2023 Türkiye’nin Güneydoğu sınavı deprem… Ülkemiz bir deprem kuşağında çoğu zaman farklı illerde acı kayıpları yaşadık. 1999 yılında hayatımda ilk kez depremle tanıştım.
Gecenin bir yarısında çatırtılar ile uyandık. İstanbul’da yaşıyorduk o dönemler babamı yeni kaybetmiştik. Yer sallanıyordu insan sesleri kapıya tıklayan komşularımız o geceyi hiç unutmayacağım. Bir hafta sonra Sakarya’ya bir gece yarısı gitmek zorunda kalmıştım. Sakarya hayalet bir şehirdi. Evlerin üçüncü katı birinci kata inmişti. Yıkılan evler uçuşan tüller çadırlarda kalan insanlar bir imtihandı bizim için yaşadık atlattık.
Soğuk bir kış gecesinde 04:17 yaşanan deprem olayında Güneydoğu Anadolu bölgesinin 10 ili hasar gördü. Haberleri izliyorum. Her geçen saat yıkılan binalar altında kalanların yaşam savaşı devam ediyor. Sürekli açıklamalar yapılıyor birçok şehirden kurtarma timleri ve haberciler yola çıkmış durumda. ”Kahramanmaraş, Kilis, Diyarbakır, Adana, Osmaniye, Gaziantep, Malatya ve Hatay’da çok sayıda bina çöktü. Sağlık Bakanı Fahrettin Koca, can kaybının 1651’e, yaralı sayısının da 11 bin 119’a yükseldiğini açıkladı.”
Biz haberleri takip ediyoruz dua edebiliyoruz. Yardım kampanyalarına destek veriyoruz. Bu depremin diğer depremlerden farkı ise birçok şehrin aynı anda etkilemiş olması maddi ve manevi hasarın bıraktığı izler büyüktür. Bilim adamları bu durumu deprem fırtınası olarak adlandırmaktadır. Bir deprem fırtınası, ufak bir bölgede, genellikle birkaç gün ile birkaç hafta arasındaki bir süre içinde meydana gelen çok sayıdaki depremden oluşur. Deprem fırtınalarının, çoğunlukla, küçük ve orta büyüklüklerdeki depremlerin meydana geldiği derinliklerde, kayaların içindeki kirik, çatlak gibi gözeneklerde yer alan akışkanların çevrelerine uyguladıkları basıncın artması sonucu meydana geldikleri gözlenmektedir.
Paylaştığım bilgiler deprem uzmanlarının mühendisleri bizleri aydınlatmak için sundukları bilimsel içerikli bilgilerdir. Acı olan yaşanmış can kayıpları evsiz kalan insanlar soğukta mücadele veren kurtarma ekipleri biz bir imtihanı yaşıyoruz. İlerleyen zaman içinde yapılar tekrar yapılacak, hasarlar belirlenecek yıkılan o binaların isimleri unutulmayacak bazı insanlar tarafından. Bir şekilde yaşamaya devam edeceğiz. Depremde can kaybı sebebi yaşlı dayanıksız yapılar olduğunun altı hep çizildi. Çok üzgünüm bunu anlatmaya kelimeler yetmiyor. Bina denetimleri kontrolleri bazen ihmalkarlık bazen de çaresizlik ve ekonomik yetersizlikten yapılamıyor. Yeni yapılar yıkılıyorsa bunun vebali malzemeden çalan inşaat şirketleri
Dua edelim şuan elimizden bu geliyor. Ülkemizde milli yas ilan edildi. Okullar bir hafta tatil edildi. Hepimize geçmiş olsun Türkiye’m kayıplarımız için başımız sağ olsun.