AK Parti Seçim Beyannamesi ve Milletvekili Aday Tanıtım Toplantısı Ankara Spor Salonu’nda yapıldı. Partililer, sabahın erken saatlerinden itibaren Ankara Spor Salonu önünde toplandı.
Salonun çevresi bariyerlerle araç ve yaya trafiğine kapatılırken, toplantıya katılacaklar için güvenlik noktaları oluşturuldu. Salonda AK Parti milletvekilleri ve adaylarının yanı sıra, Cumhur İttifakı temsilcileri, DSP Genel Başkanı Önder Aksakal ile HÜDA-PAR Genel Başkanı Zekeriya Yapıcıoğlu da yer aldı.
Erdoğan, salona gelişinde dışarıda toplanan kalabalığa otobüsün üzerinden hitap ederek, “Durmak yok yola devam. Gerek ana kademe gerek kadın kolları gerek gençler olarak gümbür gümbür 14 Mayıs’a ilerliyoruz” dedi. Cumhurbaşkanı Erdoğan, eşi Emine Erdoğan ile salona girişinde sloganlarla karşılandı. Saygı duruşunda bulunulması ve İstiklal Marşı’nın okunması ardından ‘AK Parti ve Türkiye Yüzyılı’ içerikli 5 dakikalık tanıtım filmi gösterildi.
‘YOL ARKADAŞLARIMLA OLMAKTAN ŞEREF DUYUYORUM’
Cumhurbaşkanı Erdoğan, ‘Recep Tayyip Erdoğan’ sloganlarıyla sahneye çıkarak konuşmasını gerçekleştirdi. Erdoğan, “Bugün bu salonda Sultan Alparslan’ın Malazgirt’teki vakur duruşundan, Osman Gazi’nin Söğüt’te diktiği çınarın 3 kıta 7 iklime yayılan cesametinden, Fatih Sultan Mehmet Han’ın İstanbul’u alarak çağ açan çap kapatan fethinden, Gazi Mustafa Kemal’in 600 asırlık bir cihan devletinden geride kalanlar üzerinde kurduğu cumhuriyetimizin heyecanından..
Rahmetli Menderes’in tam 73 yıl önce 14 Mayıs 1950’de zafere ulaştırdığı ‘Yeter söz milletindir’ haykırışından, Rahmetli Özal’ın Türkiye’ye çağ atlatma azminden, rahmetli Erbakan’ın ‘önce ahlak ve maneviyat’ ilkesi üzerine kurduğu sanayi ve teknoloji hamlesi üzerinden, rahmetli Türkeş’in Türk dünyasının milli ve Türk devletinin ebet, müddet, ayakta kalması uğrunda verdiği mücadeleden, rahmetli Muhsin Yazıcıoğlu’nun ömrü boyunca vatanını sevmenin çilesini çekerken asil duruşundan, AK Parti’nin 21 yıldır azim ve kararlılıkla hayata geçirdiği demokrasi ve kalkınma atılımlarından velhasıl bu ilhamını bu topraklara bu millete dair hayırlı olan ne varsa siz dava ve yol arkadaşlarımla birlikte olmaktan şeref duyuyorum” diye konuştu.
‘AK PARTİ BİR DEMOKRASİ VE KALKINMA MÜCADELESİ YÜRÜTÜYOR’
Erdoğan, “Hayatlarını bu mücadeleye adamış milletin adamlarının kiminin sonu dar ağacında bitmiş olsa da yüreklerde yaktıkları, hak, hukuk, özgürlük, kalkınma ateşi hiç sönmedi. Darbeciler süngüleriyle bu ateşi söndürmeyi başaramadı. Vesayetçilerin millete tepeden bakan kibirleri bu ateşi söndürmeyi başaramadı. Küresel emperyalistlerin içerideki ve dışarıdaki tetikçilerinin hoyratlıkları bu ateşi söndürmeyi başaramadı.
Siyasi ve sosyal mühendislik hesaplarıyla girişilen sayısız teşebbüs, bu ateşi söndürmeyi başaramadı. Hamdolsun milletimiz her seferinde iradesine sahip çıktı, istiklaline ve istikbaline sahip çıktı, yönünü aydınlık geleceğine çevirdi. AK Parti, işte bu kutlu mirasın son 21 yıldaki temsilcisi olarak, milletimizle gönül gönüle, omuz omuza tarihi bir demokrasi ve kalkınma mücadelesi yürütüyor. Kurulduğumuz günden beri girdiğimiz her seçimi, bu çetin mücadelenin yeni adımı, yeni bir safhası olarak yaşadık” ifadelerini kullandı.
