MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, “Sayın Recep Tayyip Erdoğan’ın cumhurbaşkanı adaylığı meşrudur; hukukidir, anayasaldır, ahlakidir, tartışmaya açan cumhura, cumhuriyete savaş açan demokrasi kaçkınları, adalet inkarcıları, milli irade dolandırıcılarıdır. Tespitimiz; zillet ittifakının kaosa oynadığı yönündedir” dedi.
MHP lideri Devlet Bahçeli, Amasya’da Yavuz Selim Meydanı’nda ‘Aziz Milletim Sıra Sende’ isimli mitingde konuştu. 14 Mayıs 2023 seçimine ilişkin mesajlar veren Bahçeli, “Cumhuriyet’in 100’’ncü yıl dönümündeyiz. Türkiye’nin kader seçimlerinin eşiğindeyiz. Adım adım sandık ve seçim gününe yaklaşıyoruz. Herkes konuşacağını konuştu, şimdi söz sizdedir. İrade milletindir. Hüküm milletindir. Karar milletindir.
Türk milletinin önünde ve üstünde hiçbir kuvvet, hiçbir kudret de yoktur. 14 Mayıs 2023 tarihinde yapılması gündemde olan Cumhurbaşkanlığı ve Milletvekilliği Genel Seçimleri Türkiye’mizin gelecek ümitlerini tazeleyecektir. Bu seçimler, lider ülke Türkiye hedefini gerçeğe dönüştürecektir. Önümüzdeki seçimler Türk ve Türkiye yüzyılının çatısını örecektir. Bu nedenle diyorum ki; aziz milletim sıra sende” dedi.
‘BERABER ÇOK DAHA GÜÇLÜYÜZ’
Bulanık sularda balık avlama merakında olmadıklarını kaydeden Bahçeli, “Beraber çok daha güçlüyüz. Birlikte her zorluğu aşmaya muktediriz. Çünkü ayrılıkta azap, birlikte rahmet olduğunu çok iyi biliyoruz. Kim hangi oyunu oynarsa oynasın, kim hangi tuzağı kurarsa kursun, ayrılmayacağız, ayrışmayacağız, aramızda ayrık otu barındırmayacağız, bihakkın saflarımızı sıkı tutacağız, el ele, gönül gönüle Kızılelma’ya doğru koşar adım yürüyeceğiz. Yılmayacağız, yıkılmayacağız, yıktırmayacağız, sonunda yükseldikçe yükseleceğiz.
Taviz vermeyeceğiz, teslim olmayacağız, tembellik göstermeyeceğiz, mutlaka kazanacağız. Cumhuriyet’in 100’üncü yıl dönümünde cumhurun muhteşem zaferine hep birlikte omuz vereceğiz. Kim ne söylerse söylesin, bizim cumhurbaşkanı adayımız belli, kararımız nettir. Kriz severler boşuna uğraşmasın, sözümüz sözdür; değerli adayımızın da şaşmaz kararımızın da sonuna kadar arkasındayız. Bulanık sularda balık avlama merakında değiliz. Uçurum kenarlarında oyalanma arayışında değiliz. Meçhul bir istikametin kulvarına sürüklenme niyetinde değiliz. Hele hele Türkiye’nin zillete düşmesine katiyen tahammül edecek değiliz. Diyorum ki; aziz milletim sıra sende. Adayımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan’dır” diye konuştu.
‘HAİNLERE KARŞI AYNI HİZADAYIZ’
Hedeflerinin Recep Tayyip Erdoğan’ın açık ara farkla tekrar cumhurbaşkanı seçilmesi olduğunu vurgulayan Bahçeli, “İstikrar sürsün, Türkiye büyüsün amacındayız. Zalimlere karşı aynı siperdeyiz. Zillete karşı aynı mevzideyiz. Hainlere karşı aynı hizadayız. Türkiye düşmanlarına karşı aynı çizgideyiz. Biriz, diriyiz, hep birlikte Türkiye’yiz, Türk milletiyiz. Doğudan batıya, kuzeyden güneye büyük bir aileyiz.
Hedefimiz; sayın Recep Tayyip Erdoğan’ın açık ara farkla tekrar cumhurbaşkanı seçilmesi, TBMM’de milletvekili sayısı ve siyasal destek itibarıyla çok güçlü bir Milliyetçi Hareket Partisi grubunun ve Cumhur İttifakı’nın oluşmasıdır. Gayemiz budur; gayretimiz buna yöneliktir. Buna var mısınız? Beraber miyiz? Birlikte miyiz? Bizimle misiniz? Bu evetler, 104 yıl önce Amasya’da uyanan, zafere giden yol haritasını hazırlayan, teslim olmayacağını haykıran milli direniş ruhunun gür sesidir. Bu evetler boyun eğmeyen iradenin cümle aleme seslenişidir” dedi.
