CHP Genel Başkanı ve Millet İttifakı Cumhurbaşkanı Adayı Kemal Kılıçdaroğlu ve Altılı Masa liderleri, Adıyaman’da depremzedelerle iftar yaptı. Kılıçdaroğlu, “Hakkın, hukukun ve adaletin olmasını istiyorsanız 14 Mayıs’ta sandığa gideceksiniz, haktan yana, hukuktan yana, adaletten yana oy kullanacaksınız. Bu işin çözümü budur. O nedenle söylüyorum; kul hakkı yiyenlere oy vermeyin. Kul hakkı yiyenlere oy vermek, kul hakkı yiyenlerle ortak olmak demektir” dedi.
CHP Genel Başkanı ve Millet İttifakı Cumhurbaşkanı Adayı Kemal Kılıçdaroğlu, Altılı Masa liderleri ile birlikte akşam saatlerinde Adıyaman’a geldi. Kılıçdaroğlu ve diğer liderler, TPAO Ortaokulu bahçesinde kurulu olan Saadet Partisi Aşevi Çadırında iftara katıldı. Depremzedeler ile birlikte iftar yapan Kılıçdaroğlu, daha sonra çadırda bulunanlara seslendi.
‘KUL HAKKI YEMEYEREK BU MEMLEKETE HİZMET EDECEĞİZ’
Kılıçdaroğlu, Millet İttifakı olarak sadece milletin sorunlarını çözmeye odaklandıklarını belirterek, “Milletin sorunlarını çözmekte kararlıyız ve birlikte çözeceğiz. Birlikte ve beraber çözeceğiz kamplaşma olmadan, birbirimizi kucaklayarak, birbirimize sevgi ve saygı göstererek, kul hakkı yemeyerek, altını çiziyorum; kul hakkı yemeyerek bu memlekete hizmet edeceğiz. Bunu söylerken şunu bilmenizi isterim; belediye seçimlerinde CHP’li belediyeler için iftiralar attılar ama belediye başkanları seçildi, hiçbirisi kul hakkı yemedi. Bütçeleri düşmesine rağmen daha büyük yatırımlar yaptılar.
Fakirin fukaranın, garibin gurebanın yanında oldular. Herkese hizmet ettiler. Hiçbir ayrım yapmadılar. Beraberiz ve birlikteyiz. Bu ülkenin sorunlarını çözmeye kararlıyız. Ayrımcılık yok bizim kitabımızda. İnsan Allah’ın yarattığı en değerli varlıktır ve siyaseten biz bütün insanlara hizmet etmeyi bir onur ve bir gurur meselesi kabul ederiz. Yeter ki bu ülkede bu güzel vatanımıza hiçbir çocuk yatağa aç girmesin, her evde huzur olsun, her evde bereket olsun. Arzumuz budur” dedi.
‘İKTİDARIMIZDA HİÇBİR ÇOCUK YATAĞA AÇ GİRMEYECEK’
Türkiye’nin acı içerisinde olduğunu ve bunu bildiklerini belirten Kılıçdaroğlu, “Vatandaşın parası, ‘kuru soğana yetmiyor’ dediğim zaman soğanla alay ettiler. Geçmişte bizde de olurdu, yardım alanlar ‘makarnacı’ diye bir anlamda eleştirilir dalga geçilirdi. Bütün bunları aşarak açık ve net söylüyorum; Allah nasip eder, sizlerin oyuyla iktidara geldiğimizde hiçbir çocuğun yatağa aç girmediği güzel bir Türkiye’yi inşa edeceğiz” diye konuştu.
‘SİYASET ZENGİNLEŞME ARACI DEĞİLDİR, SİYASET HALKA HİZMET ETME ARACIDIR’
Kendi eleştirilerini de yaptıklarını ve hataları olması durumunda helalleşmekten yana olduklarını dile getiren Kılıçdaroğlu, şöyle devam etti:
“Biz insan olarak birbirimize muhtacız. Birlikte olmalıyız, kucaklaşmalıyız ve Türkiye’nin sorunlarını çözmeliyiz. Hakkın, hukukun ve adaletin olmasını istiyorsanız 14 Mayıs’ta sandığa gideceksiniz, haktan yana, hukuktan yana, adaletten yana oy kullanacaksınız. Bu işin çözümü budur. O nedenle söylüyorum; kul hakkı yiyenlere oy vermeyin. Kul hakkı yiyenlere oy vermek, kul hakkı yiyenlerle ortak olmak demektir.
