Kıymetli okurlarım bu hafta sizlere bir emekten ve o emeğin ardından meydana çıkan eserlerden bahsetmek istiyorum. Bir yılı aşkın süredir onlarca yazarın katılımıyla tasarlanan ve altı antoloji eserden oluşan “Derdimiz Edebiyat” projesinin ilk bölümü tamamlandı.
Derdimiz Edebiyat kapsamında, Biyografi-Otobiyografi Antolojisi, Şiir Antolojisi, Deneme Antolojisi, Günlük Antolojisi, Mektup Antolojisi ve Seyahatname Antolojisi kitapları yayınlanıp okurla buluştu. Toplamda on altı antoloji eser yayınlayan yayınevim antoloji sevenler için adeta adres oldu.
Ülkemizde okuma oranının azlığından dem vurduğumuz herkesçe malum, lakin bu oranı artırabilmek için neler yapılabilir diyerek projeler üretmek Mustafa Tenker Yayınevi grubuna büyük artılar kazandırmaktadır.
Bilindiği üzere yayıncılık yalnızca yazılan eserleri basarak okura ulaştırmak değildir. Yayıncılık aynı zamanda kitlelere yön vermek veya yön vermeye çalışmaktır. Yazabilenleri yazmaya, okurları daha çok okumaya teşvik etmektir. Bu bağlamda yazarlarından birisi olarak yayınevimin çalışmalarını öteden beridir takdir ederim.
Antoloji eserlerimiz onlarca yazarın kendi duygularıyla, gördükleriyle, hissettikleriyle ve yaşadıklarıyla bağlantılı olarak okuyucuya farklı farklı pencereler sunar. Bir eserde birden çok yazarın kalemiyle yoldaşlık etmek, birden fazla yazarın bakış açılarıyla buluşmak elbette çok kıymetlidir.
Derdimiz Edebiyat projesi hem okuyucuya sunulan hizmet hem de yazarlarına yazmak için yeni mecralara kapı aralamaktır. Elbette bu proje bir nevi Yazarlık Atölyesi şeklinde düşünülüp öyle hayata geçirildiği için projeye katılan yazarlara yayınevi bir de sertifika tevdi etti. Şahsım adına verilen sertifika için mutlu oldum, çünkü o sertifika emeğime karşılık bir değerdir.
Bir yıldan uzun süren çalışmalar neticesinde çıkarılan eserler ve verilen sertifika bu projenin parçası olmakla ne kadar doğru bir karar aldığımın da göstergesidir. Diğer antoloji eserlerle bugün on altı farklı eserde imzası olan bir yazar olarak yayınevime ve emeği geçen tüm yazarlara gönülden teşekkür ederim.
Yazılan her kitabın değerli olduğu su götürmez bir gerçektir. Ünlü düşünür Konfüçyüs bu konuda şöyle demiştir, ”Kötü kitap yoktur! En kötüsü dahi içinde iyi veya kötü de olsa bilgi barındırır.” Diyerek konunun ne denli ehemmiyetli olduğunu ortaya koymuştur. Yeryüzünde en değerli hazinenin bilgi olduğunu söyleyen naçizane bendeniz ise tüm okurlarıma çokça kitap okumalarını tavsiye ediyorum. Çocuklarınıza bilgiden daha değerli bir miras bırakamazsınız diyerek sözlerimi tamamlıyor ve hepinize esenlikler diliyorum.