Adıyaman’dan 8 ay önce birlikte yaşadığı annesi ve kardeşine ev alabilmek için Almanya’ya çalışmaya giden Burak Doğan’ın hayalleri enkaz altında kaldı.
Burak Doğan (24), Kahramanmaraş merkezli depremlerde yapayalnız kaldı. Doğan, depremde annesi İlhan (51), kardeşi Batuhan (18), anneannesi Hulisiye ile dedesi Ali Turaç’ı kaybetti. Bundan böyle hayal kurmayacağını söyleyen Burak Doğan, “Depremde tüm sevdiklerimi kaybettim” dedi.
Sümerevler Mahallesi’ndeki 5 katlı Karayıldız Apartmanı’nın 2’nci katında Aile ve Sosyal Hizmetler İl Müdürlüğü’nde çalışan annesi İlhan, Sağlık Meslek Lisesi son sınıf öğrencisi kardeşi Batuhan ile kiralık dairede yaşayan Burak Doğan, ev alma hayaliyle geçen yıl haziran ayında çalışmak için Almanya’ya gitti. Babası Mustafa Doğan’ı 2011 yılında kas erimesi hastalığından kaybeden Burak, Münih kentindeki bir restoranda çalışmaya başladı. 6 Şubat’ta Kahramanmaraş merkezli 7.7 ve 7.6 büyüklüğündeki depremlerde Doğan’ın annesi ve kardeşi ile Besni ilçesindeki anneannesi Hulusiye ile dedesi Ali Turaç yaşamını yitirdi. Depremin ardından memleketine dönen Burak Doğan, ailesini toprağa verdi.
‘6 ŞUBAT SABAHI ALDIĞIM HABERLE DÜNYAM YIKILDI’
Enkazdan hasarlı çıkarılan annesine ait otomobille Erzurum’a gelen Burak Doğan, Aziziye ilçesindeki Hizmetiçi Eğitim Enstitüsü’nde misafir olarak kalıyor. Kurduğu hayalin enkaz altında kaldığını ifade eden Doğan, şunları söyledi:
“Babam 36 yaşındayken hayatını kaybetti. Annem çalışarak bize bakıyordu. Ben de onlara ev almak, daha güzel bir yaşam sürmek için Almanya’ya çalışmaya gittim. Ancak 6 Şubat sabahı aldığım haberle dünyam yıkıldı. Hem annemler hem de dedemler ilk depremde yıkılan enkazda kaymıştı. Uçakla geri döndüm. Evimiz yıkılmıştı ve annem ikinci güne kadar yaşıyordu. Ancak onu da kaybettik.
Enkazdan önce kardeşim ve sonra annem çıkarıldı. Onları defnettikten sonra Besni ilçesindeki anneannem ve dedemi toprağa verdim. Tüm sevdiklerimi kaybetmiş, yapayalnızdım. Anneme ait otomobilde binanın enkazında kalmış ağır hasar almıştı. Otomobile binip Erzurum’a geldim ve buradaki Hizmetiçi Eğitim Enstitüsü misafirhanesinde kalmaya başladım. Koca dünyada yapayalnız kaldım. Artık ne bir hayal kuruyorum ne de ileriye dönük planlar yapıyorum.”