‘TÜRKİYE YÜZYILININ KAPISINI ARALAMAK İÇİN BURADAYIZ’
Erdoğan, AK Parti’nin kurulduğu günden beri tüm seçimleri kazandığına işaret ederek konuşmasını şöyle sürdürdü:
“2002 seçimlerine ‘tek başına iş başına’ diyerek gittik, milletimiz bizi tek başımıza iktidara getirdi. 2007 seçimlerine ‘durmak yok yola devam’ diyerek gittik, milletimiz yolumuzu tekrar açtı. 2011 seçimlerine ‘istikrar sürsün Türkiye büyüsün’ diyerek gittik, milletimiz tercihini istikrardan yana kullandı. 2015 seçimlerine ‘sen ben yok Türkiye var’ diyerek gittik, Türkiye’yi yanımızda bulduk. 2018 seçimlerine ‘vakit Türkiye vakti’ diyerek gittik, milletimizden yeni yönetim sistemimize onay aldık. Bugün de, ‘Türkiye Yüzyılı için doğru adımlar’ diyerek, bir kez daha milletimizin huzurundayız.
Darbecilere, vesayetçilere, küresel emperyalistlere, siyasi ve sosyal mühendislik projelerine karşı milletimizle birlikte Türkiye Yüzyılı’nın kapısını aralamak için buradayız. AK Parti’nin 14 Mayıs’ta milletimizin huzuruna çıkacak kadrosu olarak, ahdimizi yenilemek için bir aradayız. Bu yürüyüşün gücünü; son 21 yılda ülkemize kazandırdığımız eserler ve hizmetlerden alıyoruz. Bu yürüyüşün gücünü; geçmişte yaşadıkları zulümlerin, haksızlıkların, baskıların yol açtığı hak ve özgürlük hasretlerini dindirdiğimiz herkesten alıyoruz. Bu yürüyüşün gücünü; Türküyle, Kürdüyle, Sünnisiyle, Alevisiyle, Romanıyla, Gayrimüslimiyle, istisnasız bu ülkenin tüm vatandaşlarını, analarının ak sütü gibi helal olan hak ve özgürlükleriyle buluşturmaktan alıyoruz.”
‘BU COĞRAFYADA HUZURLA YAŞAMANIN BEDELİ GÜÇLÜ KALMAKTIR’
Erdoğan, yaşanılan her saldırının, felaketin ve bilhassa 6 Şubat depremlerinin, beraberliğe daha çok sahip çıkılmasına neden olduğunu ifade ederek şöyle konuştu:
“Biz Türkiye olarak önce, altyapımızla, üretimimizle, güvenliğimizle, diplomasimizle, her şeyimizle kendi ayaklarımızın üzerinde duracağız. Ancak bunu sağladıktan sonra bize uzanan elleri tutabilir, bize el uzatanların yardımlarını kabul edebiliriz. Çünkü kanımızla, canımızla, alın terimizle kendimize vatan yaptığımız bu kadim coğrafya, binlerce yıldır olduğu gibi bugün de, tüm dünyanın gözünü diktiği yerdir. Bu coğrafyada huzurla yaşamanın, devlet kurmanın, gelecek inşa etmenin bedeli, güçlü olmak ve güçlü kalmaktır. Binlerce yıldır üzerine nice başarılar inşa ettiğimiz milli hasletlerimizin ve devlet geleneğimizin gereği olan duruş da budur.
Türkiye Cumhuriyeti devletinin her bir ferdinin, bu ülkenin refahından ve demokrasisinden aynı düzeyde yararlanma hakkı olan birinci sınıf vatandaşları olduğunu söylerken, bu özgüvene dayanıyoruz. Yaşadığımız her sınama gibi, deprem afetleri karşısında da aynı yaklaşımla hareket ediyoruz. Ülkemizin bir köşesindeki insanların evleri başlarına yıkılmışken, diğer hiçbir yerdeki insanımız hayatını hiçbir şey olmamış gibi sürdüremez. Deprem haberinin alındığı andan itibaren istisnasız her şehrimiz, her ilçemiz, her hanemiz, her insanımız mağdurların imdadına koşmak için seferber oldu. Milletimizin gösterdiği bu samimi gayret, binlerce yıldır bizi diri tutan hasletlerimizin dimdik ayakta olduğunun işaretidir.”