‘FETÖ’CÜLER ZİLLET İTTİFAKININ YANINDADIR’
Türkiye’ye yönelik algı operasyonlarının düzenlenmekte olduğunu dile getiren Bahçeli, şöyle konuştu:
“Türkiye’miz içeriden ve dışarıdan yaylım ateşine tutulmuştur. Cumhur İttifakı’nın ve Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’nin karalanması için her türlü çirkeflik sahnelenmektedir. Seçim tarihi yaklaştıkça ABD’sinden İngiltere’sine, Almanya’sından İsveç’ine sırayla Türkiye’ye algı operasyonları düzenlenmektedir. İsveç’ten Danimarka’ya kadar dinimize ve diyanetimize hakaretler edilmektedir. Hiçbir insanın kabul edemeyeceği ilkel ve iffetsiz sataşmalar ülkemize, Cumhur İttifakı’na ve cumhurbaşkanımıza reva görülmektedir.
FETÖ’cüler zillet ittifakının yanındadır. Sosyal medya terörü, bütün insani ve vicdani ölçüleri berhava etmektedir. Milliyetçi Hareket Partisi’ne şerefsizler, vatan hainleri, sömürgeci caniler eliyle kumpas kurulmaktadır. İtibar cellatları devreye girmektedir. Müfteriler, korosu fazla mesai yapmaktadır. Münafıklar koalisyonu aralıksız fitne saçmaktadır. Milliyetçi Hareket Partisi’ne son dönemlerde yoğunlaşan, eş zamanlı ülkemize ve Cumhur İttifakı’na karşı ilerletilen düşmanlığın sebebi 14 Mayıs seçimlerinde küresel emperyalizmin Türkiye’den intikamın alma çabasıdır. Provokasyonların sebebi budur.”
‘TÜRKİYE’NİN BELİNİ KIRMANIN ARAYIŞINDALAR’
Bahçeli, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Huzur ve güvenliğimizi zaafa düşürmek için sistemli bir faaliyet gündemdedir. Gafiller, hainler, zeka ve vicdan özürlüsü içimizdeki haçlı severler, bu kapsamda sonuca ulaşacaklarını sanıyorlar. Amasya’yı kandırmayı hayal ediyorlar. Türkiye’nin belini kırmanın arayışındalar. Milli silah sanayindeki dev atılımlardan korkuyorlar. Göz kamaştıran altyapı yatırımlarından, hayranlık uyandıran eser ve hizmet seferberliğinden rahatsız oluyorlar.
Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’nin son 5 yıldaki muhterem ve müstesna performansından, devlet-millet dayanışmasının müthiş ve muazzez seviyesinden, zorlukların ve zorbaların üstesinden fedakarca gelme kararlılığından ürküyorlar, kabus yaşıyorlar. Gücüne güç katan Türkiye’ye tahammül edemiyorlar. Türk Devletleri Teşkilatı’nın varlığıyla uyanışa geçen Türk Birliği hedefinden çılgına dönüyorlar. Kızılelma ülküsünü duyunca, insansız savaş uçaklarını görünce, bölgesel ve küresel alanda sesi yükselen bir Türkiye’ye şahit oldukça ödleri patlıyor.”
‘KILIÇDAROĞLU HOP OTURUP, HOP KALKMAKTADIR’
6’lı Masa’yı eleştiren Bahçeli, “Yabancılarla el ele vererek Türkiye’ye muhalefet edecek kadar zillete gömülmüşlerdir. Memurlarımızın, işçilerimizin, esnaflarımızın, emeklilerimizin, dul ve yetimlerimizin, şehit yakınlarımızın, polislerimizin, askerlerimizin, gazilerimizin, hülasa toplumun her kesiminin ihtiyaç ve talepleri sırasıyla karşılandıkça CHP’sinden İP’ine, HDP’sinden DEVA’sına, Serok’undan diğer marjinal zihniyetlere kadar alayı siyasi şok geçirmektedir.
