Post-Truth kavramı 2016 yılında yılın kelimesi olarak seçilirken, Oxford Learning Dictonary adlı internet sitesinde Post-Truth; İnsanların gerçeklerden çok duygu ve inançlarına göre eden olarak ifade edilmektedir.
Bir başka sitede Post-Truth’un tanımında “Nesnel gerçeklerin kamuoyunu şekillendirmede duygu ve kişisel inanca hitap etmekten daha az etkili olduğu koşullarla ilgili veya bunları ifade eden” olarak tanımlanan bir sıfattır (Oxford Languages, 2016). 2016 yılında yılın kelimesi olarak seçilen post truth zaman içerinsin Türkçe yazılan akademik çalışmalarda da kullanımı artmıştır. Başlangıçta siyasetçilerin kullandığı bu kelime zaman içerisinde farklı alanlarda da kendine yer bulmuştur. Terzi’ye göre (Terzi, 2020) kullanıcılar Post-Truth’un karşılığı için bazı öneriler vermişlerdir. Kavram için önerilenlerin az olmadığı görülmüş olacaktır.
Bu önerileri sıralayacak olursak eğer; gerçek dışı, gerçek ötesi, gerçeklik ötesi, doğru ötesi, doğruluk sonrası, gerçek sonrası, gerçeklik sonrası, gerçeğin ötesi, gerçek üstü, hakikat ötesi, hakikat sonrası, post-gerçek, post-hakikat, hakikat ötesilik, hakikat sonrası, post-olgusal, sahte gerçeklik, öznel gerçekleme, inanılmış gerçek, gerçeğimsi, gerçek aşımı, gerçek aşınımı, hakikatin önemsizleşmesi, gerçeğin bükülmesi isimleri kavram için öneriler olduğu ifade etmiştir.
Post-Truth kelimesinde kullanılan post ön eki Alpay’ya göre (Alpay, 2017) ise post-truthun anlamını, kullanımı ve kapsamını arttırdığını ve bu ekin kullanılması aslında herhangi bir durum ya da olayın sonrasını ifade etmede kullanıldığını aynı zamanda kelimenin olay ya da durumun sonrasını ifade etmede kullanılmaktadır. Savaş sonrası için Post-War, Kampanya sonrası için de Post-Campaing ifadesinin kullanıldığı söylenebilmektedir. Bunu arttırmak mümkündür, Örneğin Fordist üretim sonrası için Post-Fordizim, sömürge sonrası için de Post-Kolonyalizm ifadesi de kullanılabilmektedir.
Oxford Dictonary’nin post truth için yaptığı tanım her ne kadar açıklayıcı olmasına rağmen aslında kavramsal olarak yetersiz görünmektedir. Çünkü Güven’e göre (Güven, 2020) yapılan tanımda nesnel hakikatlerin duyguların önüne geçmesinin çağımızın bir sorunu olmadığını “İnsanların, kendileri gibi düşünen ve inanan kişilerin kanaatlerini, hakikatin tam aksi bile olsa, kabul etmeye yatkın olmalarının örnekleri çok fazladır “ demektedir.
İnsanların yeri geldiğinde akılcı davranmadıklarını tutum ve kanaatlerinin gerçekte belirlenemeyeceğini 20. Yüzyılda Edward Bernays’ın tüketim toplumunun oluşumunda kitlelerin manipüle edilmesinde, Sigmund Freud’un fikirlerinden esinlenerek id’de bulunan saldırganlık ve cinsellik gibi akılcı olmayan dürtülerin kullanılması ve insanların verdiği en rasyonel kararlarda bile kendi arzu ve isteklerinin yattığını bu şekilde tüketim toplumun temellerinin atıldığını ifade etmektedir.
Bazı tanımlamalarda post-truth hakikati aslında önemsiz ve hale getirdiği ifade edilmektedir. Fakat hakikatin değersiz olması ya da bir başka ifadeyle gerçekliğin içinin boşaltılması değildir. Burada esas söylemek istenen hakikatin arka planda bırakılıp duyguların öne çıkarılmasın yönelik olduğudur. Post-Truth kavramı aslında kamuoyunda ve politikada iyiyi, kötüyü, olayları ve olguları romantikleştirmiş olmaktadır.
Bu şekilde kavram olarak post truth nesne olandan uzaklaştırılarak duygulara hitap ettiğinde kitlelerdeki yönlendirmeyi arttırmaktadır. Dolayısıyla post truthun vermek istediği mesaj hakikatin kendisi değil insanların hakikate nasıl baktığı ile alakalıdır. Bireyler ise hakikat olmayanı, duygularından dolayı hakikatmiş gibi kabul ederler (Sönmez, 2021).
En çok konuşulduğu yıl olan 2016’da sürekli olarak topluma hitap eden politikacılar, gazeteciler ve alanında yetkin kişilerin bu kelimeyi sık sık kullanması ve kamuoyunun dikkatini çekip araştırmalarından dolayı 2016 yılının en çok ilgi çeken kelimesi olmuştur. 2016 yılından önce de kullanılan post-truth, en çok kullanıldığı yıl olan 2016’da inşaların hayatının bir parçası olmuştur. Anlamı itibariyle, birçok sektörde yaşanan gelişme ve ilerlemeden ve bu değişimlere karşı insanların verdiği duygusal tepkiler nedeniyle bu dönemin bir ‘hakikat sonrası çağ’ olduğu kabul edilmektedir.
Kelime ilk olarak 1992 yılında Nation dergisinde yazar olan Steve Tesich’in “A Goverment of Lies (Yalanlarda Oluşan Bir Hükümet)” yazında, ABD’de ki siyasetçilerin kamuoyuna yalan beyanatta bulunduğunu ve ilginç olanda toplumun bu yalanlara karşı herhangi bir tepkide bulunmadığını yazısında örnek olaraksa Ronald Reagan ile George Bush’tan örnekler vererek açıklamaya çalışmıştır (Arkan, 2022). Aslında post-truth ilk defa 2016 yılından ortaya çıkan bir kelime değildir. Bu kelimeyi bu kadar ünlü yapan şeyin televizyon, gazete ve sosyal medyada dillendiren siyasetçi ve gazetecilerdir.
Not: Bir sonraki yazı Post-Truth ve Siyaset…
[1]https://www.oxfordlearnersdictionaries.com/definition/english/post-truth?q=post-truth Erişim Tarihi: 11.01.2023.
Kaynakça
- Oxford Languages. (2016). Word of Year. Ocak Perşembe, 2023 tarihinde Languages: https://languages.oup.com/word-of-the-year/2016/
- Terzi, A. (2020). Post-Truth Kavramı ve Türkçe Karşılıkları Üzerine. Türk Dili(820), 80-86.
- Alpay, Y. (2017). Yalanın Siyaseti (1 b.). İstanbul : Destek Yayınları.
- Güven, A. (2020). Hakikatin Yitimi Olarak Post-Truth: Bir Kavramsallaştırma. İNSAN&İNSAN, 20-36. doi:10.29224/insanveinsan.577956
- Sönmez, İ. C. (2021). POST-TRUTH FENOMENİ ÇERÇEVESİNDE YENİ MEDYADA YALAN HABER. Ankara Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü, Yayınlanmamış Yüksek Lisans Tezi.
- Arkan, Z. N. (2022). “POST-TRUTH” KAVRAMI ÜZERİNE TÜRKÇE KARŞILIK DENEMESİ. İstanbul Kent Üniversitesi İnsan ve Toplum Bilimleri Dergisi, 3(2), 1-16. https://dergipark.org.tr/en/pub/itbfkent/issue/72597/1055958