Depremlerin ardından TÜBİTAK’ın çağrısıyla ikinci kez İskenderun’a giderek inceleme yapan İstanbul Üniversitesi Cerrahpaşa Jeoloji Mühendisliği Bölüm Başkanı Prof. Dr. Hüseyin Öztürk, İskenderun’da kıyı şeridinin 100 metreden 101 metreye ulaştığını açıkladı.
Prof. Dr. Öztürk, “En çok neresinin çöktüğünü araştırdık. Askeri bölge merkezli bir çökme var. 1,5 metreye yakın bir çökme gözüküyor. Bazı yerler daha az çökmüş, 60-80 santimetre çöken yerler de var. Oturma 1 metre civarında, 1 metre 40 santimetre olan yerler de var. Yaklaşık 1 metre oturma, yüzde 1 de yanal yayılmadan bahsediyoruz. Suyun içeri girmemesi için İskenderun Sahili’nin kıyısını yüksek taşlar, dalgakıranlar ile yükseltmemiz lazım” dedi.
Depremlerin ardından TÜBİTAK, üniversitelere bölgede proje çalışmaları yapılması çağrısı yaptı. İstanbul Üniversitesi Cerrahpaşa Mühendislik Fakültesi Jeoloji Mühendisliği Bölümü’nden 8 araştırmacı, Pazarcık depremi yüzey kırığı araştırması, Doğu Anadolu fay zonu, depremlerin fay parametreleri ve bölgedeki etkilerinin araştırılması ve Kahramanmaraş-Pazarcık ve Elbistan depremlerinde oluşan geoteknik ve yapısal hasarlara ait bulgularla ilgili projeler kapsamında, araştırma yapmak için deprem bölgesine gitti.
İstanbul Üniversitesi Cerrahpaşa Jeoloji Mühendisliği Bölüm Başkanı Prof. Dr. Hüseyin Öztürk ise İskenderun ve Samandağ’da araştırmasını tamamladı. Prof. Dr. Öztürk, 20 Şubat’ta Hatay’ın Defne ilçesinde 6.4 büyüklüğündeki depremin ardından İskenderun Sahili’ni incelemek için deprem bölgesine gitti. Bir buçuk metreye yakın çökme, yaklaşık 1 metre oturma tespit edildi. Prof. Dr. Öztürk, İskenderun Sahili’nin kıyılarının yüksek taşlar ve dalgakıranlar ile yükseltildiğini belirterek uyarı yaptı.
“BİR BUÇUK METREYE YAKIN ÇÖKME GÖZÜKÜYOR”
İkinci kez İskenderun Sahili’nde incelemelerde bulunan Prof. Dr. Hüseyin Öztürk, “İlk kez gittiğimiz zaman geniş bir arazi çalıştık. İkinci kez gittiğimizde İskenderun kıyılarını inceledik. Araştırmamız sürüyor çünkü yeni bir gelişme oldu. İskenderun’da 6.4’lük depremin ardından kıyılar çok etkilendi. Defne, Samandağ merkezli bu depremin ardından kıyının denize doğru biraz daha yayıldığını ve çöktüğünü gördük. Bu nedenle bölge biraz daha çöktü, bu sefer gerçekten limandan içeriye su girişi oldu. Balıkçı barınağı ciddi olarak çöktü.
Eskiden orada denizcilere yol gösteren çakarlar vardı. Şu an su seviyesinde. Bazı dalgalar artık çakılları parklara getiriyor. Bölge çöktüğü için parkları deniz kullanmaya başladı. Bütün bunları modelleyen bir çalışmanın peşindeyiz. Altyapı zaten çökmüş durumda. En çok neresinin çöktüğünü araştırdık. Askeri bölge merkezli bir çökme var. Bir buçuk metreye yakın bir çökme gözüküyor. Bazı yerler daha az çökmüş, 60-80 santimetre çöken yerler de var. Kıyıları doldurup kıyılarda alan kazanmak için, afete kendimizi hazırlıyoruz. Bu şekilde kıyılardan uzak durmamız lazım” dedi.
“İSKENDERUN SAHİLİ’NİN KIYISINI DALGAKIRANLARLA YÜKSELTMEK LAZIM”
Prof. Dr. Hüseyin Öztürk, çalışmalarının tamamlanmak üzere olduğunu ifade ederek, “Zemin sıvılaşmasının grafometrik analizlerini yaptık. Oturma miktarlarını bulduk. Oturmanın nereye doğru arttığına ve nereye doğru azaldığına baktık. Bu bizim için laboratuvar gibi oldu. Doğa bu olanlara cevabını veriyor. 100 metre olan kıyı şeridi, 101 metreye ulaşmış. Oturma 1 metre civarında, 1 metre 40 cm olan yerler de var. O halde şunu söyleyebiliriz. Yaklaşık 1 metre oturma, yüzde 1’de yanal yayılmadan bahsediyoruz. Dalgalar biraz basmaya başladığı zaman artık deniz İskenderun sahillerini kullanır hale geldi. Suyun içeri girmemesi için İskenderun Sahili’nin kıyısını yüksek taşlar, dalgakıranlar ile yükseltmemiz lazım” diye konuştu.