CHP genel başkanı, terörle mücadelede kahramanlıklar gösteren Türk Silahlı Kuvvetleri’ni iftiralarla durdurmaya çalışmaktadır. PKK terör örgütüne çıtını çıkaramayan bu köksüz, Türk Silahlı Kuvvetler’nin komuta kademesini alçakça suçlamaktadır. Türk askerinin cepheden kaçtığını iddia edecek kadar aciz, korkak ve art niyetlidir. Kahraman güvenlik güçlerimiz şehadet pahasına terör örgütlerine dünyayı zindan ederken Kılıçdaroğlu adeta hop oturup hop kalkmaktadır. Şerefli Türk askerinin üniformasını Orta Doğu ülkelerindeki askerlerin üniformalarıyla bir tutacak kadar akıl, ahlak ve izan sınırlarından taşmıştır” dedi.
‘KILIÇDAROĞLU, TÜRKİYE’NİN KARŞISINDAKİ MİHRAKTIR’
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’na yönelik tepkisini sürdüren Bahçeli, “Kılıçdaroğlu Türkiye’nin karşısındaki mihraktır. Kılıçdaroğlu bölücülerle, yağmacılarla, teröristlerle, Türkiye düşmanı çevrelerle aynı gemidedir. Aynı istikamettedir aynı hevestedir. İP başkanı Diyarbakır’a gidip utanmadan, sıkılmadan, vicdanı sızlamadan silahlara veda mesajı vermiştir. Ne hazindir ki; PKK’ya yeşil ışık yakmıştır, bölünmeye selam salmıştır. Teröristlerle mütarekeye efendilerinin emriyle tamam demiştir. Bunun adı demokrasi olamaz. Bunun adı iyilik hiç olamaz.
Bu olsa olsa küresel güçlerin kafa kola aldığı, ağzına bir parmak bal çalıp zalim bir projede konu mankeni yaptığı çarpık siyasetçi hezimetidir. Meyvesiz ağaç, susuz dere, hedefsiz ülke, değersiz insan, vatansız millet, milletsiz devlet neyse; Türkiye’nin karşısına geçmiş zillet ittifakı bire bir fotokopisidir. Bu nedenle zillette hayır yoktur. Zillette umut yoktur. Zillette ufuk yoktur. Zillet partileriyle ulaşılacak hiçbir gelecek yoktur” diye konuştu.
‘KUR’AN-I KERİM YAKILMASINA İZİN VERMEK ALÇAKLIKTIR’
Kalabalığa ‘Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’nin, Cumhur İttifakı’nın yanında mısınız?” diyerek Bahçeli, şunları söyledi:
“14 Mayıs 2023 tarihinde yapılması planlanan Cumhurbaşkanlığı ve Milletvekilliği Genel Seçimlerini sabote etmek, toplumsal huzuru bozmak, milli mukavemeti kırmak, iç kargaşa ve çatışma ortamını yaratmak maksadıyla alçak bir proje uygulamaya geçilmiştir. Amaç; Türkiye’nin teslim olmasıdır. Amaç; Türkiye’nin iddialı ve iradeli duruşundan tavizler koparmak, cumhurun yükseliş ve büyüme seferberliğini baltalamaktır. İsveç’te Yüce Kitabı’mıza karşı işlenmiş nefret suçunun sebebi budur.
İsveç yönetimi, Türkiye Büyükelçiliği önünde Kur’an-ı Kerim yakılmasına izin vererek, vahim ve vandal bir skandala imza atmıştır. Bilahare İsveç’in İsrail Büyükelçiliği önünde Tevrat yakılmasına izin verilmemiş, elbette doğru yapılmıştır. Bu alçaklıktır. Bu zulüm tetikçiliğidir. Ne dinimize ne de başka dinlere saygısızlığı asla hoş görmeyiz. Şayet konu ifade ve düşünce özgürlüğü ise buna en fazla riayet edip, hürmet gösteren Türk milleti olduğunu dostun da düşmanın da yüzüne söyleriz. Doğruya doğru, yanlışa yanlış deriz. Kur’an-ı Kerim’i yaktıklarını zannedenler aslında kendilerini yakan cehennem ehlileridir.”
‘ZİLLET İTTİFAKININ HALA ADAYI YOKTUR’
“Zillet ittifakının hala ve henüz Cumhurbaşkanı adayı yoktur” diyen Bahçeli, şöyle devam etti:
“Müslüman Türk milleti, 14 Mayıs yaklaştıkça tuzakların yaygınlaştığını görmektedir. Ancak zalimlerin zulmü cumhurun zaferine gölge edemeyecektir. Küresel oyuna teşrifatçılık yapan zillet ittifakının oyunu sandıkta bozulup, parçalanacaktır. Zillet ittifakının hala ve henüz cumhurbaşkanı adayı yoktur. Seçim tarihi belli olunca adayı açıklayacağız demişlerdi, ancak müstakbel zillet adayını şimdiye kadar ne duyan ne de öğrenen vardır.
