Uluslararası Yatırım ve İş Dünyası Konfederasyonu (ULUSKON) Genel Başkanı ve Uluslararası İnsan Hakları Savunma Komitesi (IHRDC) İyi Niyet Elçisi Nezaket Emine Atasoy, Ürdün Kralı 2’nci Abdullah’ın davetiyle, Ürdün’de vakıf açılış törenine katıldı.
Ürdün Kralı 2’nci Abdullah’ın girişimiyle Mescid-i Aksa Camii’nde sürekli Kur’an-ı Kerim okutmak amacına hizmet etmek için Hatim Vakfı kuruldu. Vakfın kuruluşu nedeniyle 11 Aralık’ta Ürdün’de Kral Hüseyin Sarayı’nda düzenlenen törene Türkiye’den ULUSKON Genel Başkanı ve IHRDC İyi Niyet Elçisi Nezaket Emine Atasoy, Kral Abdullah’ın davetiye katıldı. Atasoy, ziyareti sırasında Ürdün Kralı 2’nci Abdullah ile görüştü, çeşitli temaslarda bulundu.
Atasoy, vakfın kurulması ve Kudüs’ün geleceğine ilişkin yaptığı açıklamada, “Kral Abdullah’ın Mescid-i Aksa’da Kur’an-ı Kerim’i hatmettirmek için bir vakıf kurmuş olmasını derin bir sevinçle öğrendim, bundan onur duydum. Mescid-i Aksa ve Harem-i Şerif ile mübarek çevrelerinin bakımını üstlenecek olan böyle önemli bir vakfın Kral Abdullah’ın himayesinde kurulmasını çok değerli ve tarihi bir adım olarak gördüğümü ifade etmek isterim.
Kral Abdullah’ın Mescid-i Aksa ve Harem-i Şerif’in İslami kimliğini koruyacak ve içinde ibadet eden Müslümanların bütünlüğünü muhafaza edecek vakıf projesini yürekten ve tam bir inançla destekliyorum. Coğrafya ve tarih bize Mescid-i Aksa’nın Ortadoğu’daki çalkantıların merkez üssü olmaya devam edeceğini söylüyor. Tel Aviv’in talihinin her zaman böyle yaver gitmeyeceğini, El Aksa’nın geçmişteki büyüklüğüne yeniden kavuşacağı günlerin yakın olduğunu düşünüyorum. Bu vakıf projesinin bu yönde önemli bir adım olduğuna inanıyorum” dedi.
‘YAHUDİLEŞME POLİTİKASINA DİRENÇ OLUŞTURACAKTIR’
Atasoy, Kudüs’ün ortak tarihi mirası içinde barındıran çok kritik önemde bir şehir olduğuna vurgu yaparak, “Geçmişten günümüze Kudüs’te her mezhep ve din belirli bir coğrafi bölgede kendine yaşam alanı bulmuş, bulmaya da devam edecektir. Mescid-i Aksa, Harem-i Şerif ve mübarek çevresinin İslam dünyası için ne derecede önem arz ettiğini biz Müslümanlar çok iyi bilir ve takdir ederiz.
Ürdün Kralı Abdullah’ın öncülüğünde kurulan bu vakıf, İsrail’in Harem-i Şerif’i Yahudileştirmesine karşı Mescid-i Aksa ve çevresinde Kur’an-ı Kerim’in her daim duyulmaya devam edilmesine vesile olacak, Yahudileştirme politikasına bir direnç oluşturacaktır. Bu vakıf girişimi; Küresel İslami Kimliğin korunmasına ve gelişimine hayati bir katkı teşkil edecek ve gelecek nesillerimize İslam’ın evrensel mesajını iletmeye devam edecektir” ifadelerini kullandı.
Müslümanların ve Yahudilerin Kudüs’te var olan ortak yaşam geçmişlerine rağmen, İsrail’in Filistinlilere ve Müslümanlara yönelik izlediği baskı ve yok etme politikasının, bölge halkının 14 asırdan fazla bir süredir İslam üzerine yaşama ve varoluşsal haklarını tehlikeye atmaya devam etmekte olduğuna dikkat çeken Atasoy, “Bizler bu tehlikenin farkındayız. Vakfın açılış töreninin yapıldığı bugün bile, El-Aksa Camii Yerleşkesinden sorumlu Kudüs İslami Vakıflar İdaresinin itirazlarına rağmen, çok sayıda İsrailli yerleşimci fanatik, kutsal mekâna girdiler. İsrail polisinin koruması altında ayin ve Talmudik dualarını ettiler” dedi.
‘FİLİSTİN’İN MÜCADELESİNİ DESTEKLEMEYE DEVAM EDECEĞİZ’
Atasoy, ULUSKON olarak geçmişte, Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Filistin Devlet Başkanı Mahmut Abbas ve Ürdün Kralı 2’nci Abdullah’ın himayelerinde, Ankara’da Arap dünyasını bir araya getirerek ‘Barış Kenti Kudüs Zirvesi’ ve ‘Orta Doğu Barış Zirvesi’ ismiyle iki büyük toplantı yaptıklarını hatırlatarak “Bu toplantıların çıktılarını Birleşmiş Milletlere deklarasyon olarak yayınladık. Bu zirveler ile dünyanın dikkatini Filistin’in haklı davasına ve Ortadoğu’da barışın inşasına çektik. Filistin halkının haklı bağımsızlık mücadelesini sonuna kadar destekledik, desteklemeye devam ediyoruz” dedi.
Atasoy, Türk halkının her zaman Filistin’in yanında olduğunu ve olmaya da devam edeceğini ifade ederek, “Doğu Kudüs dahil olmak üzere Batı Şeria’da zaman zaman tırmanan şiddet ve can kayıplarından derin endişe duyuyoruz. Başkenti Doğu Kudüs olan ayrı ve bağımsız bir Filistin Devleti’nin kurulmasını tüm kalbimle destekliyorum. İsrail’in haksız ve hukuksuz fiilleri neticesinde hayatlarını kaybeden Filistinli kardeşlerimize Allah’tan rahmet diliyorum” ifadelerini kullandı.