Zonguldak’ta ‘İş’te Psikososyal Sağlık ve Güvenlik’ çalışmasının kapanışını yapan İstanbul Bilgi Üniversitesi Psikoloji Bölümü Örgütsel Psikoloji Yüksek Lisans Program Direktörü Doç. Dr. İdil Işık, madencilerin en büyük sorununun iş güvencesi olduğunu söyledi.
Avrupa Birliği destekli İstanbul Bilgi Üniversitesi ve İşyeri Hekimleri Derneği’nin yürüttüğü ‘İş’te Psikososyal Sağlık ve Güvenlik’ projesi kapsamında diğer sektörde çalışanların yanı sıra 3 bin 600 maden işçisi ve 360 işyeri hekimi ile görüşme yapıldı. Projenin kapanışını yapan Doç. Dr. İdil Işık, çalışanların en büyük sorununun iş yükü olduğunu ifade ederek, “Hem fiziksel hem duygusal hem de insanın zihnini yoran bir yükle çalışmak zorunda kalıyorlar. Kişinin mevcut durumda başa çıkabileceğinden daha fazla yükle karşılaşması halinde yoğun stres altında çalışmak durumunda kalınıyor.” dedi.
İŞ GÜVENCESİ ÖNEMLİ ZORLUKLAR ARASINDA
Madencilerde iş yükü sorununu gördüklerini ifade eden Işık, “Hala güvencesiz çalışma koşulları var. Yani bugün sahip olduğunuz işin ‘daha sonra sürekliliği olacak mı, devamlılığı var mı’ hep bu sorgulamalar insanın zihnini kurcalayan yükler. Yoğun dikkat altında çalışması gereken madencilerin aslında karşılaştığı önemli zorluklar arasında yer alıyor.” diye konuştu.
‘İŞVERENİN İŞ KAZASI SONRASI KORUYUCU VE KOLLAYICI OLDUĞU BİR YAKLAŞIMA İHTİYAÇ VAR’
Madencilikten daha da güvencesiz birçok sektörde çalışanların yarın karşılığını alıp alamayacağını bilmediğini belirten Işık, “Zonguldak havzasındaki durum orta seviye risk dediğimiz bir seviye karşımıza çıkıyor. Biz hem kamuda hem de özel sektör madenlerinde çalışanlarla çalışma yaptık. Şu an sağlıklı bir şekilde işlerine devam edenler kadar iş kazalarına bağlı olarak kalıcı sakatlık geliştirmiş olan kişilerle de çalışmalar yaptık.
Buradan edinilen bulgular da aslında işletmelerin çalışanına sahip çıktığı ve koruyucu, kollayıcı olduğu bir yaklaşıma da ihtiyaç olduğunu gösteriyor. Kaza sonrası dönemler insanların en fazla sosyal desteğe ihtiyaç hissettiği dönemler. Havzanın getirdiği birtakım kaynaklar var. Madencilikte birbirini desteklemek sosyal destek, topluluk duygusu, bölgenin kendisinin getirmiş olduğu ilişki ağları bu zorluklarla başa çıkma olanağı tanıyor.” ifadelerini kullandı.
‘İŞYERİ HEKİMLERİ PSİKOLOJİK SAĞLIĞIN KORUNMASINA REHBERLİK ETMELİ’
Yürüttükleri proje kapsamında 360 işyeri hekiminin eğitim aldığını kaydeden Işık, şöyle konuştu:
“İşyeri hekimlerinin fiziksel sağlığın yanında psikolojik sağlığın da korunması için de rol sahibi olduğunu bilmesi lazım. İşletmelerde bütüncül sağlık dediğimiz hem fiziksel hem de psikolojik sağlığın bir arada değerlendirildiği bir sisteme ihtiyaç var. İşyeri hekimleri daha koruyucu sağlık sistemi yani sadece hastalık ortaya çıktığında değil hastalıkların ortaya çıkmaması için yapılacaklar konusunda bir bakış açısına sahip olmaları gerekiyor. Doğrudan maden işçisine risk değerlendirmesi için ulaşıyoruz ama işyeri hekimleri bunu sistem olarak yerleştirmeli ve psikolojik sağlığın korunması için yapılacaklar konusunda rehberlik etmeli.”