Isparta’nın Eğirdir ilçesinde ailesi pazarcı olan 11 yaşındaki Zeliha Peköz, semt pazarında tezgahları tek tek dolaşarak depremzedeler için yardım topladı.
Kimi tezgahtan, ‘depremzedelerin canı çeker’ diyerek kendisi de ürünlerden poşetlere dolduran Zeliha, topladığı poşetler dolusu sebze ve meyveyi yardım merkezine teslim etti. Zeliha Peköz, “Depremzedeler için meyve ve sebze getirdim. Pazarcılara teşekkür ediyorum” dedi.
Eğirdir ilçesinde Zeliha Peköz, babası Yavuz Peköz ile annesi Gülsüm Peköz’ün pazarcılık yaptığı semt pazarında ilçeye gelen yaklaşık 500 depremzede için esnaftan yardım toplamaya karar verdi. Anne ve babası pazarda çalışırken, Zeliha da tezgahları dolaşarak esnaftan depremzedeler için yardım istedi. Esnafın verdiklerinin yanında ‘Depremzedelerin canı belki portakal çeker’ diyerek kendisi de ürünlerden poşetlere dolduran Zeliha’nın çabasını gören pazar esnafı kendisine teşekkür etti.
POŞETLER DOLUSU ÜRÜNÜ YARDIM MERKEZİNE VERDİ
Akşama kadar tezgahlardan poşetler dolusu sebze ve meyve toplayan Zeliha Peköz, ürünleri Eğirdir Kaymakamlığı ve Eğirdir Belediyesi ile Eğirdir Sosyal ve Yardımlaşma Vakfı’nın ortaklaşa organize ettiği yardım çadırına götürerek, görevlilere verdi. Zeliha’nın duygulandıran çabasını öğrenen Eğirdir Kaymakamı Adem Çelik ile Eğirdir Belediye Başkanı Veli Gök de onunla sohbet ederek tebrik etti.
‘BUGÜN ARI GİBİ ÇALIŞTI’
Deprem çadırı gönüllü görevlisi emekli zabıta amiri Ayla Büyükçetin, “Kızımızın getirdiklerinin listesi burada. Kızımız pazardan topladığı meyve ve sebzeleri teslim etti. Biz de onları kayıt altına aldık. Kendisine çok teşekkür ediyoruz. Gerçekten bugün arı gibi çalıştı” dedi.
‘BÜTÜN ÇOCUKLARA ÜZÜLMÜŞTÜM’
Isparta Şehit Atilla Şener Ortaokulu 5’inci sınıf öğrencisi Zeliha Peköz, depremin kendisini çok üzdüğünü söyledi. Depremzedelere destekte bulunmak için pazar esnafından meyve ve sebze toplamaya karar verdiğini anlatan Peköz, “Depremzedeler için meyve ve sebze getirdim. Pazarcılara teşekkür ediyorum. Gönüllerinden kopan meyve ve sebzeleri depremzedelere bağışladılar.
Pazartesi günü babam deprem olduğunu söyledi, ilk başta inanmamıştım ama bütün kanallarda çıktı. Salı günü babam ve kuzeni Adıyaman’a gitti. Ben de oraya gitmek istedim ama babam ‘bir daha deprem olur’ diye beni götürmedi. Bütün yollar ikiye ayrılmıştı. Bütün çocuklara üzülmüştüm. Bir çocuğa babasının öldüğünü söylememişlerdi, orada çok ağlamıştım” dedi.