6’lı masanın 26 Ocak 2023 tarihli 11’inci toplantısından da sonuç çıkmamıştır. Aralarındaki gizli ve şiddetli rekabet iradelerine haciz koymuştur. Bugünden yetki krizinin pençesine düşmüşlerdir. 6’lı Masa konsey yapılanmasıyla kukla bir cumhurbaşkanı arayışına girmişlerdir. Ortak imzayla ülke yöneteceklerini deklare etmişlerdir. Sonuç bildirgesi olarak yayımladıkları kağıt parçası ise siyasetsizliğin, hazırlıksızlığın, rant ve ikbal paylaşımındaki gerilimin esasen belgesi niteliğindedir. Zillet ittifakı darmadağındır. Zillet ittifakına sahiplerinden henüz şunu aday gösterin talimatı gelmiş değildir.”
‘6’LI GANYANA BU AKLI KİM VERMİŞTİR?’
6’lı Masa’ya tepkilerini sürdüren Bahçeli, şöyle dedi:
“CHP genel başkanı, bir gazeteciye şöyle demişti; Erdoğan’ın aday olup olmamasına kilitlenmek gibi bir düşüncemiz yok. Sonra da bir televizyon kanalında, ‘Erdoğan’ın adaylığına karşı üçüncü dönem itirazı yapacak mısınız?’ sorusuna ise ‘Yok hayır. Net; aday olmak istiyorsa buyursun gelsin, millet herkesin boyunun ölçüsünü verecektir. Özel bir tartışma yapmayacağız. Bu tartışmalar artık geride kalmalı, yapmayacağız’ cevabını vermişti. Bu düşüncelerini bir hafta evvel paylaşmıştı. Buna rağmen 6’lı Masa’nın 26 Ocak tarihli toplantısının ardından yapılan ortak açıklamada, Sayın Recep Tayyip Erdoğan’ın cumhurbaşkanlığı adaylığına hukuksuz ve vesayetçi anlayışla karşı çıkılmış, demokrasi tarihine eklenen kara bir sayfa olarak değerlendirilmiştir.
6’lı ganyana bu aklı kim vermiştir? Bir hafta içinde değişen ne olmuştur? Bu zaman sürecinde kimlerin görüşü sorulmuş, kimin mesajına köle gibi riayet edilmiştir? Sayın cumhurbaşkanımızın adaylığına karşı çıkılmasını esas alan metin nerede hazırlanmış, hangi ülkenin büyükelçiliğinde kaleme alınmıştır? Be hey gafiller, be hey densizler, be hey demokrasi muhalifleri sayın Erdoğan’ın adaylığından bu kadar mı korkuyorsunuz? Çelişkide bocalıyorsunuz, bu suretle yanlışı savunacak beyhude gerekçeleri hangi mihraklar üretip elinize tutuşturuyor?”
‘ERDOĞAN’IN CUMHURBAŞKANI ADAYLIĞI MEŞRUDUR’
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın adaylığının meşru olduğunun altını çizen Bahçeli, “Sayın Recep Tayyip Erdoğan’ın, cumhurbaşkanı adaylığı meşrudur; hukukidir, anayasaldır, ahlakidir, tartışmaya açan cumhura, cumhuriyete savaş açan demokrasi kaçkınları, adalet inkarcıları, milli irade dolandırıcılarıdır. Tespitimiz; zillet ittifakının kaosa oynadığı yönündedir. Sandıkta alamayacağı neticeyi sokakta zorlamak için denklem kuran bir curcuna ve cukka ittifakı karşımızdadır.
Bizim adayımız belli, kararımız nettir. Cumhurbaşkanı adayımız sonuna kadar Sayın Recep Tayyip Erdoğan’dır. Hepinize şükranlarımı sunuyorum. Türkiye Cumhuriyeti’nin banisi Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ü, Milli Mücadele kahramanlarını ve aziz şehitlerimizi hürmetle, rahmetle, minnetle anıyorum. Yolunuz, bahtınız ve alnınız açık olsun diyorum. Sağ olun, var olun, Cenab-ı Allah’a emanet olun. Ne mutlu Türküm diyene” dedi.