Bodrum’da taş ocağının bilirkişi raporu çıktı; Raporda, “taş ocağının neden olduğu toz, orman ve zeytin ağaçlarını olumsuz etkileyebilir” denildi.
Muğla’nın Bodrum ilçesinde, 4 mahallede faaliyet gösteren taş ocağının ‘ÇED gerekli değildir’ kararının yürütmesinin durdurulması için açılan dava kapsamında, Muğla 1’inci İdare Mahkemesi tarafından bilirkişi incelemesi raporu çıktı. Raporda, taş ocağının neden olduğu tozun, ormana ve zeytin ağaçlarına zarar verebileceğine dikkat çekilip, biyoloji bilimi, çevre ve ziraat mühendislikleri açısından ÇED gerekli değildir kararının uygun görülmediği belirtildi.
Bodrum’un kırsal Kızılağaç, Çamlık, Yalıçiftlik ve Kumköy mahallelerinde faaliyet gösteren özel bir taş ocağı, alanını genişletmek için yeniden ruhsatlanmaya gitti. Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği İl Müdürlüğü’nün ‘ÇED gerekli değildir’ kararının yürütmesinin durdurulması ve iptali için Muğla 1’inci İdare Mahkemesi’ne dava açıldı. Dava kapsamında, 23 Aralık 2022’de bilirkişi heyeti taş ocağında inceleme yaptı. Köylülerin ve avukatların beyanını dinleyen mahkeme heyeti, incelemelerinin ardından alandan ayrıldı.
3 AYRI DEĞERLENDİRMEDE, ‘ÇED GEREKLİ DEĞİLDİR’ KARARI UYGUN BULUNMADI
Aradan geçen yaklaşık 3 ayın ardından bilirkişi raporu yayınlandı. Yapılan değerlendirmede, 7 farklı uzman görüşünün kararı raporda yer aldı. Arkeolojik açıdan proje alanında herhangi bir kültür varlığının olmadığı ve bu kapsamda, ‘Çevresel Etki Değerlendirmesi Gerekli Değildir’ kararının uygun olduğu belirtildi. Jeoloji, Maden ve Orman Mühendisliği açısından da ‘ÇED gerekli değildir’ kararı uygun görüldü. Biyoloji bilimi açısından ise yapılacak olan faaliyetin 3’üncü derece doğal SİT alanı, orman alanları ve zeytin tarımının içerisinde kalması nedeniyle ‘ÇED gerekli değildir’ kararının uygun olmadığı bildirildi.
Çevre Mühendisliği yönünden de toz emisyon hesaplamaların ‘Sanayi Kaynaklı Hava Kirliliğinin Kontrolü Yönetmeliği’ne uygun olmadığı ve ‘ÇED gerekli değildir’ kararının uygun olmadığı ifade edildi. Son olarak ziraat mühendisliği açısından yapılan değerlendirmede, yapılması planlanan maden alanında ve kırma-eleme tesisinden kaynaklanabilecek tozların maden alanına 3 kilometre sınır içerisindeki zeytin ağaçlarını olumsuz etkileyebileceği, zeytin ağaçlarının gelişmesine olumsuz etki göstermesinin mümkün olması nedeniyle ‘ÇED gerekli değildir’ raporunun uygun olmadığı bildirildi. Öte yandan, bilirkişi raporu mahkeme heyetine sunuldu.
‘BU BÖLGE BODRUM’UN AKCİĞERİDİR’
Bilirkişi raporuyla ilgili değerlendirme yapan yöre halkının avukatı Remzi Kazmaz, “Bu bölge Bodrum’un akciğeridir ve genç çam ağaçları CITES sözleşmesi ile ticareti izne tabi olan türlerin bu bölgede yer aldığı gibi Ophrys speculum, Orchis speculum (salep orkideleri) ve Cyclamen (siklamen) türleri bölgede tespit edilmiştir. Fakat bütün bunlar proje tanıtım dosyasında bulunmamaktadır.
Kurulacak tesisin 1’inci derece arkeolojik alana çok yakın olduğu, yüzey ve yer altı suyu akış rejimini bize göre çok olumsuz etkileyeceği başlıca bilim adamlarının raporlarında çok açık bir şekilde anlatılmaktadır. Çok geniş bir orman alanı içinde kalan bu tesisin Bodrum’un akciğerlerine kısa zamanda zarar vereceği, zeytinciliği bölgede bitirebileceği, hayvancılık yapan köylülerin geçim kaynağını etkileyeceği aşikardır. Bütün bu olumsuzlukların bir an önce ortadan kaldırılması için bilirkişilerin köylülerin lehine vermiş olduğu bu rapor Muğla 1’inci İdare Mahkemesi tarafından göz önüne alınarak ‘ÇED gerekli değildir’ yönündeki raporun iptaline karar verileceğine inancım tamdır” dedi.