TBMM Genel Kurulu’nda gerginlik; CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun, 2023 Yılı Bütçesi üzerine yaptığı konuşuma sırasında tartışma çıktı.
Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay, 2023-2025 yıllarını kapsayan Orta Vadeli Program’a ilişkin, “Liralaşma stratejisi çerçevesinde hane halkı ve firma bilançolarında Türk lirası payının artarak para ikamesinin ortadan kalkması, fiyatlama davranışlarının normalleşmesi ve güçlü kurumsal yapıyla birlikte enflasyon beklentileri iyileşecek, dönem sonunda enflasyon oranı tek hanelere düşürülecektir” dedi.
TBMM Genel Kurulu, Meclis Başkanı Mustafa Şentop başkanlığında, 2023 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanunu Teklifi’ni görüşmek üzere toplandı. Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay, hükumet adına bütçe sunumunu yaptı. Oktay, hükumetin 2023 bütçe teklifinin hedef ve amaçlarını anlatarak, “Ülkemize ve milletimize itibar, refah ve güç kazandıran politikalarımızla önümüzdeki yıl milletten aldığımız gücü yine milletimize sunmaya hazırlanıyoruz. 2023 bütçe kanunu teklifimizin temel misyonu; insanımızı küresel belirsizliklerden ve risklerden koruyacak, her kesimden vatandaşımızı kollayacak bir mali altyapı oluşturmaktır. Bütçe teklifimiz, milletimizin ihtiyaçlarına odaklanan bir bütçe olarak adil ve sosyal bir anlayışa sahiptir” dedi.
‘TERÖR BATAKLIKLARINI KURUTAN TÜRKİYE’NİN BÜTÇESİ’
Bütçenin; toplumun tüm kesimlerine hitap eden, sahip çıkan programlar, destekler ve ödenekler içerdiğini söyleyen Oktay, “100’üncü yılın bütçesi yatırım, üretim, istihdam, ihracat ve büyüme odaklı bir yapıda. Bütçemiz; kalem kalem işçisinden işverenine, çiftçiden esnafa, emekliye, öğretmenlerimizden emniyet güçlerimize, KOBİ’lerimizden sanatçılarımıza; genci yaşlısı dezavantajlı tüm bireyleriyle 85 milyonun bütçesi.
Bu toprağın bağrında sıradağlar gibi duran şehitlerimizin aziz hatırasına sahip çıkarak terör bataklıklarını kurutan Türkiye’nin bütçesidir. Etrafında olanı biteni tribünden seyretmek yerine krizlere müdahil olan, çözüm geliştiren, savaşan tarafları dahi aynı zeminde buluşturan muktedir Türkiye’nin bütçesidir. Türkiye’nin otomobili Togg’u geliştirmekle yetinmeyip, bataryasına kadar milli imkanlarla üretecek ek adımları atabilen üretim ekosistemimizin bütçesidir” diye konuştu.
‘EKONOMİDE GÜÇLÜ VE DENGELİ BÜYÜME BEKLENİYOR’
Küresel krize değinen Fuat Oktay, krizden itibaren kesintisiz büyümeyi başaran Türkiye ekonomisinin, 2020 yılının ikinci yarısından itibaren alınan etkili önlemler sayesinde birçok ülkenin keskin daralma yaşadığı salgın döneminde de büyüyerek olumlu yönde ayrışmayı başardığını söyledi.
Oktay, “Son dönemde gerçekleştirdiğimiz büyüme performansı istihdama da yansımıştır. Salgının etkilerinin en yoğun hissedildiği 2020 yılı ikinci çeyreğinden 2022 yılı üçüncü çeyreğine kadar olan dönemde mevsimsel etkilerden arındırılmış olarak 4 milyon 900 bin istihdam artışı sağlanmıştır. 2022 yılı eylül ayı ile 2020 yılı nisan ayı mevsimsel etkilerden arındırılmış verileri karşılaştırıldığında, söz konusu artış 5 milyon 540 bin kişiye ulaşmaktadır.
Jeopolitik sorunların ve küresel durgunluk endişelerinin gündemi meşgul etmeye başladığı 2022 yılının genelinde Türkiye ekonomisinin Orta Vadeli Program tahminlerimizle uyumlu olarak yüzde 5 civarında güçlü ve dengeli bir büyüme sergilemesi beklenmektedir. Böylece Türkiye mevcut dönemdeki zorlu sınamalara rağmen hedeflerine ulaşma kararlılığını sürdürecektir” dedi.
‘MEGA ESERLER KAZANDIRDIK’
Cumhuriyetin kuruluşunun 100’üncü yılına ilerlerken, tarihten devraldıkları birikime sahip çıkarak, Türkiye’yi daha ileri noktalara taşımak için gece gündüz çalıştıklarını vurgulayan Oktay, “Enerji, turizm, ulaştırma, altyapı ve sanayi gibi alanlarda yaptığımız atılımlar, dünyanın birinci liginde ‘İddia sahibi bir Türkiye’ vizyonumuzun çıktılarıdır. Devrim niteliğinde reformlar, 81 ilimizde izlerini görebileceğimiz kalkınma hamleleri ve dev eserler, milletimiz için daima daha iyiyi hedefleyen yaklaşımımızla gerçekleşti.
