CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, “Biz söz veriyoruz; hangi düşüncede, görüşte, kimlikte ve hangi inançta olursa olsun düşünce üretebiliyorsa hele hele aykırı düşünceler üretebiliyorsa o kişiyi el üstünde tutmamız lazım. Aykırı düşünceden bir siyasetçinin korkmaması gerekir” dedi.
Cumhuriyet Halk Partisi Emek Büroları ve İstanbul Planlama Ajansı iş birliğinde “Dijital Emek ve Emek 4.0 Çalıştayı” gerçekleşti. Programa Cumhuriyet Halk Partisi Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, CHP Genel Başkan Yardımcısı Seyit Torun, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu ve CHP İstanbul İl Başkanı Canan Kaftancıoğlu katıldı.
“EMEKÇİLERİ GÜÇLENDİRECEK VE GÜVENCİLERİNİ GARANTİ ALTINA ALACAK POLİTİKALAR GELİŞTİRMEK ÖNCELİĞİMİZ”
Burada konuşan İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu “Dördüncü sanayi devrimi, istihdamı ve iş yapış biçimlerimizi değiştiriyor. Üretimin bilişim sistemlerine entegre edilmesine dayanan Endüstri 4.0; düşük maliyetli, hızlı ve verimli bir üretim sistemini işaret ediyor. Türkiye bu sürece yalnızca münferit girişimlerle dahil olmuş durumda. Endüstri 4.0 teknolojilerinin sadece müşterisi değil üreticisi konumuna gelmek için planlamalar yapılması şart. Bu dönüşüm, emeğiyle geçinenler için riskler barındırıyor.” dedi.
“ÜLKEMİZİ GÜZEL BİR GELECEĞE TAŞIMAK ZORUNDAYIZ”
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu Türkiye’nin teknoloji gelişimindeki rolünden bahsederek “Teknolojide bu kadar hızlı değişimin ve dönüşümün içinde biz nerede duracağız? Ve bu hızlı değişimin ve dönüşümün aktörlerinden birisi olacak mıyız? Eğer ki siyaset grubu bunu düşünmüyorsa kısır çatışmalarla, çekişmelerle yoluna devam ediyorsa, Türkiye’yi sağlıklı bir geleceğe taşıyamayız. O bağlamda bu toplantının önemi çok büyük. Belki Ankara’daki beyler bunun farkında bile değiller ama iş biz bu ülkenin bilim insanları, emekçileri ve bu ülkenin en azından var olan bazı siyasetçileri bu kadar değerli bir alana emek harcamak zorundayız. Ve düşünmek zorundayız. Tartışmak zorundayız. Ülkemizi güzel bir geleceğe taşımak zorundayız.
İngiltere dünyanın en önemli 20 üniversitesinden mezun olan herkesi vatandaşlığa alıyor. Hiçbir koşul aramıyor. Şu üniversitelerden mezunsan gel seni İngiltere vatandaşlığına alacağım diyor. Dönüp kendi ülkemize bakalım. 400 bin dolar paranız var ve bir daire satın alıyorsanız otomatikman vatandaş olabiliyorsunuz. Dünyanın gelişimini biz mi izliyoruz onlar mı izliyor. Dünyada söz sahibi onlar mı olmak istiyor? Biz mi olmak istiyoruz? Gerçekten de bu ülkenin aydınlığı bu ülkeyi sivil toplum kuruluşları, bu ülkenin üniversiteleri, ülkeye taşıyacak olan temel aktörler ve biz dünyanın bu gerçeği önünde yeniden oturup düşünmek zorundayız” diye konuştu.
“BİZİM ÇOCUKLARIMIZ İYİ BİR EĞİTİM ALDIKLARI HALDE DÜŞÜK GELİRE MAHKUM EDİLİYOR”
Kılıçdaroğlu “Biz söz veriyoruz; hangi düşüncede, görüşte, kimlikte ve hangi inançta olursa olsun düşünce üretebiliyorsa hele hele aykırı düşünceler üretebiliyorsa o kişiyi el üstünde tutmamız lazım. Aykırı düşünceden bir siyasetçinin korkmaması gerekir. Daha doğrusu düşünceden korkmaması gerekir. Üniversitelerin kendi kültürlerinde olması lazım. O kültürler üniversiteyi üniversite yapar. Üniversiteler sıradan kuruluşlar değildi. Her yerde üniversite açtık. Tabela üniversite ama içinde hoca yok. Bir şey yaptım ve bu oldu. Bu anlayış olmaz. Bu anlayış olmaz.
En yetenekli çocuklarımız yurt dışına gidiyorlar. Sorduk acaba gençler neden umutsuz diye. Ve neden yurt dışına gitmek istiyorlar diye Nedeni şu; ben ve benim kuşağım babalarımızdan daha iyi bir eğitim aldık ve onlardan daha iyi bir hayat standardı yakaladık. Ama şimdi bizim çocuklarımız bizden daha iyi bir eğitim aldıkları halde bizden daha düşük bir gelire mahkum ediliyorlar ve diyorlar ki; ben burada bu parayla ne ev sahibi olabilirim, ne araba sahibi olabilirim. Ama gidersem yurt dışına, asgari ücret bile alsam hem ev sahibi hem araba sahibi olabilirim diyor. Gelişmiş bütün ülkeler sıfır maliyetle en değerli genç evlatlarımızı kendi ülkelerine alıyorlar” diye konuştu.