Kahramanmaraş merkezli depremlerin ardından Tekirdağ’daki sanayiciler, Namık Kemal Üniversitesi (NKÜ) ile iş birliği yaparak fabrikalarını depreme karşı güçlendirme çalışmalarını hızlandırdı.
Kahramanmaraş merkezli 11 ili etkileyen depremlerin ardından olası İstanbul depreminden etkilenecek kentler arasında bulunan Tekirdağ’da sanayi kuruluşları, fabrikalarını depreme karşı güçlendirme çalışmalarını hızlandırdı. Tekirdağ NKÜ Teknik Bilimler Meslek Yüksekokulu Yapı ve Deprem Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi inşaat mühendisi Dr. Ahmet Bal, 2019’da İstanbul Silivri’de meydana gelen 5.8 büyüklüğündeki depremin ardından bölgedeki fabrikaların güçlendirme çalışmalarına ağırlık verdiğini söyledi. Kahramanmaraş merkezli depremin ardından fabrikaları güçlendirme çalışmalarının hızlandığını belirten Bal, bu konuda sanayicilerle üniversitenin iş birliği yaptığını söyledi.
‘TALEPLERDE CİDDİ ARTIŞ VAR’
Sanayicilerden fabrikalarının depreme karşı güçlendirilmesi için NKÜ’ye ciddi talepler geldiğini söyleyen Bal, “Trakya, Türkiye’deki sanayi yatırımlarının çok büyük bir kısmını oluşturuyor. Bu bölgede şu anda birçok fabrika zaten bu yöntemle hibrit güçlendirme tekniğiyle şu anda tanıştı ve onları yaptılar. Şu anda da dediğim gibi çok büyük bir taleple karşı karşıyayız. Sanayi yapıları ülke için çok önemli yapılar, burada insanlar 7/24 çalışıyor. Çalışma alanının güvenliği için hem de bizim ülkemizin ekonomik olarak güçlenmesi aslında burada üretimin durmaması bağlı.
Sanayicilerimiz tabi ki bu konuyu çok hassasiyetle takip ediyorlar. Sanayi kuruluşları üniversitemizle iş birliği yapması üzerine, üniversitenin bilimsel hazırladığı verilerle yapıları güçlendirme çalışmalarına başladık. Tabi uzun bir süreçte bu işler gerçekleşti. Çünkü öncelikle bir verinin hazırlanması gerekiyordu. Bu binada özellikle İstanbul Teknik Üniversitesi ve Tokyo Teknoloji Enstitüsü’nün birlikte yürüttüğü güçlendirme projelerinden atıf yaparak bazı şeyleri gerçekleştirdik. Burada karşımıza çıkan en önemli konu karbon fiberin uygulanışı, bunların başka elemanlar da güçlendirilmesi.
Çünkü lifli polimerler tek başına bir çözüm değil aslında. Yapının süreklik dayanım ve dijitliğinin de belli oranda artması lazım. Ülkemizdeki sanayi yapılarının yüzde 95’i prefabrik betonarme yöntemi ile yapılıyor. Şu an bulunduğumuz binada 1994 yılında inşa edilmiş prefabrikasyonda beton kalitesi vesaire zaten düzgün. Fakat bunların yeni teknolojilerle güncellenmesi ve fabrikanın özellikle depremden sonra da kullanılabilir halde kalması önemli” diye konuştu.
‘ÖNEMLİ TEKNOLOJİLER KULLANILIYOR’
Tekirdağ’ın Çorlu ilçesinde kurulu ve 1500 kişinin çalıştığı özel şirkete ait çorap fabrikasında güçlendirme çalışmasını sürdüren Ahmet Bal, yapılan çalışmalarda önemli teknolojiler kullanıldığını kaydetti. Bal, “Fabrikadaki insanların can güvenliği birinci düzeyde önemli ama bundan sonra buradaki üretimin devam etmesi, tesisin güvenliği, işletme güvenliği dediğimiz kavramında devam etmesi gerekiyor. Bu sebeple de burada önemli bir teknoloji kullanıldı. Burada hibrit bir güçlendirme tekniğinden bahsediyoruz. Bu hibrit güçlendirme tekniğinde aslında yapımız karbon fiberle belli aşamaları var.
Sarılıyor ve yanında da bizim çelik konstrüksiyon dediğimiz çelik çaprazlarla bu takviye ediliyor. Burada tabii farklı olan şeylerden bir tanesi üretimin devamlılığı ve özellikle işletme çalışırken bu işin yapılabilmesi için bazı teknolojiler kullanıldı. Örneğin; yuvarlak dairesel kısımlarda özel yumuşak çelikler kullanıldı. Bu hasarın minimize edilmesiyle ilgili yine karbon fiberin kullanımı da yapının sürekliğini artırmakla ilgili. Tabii ki bunlar büyük sanayi tesisleri bu sanayi tesislerinde güvenliğin sağlanması için dediğim gibi belirli koşulların sağlanması gerekiyor.
Yani beton kalitesinin, kullanılan çelik kalitesinin bu sağlandıktan sonra yapımızı bu tekniklerle uygulayabiliriz. Bunlar yeni teknolojiler yeni teknolojiler olduğu için bunu uygulayabilmenin de bazı koşulları var. O koşullar sağlandıktan sonra işletme çalışmaya devam ederken bu güçlendirme tekniği burada yapılmıştır” dedi.
Çorap fabrikasını güçlendiren şirketin yöneticisi Mehmet Karacalı, çalışanların güvenliğinin her şeyden önemli olduğunu söyledi. Karacalı, “Burası 30 bin metrekare kapalı alan ve toplam 1500 kişi çalışmaktadır. Temel prensibimiz halihazırdaki çalışanlarımızın güvenliği her şeyden önemlidir. Dolayısıyla güvenli bir çalışma ortamı sağlamak istedik. Yönetim kurulu toplantısı sonucunda bu işin maddi tarafına bakılmaksızın yapılması yönünde bir karar alındı. Biz de bu işi 2 yıllık bir süreçte gerçekleştirdik” diye konuştu.