Bu kadar açık, bu kadar net söylüyorum. Çünkü biz Millet İttifakı olarak şu sözü verdik; her kuruşun hesabını bu millete vermek bizim boynumuzun borcudur. Sizden alınan her kuruş, vergi olarak ödediğiniz her kuruşun hesabını size vermek bizim boynumuzun borcudur. Biz parayı yerinde harcayacağız ve hesabını vereceğiz. Millet için harcayacağız, kendimiz için değil. Siyaset zenginleşme aracı değildir. Siyaset halka hizmet etme aracıdır. Bu kadar açık, bu kadar net söylüyorum.”
‘AFET KONUTLARINI ÜCRETSİZ VERECEĞİZ’
Deprem felaketinin ardından hükümetin ev yaptığını ve iki yılı ödemesiz 20 yıl taksitle parayı istediğini belirten Kemal Kılıçdaroğlu, konuşmasını şöyle sürdürdü:
“Biz Millet İttifakı olarak şunu söylüyoruz. Siz evinizi alırken belgede inşaat mühendisinden mimarına, fizik mühendisinden tutun herkesin imzası var. Siz sadece tapuya gittiniz, tek imza attınız. Size devletin güvencesi altında, yönetmelikler çerçevesinde bu bina depreme dayanıklıdır diye size söz verdiler. Siz de gittiniz, devlete güvendiniz, dükkanı aldınız, daireyi aldınız. Şimdi size ‘gelin helalleşelim’ diyorlar. Biz öyle yapmayacağız, evinizi, dükkanınız, ahırınızı yapacağız. Sizden beş kuruş dahi almayacağız, bir kuruş dahi almayacağız. Anahtarı teslim ederken ‘gelin şimdi helalleşelim’ diyeceğiz. Bizim helalleşmemiz böyle olacak. Bölgenin dramını biliyoruz. Yaşanan bütün sıkıntıları biliyoruz. Bunların tamamını çözeceğiz. Hiç kimse unutmasın.”
‘FİZAN’A GÖTÜRSELER DE O PARALARIN BİR KISMINI DEĞİL, TAMAMINI GETİRECEĞİZ’
Ramazan ayının, manevi duyguların zenginleştiği bir ay olduğunu vurgulayan Kılıçdaroğlu, “Bu ayın hepimiz için, Türkiye için, bütün İslam dünyası için hayırlı olmasını dileriz. Acıların olmadığı, herkesin güler yüzle yaşadığı, sokaklarında, caddelerinde helalleştiği kucaklaştığı güzel bir Türkiye’yi özlüyoruz ve inşa edeceğiz. Bugün, bunu yapacak olan ittifakın adı, Millet İttifakı’dır. Bunu unutmayın. Bu çerçevede hepimiz yolumuza devam edeceğiz. 14 Mayıs’ta sandığa gidemiyorum demeyeceksiniz komşunuzu ikna edeceksiniz, beraber gideceksiniz.
Türkiye hepimizin Türkiye’si ve bu Türkiye bu kadar yoksulluğu çekmeye tahammül edemiyor. Her evde bereket, her evde gelir, her evde güvence her evde huzur olacak. Her evde huzur olacak ki Türkiye’de de huzur olacak, sokakta da huzur olacak. Siyaset dediğim gibi zenginleşme aracı değildir. Bunları yaparken söylüyorlar, ‘parayı nereden bulacaksın?’ diye. Söyledim yine söylüyorum Hazineden çalınan 418 milyar doları getireceğim ve bu milletin cebine koyacağım. Kimse endişe etmesin. Son kuruşuna kadar alıp getireceğiz. Fizan’a götürseler de o paraların bir kısmını değil, tamamını getireceğiz. Bu millet zenginleşecek, bu ülke zenginleşecek. Dolayısıyla çalanın yanına bırakmayacağız. Hepimiz Millet İttifakı liderlerinin ortak özelliği o. Çalanın yanına bırakmayacağız” dedi.
CHP Genel Başkanı ve Millet İttifakı Cumhurbaşkanı Adayı Kemal Kılıçdaroğlu, daha sonra Organize Sanayi Bölgesi’nde bulunan iş insanlarıyla bir araya gelip, ardından kentten ayrıldı.