Eskişehir’de son 1 haftada metrekareye toplam 1,6 kilogram yağış düşerken, mevsim normallerinin çok altındaki yağış nedeniyle çiftçilerde kuraklık endişesi başladı.
Tepebaşı Ziraat Odası Başkanı Süleyman Buluşan, uzun yılladır böyle bir durum yaşamadıklarını belirterek, “Kuraklık ve bunun yanı sıra mevsim değişikliği var. Aralık’ta 4 mevsimi yaşadık. Yağışların olmaması nedeniyle ektiğimiz arpa ve buğday çimlenemiyor ve daha acısı nadasa bırakılan, sürülmesi gereken yerler aşırı kuraklıktan dolayı sürülemiyor” dedi.
Türkiye’nin Konya’dan sonra en büyük ‘tahıl ambarı’ olan Eskişehir’de, uzun süredir beklenen yağışların görülmemesi kuraklık endişesini de beraberinde getirdi. Meteoroloji verilerine göre Eskişehir’in aralık ayı yağış ortalaması metrekareye 30 kilogram olurken, bu yıl son 1 haftada yağış miktarı ancak 1,6 kilograma ulaştı. Mevsim normallerinin çok altındaki yağışlar özellikle arpa ve buğday ekili arazilerde tohumların çimlenmesini engellerken, yüksek verim beklentisini de düşürdü.
Tepebaşı Ziraat Odası Başkanı Süleyman Buluşan, ekili arazilerde inceleme yaptıkları incelemede kuraklık endişesini fazlasıyla yaşadıklarını söyledi. Aralık ayında 4 mevsimi yaşadıklarını ifade eden Buluşan, “2022 yılı Aralık ayındayız ve yıllardır böyle bir mevsim yaşamadık. Kuraklık ve bunun yanı sıra mevsim değişikliği var. Aralık ayında 4 mevsimi yaşadık. Yağışların olmaması nedeniyle ektiğimiz arpa ve buğday çimlenemiyor ve daha acısı nadasa bırakılan, sürülmesi gereken yerler aşırı kuraklıktan dolayı sürülemiyor. Üreticilerimiz tarlalarına yağış bekliyor.
Geçtiğimiz hafta yağan yağmurun özellikle kıraç alanlarda tohumların patlamasında yardımı oldu ama yeterli değildi. Üreticimizin kendi imkanları ile sulamış olduğu sulu arazilerde daha çimlenecek olan ekinler var. Bu nedenle yağması gereken yağmur ve kar çok geç kalmış durumda. İnşallah Allah bereketli bir yağmur, kar verir. Geçtiğimiz yıl bu günlerde merkeze yakın alçak yerlerde 2-3 santim, dağ sırtlarında 15-20 santim kar vardı” dedi.
‘KURAKLIK DEVAM EDERSE ÇOK BÜYÜK TEHLİKE VAR’
2023 yılında kuraklığın devam etmesi halinde çok büyük tehlikeyle karşı karşıya kalacaklarını belirten Buluşan, “Aralık ayında yetişen mahsul ile ocak ayında yetişmesi gereken mahsul aynı anda aralık ayında yetişti. Bu da dengesiz bir durum. Şu anda seralarda tüm mahsuller yetişmiş durumda. 2023 yılında kuraklık devam ederse çok büyük tehlike var. Bu nedenle sadece çiftçilerin değil tüm Türkiye’nin, tüm dünyanın dua etmesi ve beklenen yağışların olması lazım” diye konuştu.
‘YAĞIŞ GELMEZSE YÜZDE 30 KAYBIMIZ OLUR’
Tarlasını kendi imkanlarıyla suladığını söyleyen çiftçi Mehmet Ali Törü ise yeterli yağışların gelmemesi durumunda en az yüzde 30 kadar verim kaybı yaşayacaklarını belirterek, “Bu sene hububat ekimi sezonunda yağışların çok az olması dolayısı ile tarlalarımızda sulama ile sadece buğdaylarımızın çıkışı oldu. Sulama olmayan tarlalarda ise toprak işlenemediği için sürülemiyor. Toprak sert durumda. Şu anda buğdayda çimlenme çok güzel ama perşembe günü zemheri ayı giriyor.
Zemheri ayı girdikten sonra eğer hava sıcaklığı sıfırın altında 15 derecelere gelirse, şu an çıkan buğdayda dahi seyrelmeler olur. Yüzde 30 kaybımız olur. Geçen yıl iklim bugüne göre biraz daha iyiydi. En azından ektiğimiz buğdayları sulama ihtiyacı duymamıştık. Ama bu sene bir önceki yıla göre yağış daha az” dedi.