar dolarlık yarayı, aşırı kan kaybından korumak. Hasta durumdayız. 100 milyar dolarlık bir yükle, kara delikle devam ediyor bu ülke. Benim için doğru soru, ‘Neden geçen ay bitirmediniz’ olmalıydı” ifadelerini kullandı.
‘İHTİYACIN YÜZDE 40’INI KARŞILAYACAK’
Bilgin, Karadeniz gazının toplam tüketimin yüzde kaçını karşıladığı sorusuna, “İkinci Faz ile beraber baktığınızda Türkiye ihtiyacının yaklaşık yüzde 40’ını karşılayacak. Bu rakamlar çok ciddi. Çok büyük rakamlardan bahsediyoruz. Geçtiğimiz yılın ithalatı 100 milyar dolar. ‘Yüzde 40’ dediğimizde 40 milyar dolardan bahsediyoruz. Cebimizden çıkmayıp cebimize giren bir 40 milyar dolar, aslında. Çarpan etkisiyle bakıldığında bu çok daha farklı bir değerlendirmeye sokulabilir. Bunları da analiz ediyoruz. 1’inci fazda yüzde 15 ile başlayıp artarak yüzde 40’a kadar çıkacak” diye yanıtladı.
‘1 YILDA KENDİSİNİ AMORTİ EDECEK’
Projenin maliyetini kuruş bazında hesapladıklarını söyleyen Bilgin, “Ne kadar bir işletme bedeli olduğunu, sabit yatırımlarımız ne kadar, bugüne kadar harcanan şeyler ne oldu, şurada içtiğiniz suların bile maliyeti projeye gidiyor, öyle bir maliyet bazlı operasyon yürütüyoruz. Maliyet bizim elimizde kesin veriler olarak var. Mega yatırımların geri dönüş süreleri 1 seneden azdır. Tam kapasiteye geçilmeden 1 yıl içinde kendini ödeyecek. Yaklaşık 1 yılda kendisini amorti edecek” dedi.
Doğal gazın evlerde kullanılacağı net tarihin de mayısın ilk haftası olduğuna dikkat çeken Bilgin, “Mayısın ilk yarısında düşünülüyor. Yine seçimle ilişkilendirilecek ama öyle değil. Normalde bu test akışlarını bir yıl öncesinden planladık. Seçim tarihini de biz belirlemedik ama 1-2 gün öne arkaya sarkma olabilir. Testlerin kalibrasyon işlemlerinin durumuna bağlı olarak değişkenlik gösterebilir. Mesela 30 Mayıs’ta yapacağımız testler var, 30 Haziran’da, eylül ayında yapacağımız testler var. Böyle bir test yapıyoruz da olay bitiyor gibi düşünülmesin” ifadelerini kullandı.