Sinop Üniversitesi Su Ürünleri Fakültesi’nden Prof. Dr. Osman Samsun, “Ülkemizde su ürünleri yetiştiriciliği artarken, iklim değişikliği, küresel ısınma gibi nedenlerden dolayı avlanan balık miktarında azalma görülüyor” dedi.
Sinop Üniversitesi Su Ürünleri Fakültesi Avlama ve İşleme Teknolojisi Bölümü Avlama Teknolojisi Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Osman Samsun, 1 Eylül 2022 tarihinde başlayan ve 15 Nisan’da bitecek olan denizlerde avlanma yasağı ile ilgili değerlendirmelerde bulundu. Küresel ısınma ve iklim değişikliği gibi nedenlerle, dünya genelinde olduğu gibi Türkiye’de de avlanan balık miktarlarında azalmalar yaşandığını söyleyen Prof. Dr. Samsun, “Bütün dünyada, avcılık yönüyle elde edilen su ürünleri miktarı, her sene biraz daha düşmekte. 2030 yılında avcılık ve yetiştiricilik oranlarının eşitleneceği öngörülüyor” diye konuştu.
‘HAMSİ BU YIL DA BİZİ ERKEN TERK ETTİ’
Hamsinin bu sezon az miktarda avlandığını ve boyutlarının da yeterli olmadığını belirten Prof. Dr. Osman Samsun, şunları söyledi:
“Her yıl 1 Eylül’de başlayan avlanma sezonu 15 Nisan’da bitiyor. Trol ve gırgır olarak bildiğimiz endüstriyel balık tekneleri ve av araçlarına yasak getiriliyor. Hamsi, istavrit, palamut takılan büyük teknelere bir sınırlama getirilmiş oluyor. Bu sene avlanma sezonu için maalesef diyerek başlamak gerekiyor. Çünkü bütün dünyada, avcılık yönüyle elde edilen su ürünleri miktarı, her sene biraz daha düşmekte. 2030 yılında avcılık ve yetiştiricilik oranlarının eşitleneceği öngörülüyor. Şu an yüzde 45 yetiştiricilik, yüzde 55 avcılık söz konusu.
Ancak yetiştiricilik faaliyetleri çok artarken, iklim değişikliği gibi kirlenme gibi değişik nedenlerle bütün dünyada olduğu gibi, ülkemizde de avlanan su ürünleri miktarında düşüş yaşanmıştır. Su ürünleri dediğimizde ilk akla hamsi geliyor. Hamsi geçen yıl olduğu gibi bizi bu yıl da hemen terk etti. Eğer hamsi kısa süreli av veriyorsa, balık küçülüyorsa, balığın tombulluğu ki biz buna kondisyon farklılığı diyoruz, burada bir cılızlık oluyorsa ve verim düşüyorsa, bir problem var, demektir. Hamsi stoklarında uzun zamandır bu problemi yaşıyoruz.”
‘SU ÜRÜNLERİ SOFRALARIMIZDAN EKSİK OLMAMALI’
Hamsinin diğer balıkların yetişmesinde etkili olduğunu kaydeden Prof. Dr. Samsun, “Marmara denizinde hamsi avcılığı bir dönem yasaklandı. Bilimsel olarak bizler de Karadeniz’de yasaklanmasını uygun görüyoruz. Ancak hamsi fiili olarak Gürcistan ve Abhazya’ya gittiği için böyle bir yasak gündeme gelmemiş oldu. Hamsi bütün balıkların beslenmesinde, üremesinde, gelişmesinde önemli bir etki yapan tür olduğu için stoklarda olacak herhangi bir deformasyon, bütün stokları etkileyebilir. Karadeniz’e kıyısı olan 6 ülke ile birlikte ortak akılla koruma kontrol tedbiri alınması ve uygulanması ile hamsi stoklarının sonraki nesillere aktarılabileceğini düşünüyorum. Ümidimizi yitirmiyoruz.
Aklı, bilimi, otokontrolü, ortak bakış ve hareketi, tesis ettiğimizde sofralarımızda uzun yıllardır tükettiğimiz bu protein kaynağını, inanıyorum ki bizden sonraki nesillere de aktarabileceğiz. Problem var ama problemi insanlar çözecektir. Doğanın oluşturduğu bu olumsuz şartları yani balık stoklarındaki azalmaları yine bilimdeki gelişmelere ve ortaya konulan kuralları hayata geçirerek, bu stokların sürdürülebilir hale getirilebileceğini düşünüyoruz. Çocuklar, yaşlılar, hamileler için kısacası herkes için haftada bir kez balık yenmesinin çok önemli olduğunu vücudumuzun bağışıklık sistemini arttırdığı ve güçlendirdiği için bu su ürünlerimiz sofralarımızdan eksik olmamalı” dedi.