Edebiyat; insanı, insana, insanca anlatma sanatıdır. Tür olarak ayrı kollara ayrılsa da amacı birdir. Sanatın en önemli dallarından biridir. Bir toplumda okuma oranı ne kadar yükselirse o toplumun kültürel değerleri de o kadar yüksek olacaktır. Daha iyi anlatabilmemiz, daha iyi anlayabilmemiz için yazarların nitelikli eserlerine ihtiyacımız var. İşte tam da bu nokta da sizlere fantastik kurgu türüne yeni bir soluk getiren yazar Anıl Aslan’dan bahsetmek istiyorum.
Küçük yaşlardan beri edebiyatı çok sevmiş, kitap okumayı adeta yaşam biçimi haline dönüştürmüş bir sağlık çalışanıdır. Mesleği itibariyle birçok insana yardımı dokunmuş, hasta insanların şifa bulmasına ön ayak olmuştur. Görevini icra ederken de insana dair, hayata dair birçok gözlem yapma olanağı bulmuştur.
Hayat akıp giderken en çok yapmak istedikleri arasında yazdıklarının yayınlanması ve bir okur kitlesinin oluşmasıdır. Günlerce, gecelerce kaleme aldığı eserlerinin arasından Arayış eserini bastırmaya karar verdi. İşte bu süreçten sonra hayatın dinamizminde çok farklı insanlarla tanıştı ve Arayış eseri basılarak okurla buluştu. Bu bir hayalin gerçeğe kavuşma öyküsüydü. Kitap okurla buluşmaya başlayınca yorumlar almaya başladı. Birbirini tanımayan hiç tanımayan, farklı bölgelerde yaşayan, yaşları farklı okurdan tek ses yükseldi.
Yazmaya devam etmelisin!
Çok geçeden Uluslararası İstanbul Kitap Fuarı TÜYAP’A davet edildi. Burada da okurları ile buluşarak kitaplarını imzaladı.
Okur olarak ziyaret ettiği İstanbul Kitap Fuarı’na yazar olarak katılmanın onuru ile unutulmaz anlara imza attı.
PEKİ KİMDİR ANIL ASLAN?
Çanakkale-Gelibolu’da dünyaya geldi. Babası Uğur Aslan’ın Astsubaylık mesleğinden ötürü yaşamı farklı şehirlerde geçti. Her şehrin dokusunu, kültürünü görerek, hissederek büyüdü. Bu durumsa kişiliğinde entelektüel bir bakış açısı kazanmasını sağladı. Anadolu’yu ve Anadolu insanını çok seven Yazarımız, annesi Rukiye Aslan gibi bu ülkenin güzel insanlarına hizmet etmek ve hemşire olmak istiyordu. Öyle de oldu. Dr. Nusret Fişek Sağlık Meslek Lisesi’ne yerleşerek okulunu başarıyla bitirdi ve hemşire oldu.
Edebiyat Öğretmeni İlyas Aybuğa’nın tüm öğrencilerinden kendisine bir veda mektubu yazmayı istemesi ile başladı macerası. Kaleme aldığı mektubu çok beğenen İlyas Öğretmen, öğrencisi Anıl Aslan’ı yanına çağırarak, ‘‘Yazmayı asla bırakmamalısın.’’ dedi. Bu bir dönüm noktasıydı.
İlk yazılarını okul dergisinde yayınladı. Sonraları çeşitli e-dergi platformlarında eserlerini paylaşmaya devam etti. Hemşirelik mesleğini asla bırakamayacağını, bu mesleğin kutsal bir vazife olduğunu söyleyen Anıl Aslan eserlerini kaleme almaya, üretmeye devam etmektedir.
FANTASTİK TÜRÜNDE ESERLER OKURA NE KATAR?
Yazar Anıl Aslan fantastik türünde eserler yazmaya devam ediyor.
Fantastik türünün okura çok faydası olduğunu dile getiriyor. Uzmanlara da göre de bu böyle! Fantastik kurgu türünde yazılmış eserler yaşamın tek düzeliğinden okurunu kurtarır. Yeni bir pencere, yeni bir hayat sunar. Bu yenilikler içinde de okur, yazılanları anlayabilmek için düşünme yetisini kullanır.
‘‘Unutmamak gerekir ki aklı kullanabilmemiz için düşünmeyi öğrenmemiz gerekir.’’
Düşünme soyut bir eylem olarak görülse de somut eylemlerimizin komutanlığını yapan önemli bir eylemdir.
- Beyin bağlantısının güçlenmesini sağlar.
- Stresi azaltır.
- Kendimizi ifade etmemizde doğru sözcükleri seçmemize yardımcı olur.
- Karşımızdaki anlayarak empati gücümüzü yükseltir.
- Düzenli uyumamızı sağlar.
Kısacası tüm yaşam kalitemizi düzenleyecek güce sahiptir kitaplar. Bundan dolayı da evlerinize kitaplara ve kitaplıklara yer ayırınız.
Edebiyata, sanata ve edebiyata dair tekrar görüşmek üzere…