Cumhurbaşkanı’mız liderliğinde milletin iradesini daima her şeyin üzerinde tutarak 85 milyon vatandaşımızın ihtiyacını, beklentilerini ve geleceğini düşünerek hareket ettik. Bugün de aynı hassasiyetle attığımız tüm adımları milletimiz için en iyi sonuçları alacak şekilde belirliyoruz. Biz bütçemize, Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’nin kamudaki işleyişe kazandırdığı dinamizme ve cumhurbaşkanımız liderliğinde sahip olduğumuz sarsılmaz iradeye güveniyoruz.
Taşıdığımız bu güven, milletimizle birlikte gönül coğrafyamızın duaları ve desteğiyle 2022 yılında, küresel tüm olumsuz atmosfere rağmen, mega eserler silsilesi denilebilecek hizmetleri milletimize kazandırdık. Yine pek çok alanda başarı hikayelerimize yenilerini ekledik. Sadece tek bir bakanlığımızın 2022 icraatlarına tek tek odaklanalım desek, gün boyu anlatsak bitiremeyiz” diye konuştu.
Enerjide ve sanayide kapasite ve kabiliyetleri ile yerlileştirme ve millileştirme adımları atmaya devam edeceklerini kaydeden Oktay, “Üretimi yaygınlaştırarak sanayiden tarıma her alanda istihdam, iş, aş imkanlarını çoğalttık. Ekonomiyi büyütüp refahı tabana yaymayı amaçlayan politikalarla kişi başına düşen milli geliri tekrar 10 bin doların üzerine çıkartıyoruz” dedi.
‘ENERJİDE DIŞA BAĞIMLILIĞI AZALTMAYI HEDEFLİYORUZ’
Cumhurbaşkanı Yardımcısı Oktay, 2023-2025 yıllarını kapsayan Orta Vadeli Program ile küresel çapta yaşanan zorlu sınamalara rağmen Türkiye’yi hedeflerine en sağlıklı şekilde ulaştırmayı ve bu süreçteki kazanımları da korumayı amaçladıklarını belirterek, şunları kaydetti:
“2023 yılında hedeflediğimiz büyüme artışı ile 2002 yılında 9 bin 279 dolar olan satın alma gücü paritesine göre kişi başına gelirimizi program dönemi sonunda yaklaşık 44 bin dolar düzeyine çıkarmayı amaçlıyoruz. Bu amaç doğrultusunda, ihracat odaklı büyüme stratejimiz verimli ve rekabetçi bir şekilde devam ettirilecektir.
Program dönemi boyunca istihdamın yıllık ortalama 890 bin kişi artması ve iş gücüne katılım oranlarındaki öngörülen artışa rağmen işsizlik oranının kademeli olarak gerileyerek 2025 yılında yüzde 9,6 seviyesinde gerçekleşmesi tahmin edilmektedir. Sürdürülebilir kalkınmaya yönelik yatırım-istihdam, üretim-ihracat hedefleri doğrultusunda reel sektöre uygun finansman sağlanması yoluyla üretim gücümüzü koruyacak, arz yeterliliği ve cari dengede kalıcı iyileşmeyi sağlayacağız.
Liralaşma stratejisi çerçevesinde hane halkı ve firma bilançolarında Türk lirası payının artarak para ikamesinin ortadan kalkması, fiyatlama davranışlarının normalleşmesi ve güçlü kurumsal yapıyla birlikte enflasyon beklentileri iyileşecek, dönem sonunda enflasyon oranı tek hanelere düşürülecektir. Program döneminde, cari işlemler açığının kademeli bir şekilde azaltılmasını hedefliyoruz. Bu kapsamda katma değerli üretimi artırmak, yenilenebilir enerjinin payını daha da yükseltirken enerji teknolojilerini yerli ve milli imkanlarla geliştirmek, elektrik motorlu araç endüstrisi ve mobilite ekosistemini hayata geçirmek, dijital ekonomiden daha fazla pay almak ve iş gücünün niteliklerini iyileştirmek için kapsamlı politikalar uyguluyoruz.
Diğer yandan, 2023 başında Karadeniz’deki doğal gaz çalışmalarının tamamlanması ve yeni rezervlerin keşfi ile enerjide dışa bağımlılığımızı azaltmayı ve cari işlemler dengesi ile dış finansman ihtiyacı üzerindeki baskıyı daha da aşağı çekmeyi hedefliyoruz.”
İYİ PARTİLİ DERVİŞOĞLU: MECLİS’İN BÜTÇE YETKİSİ ELİNDEN ALINDI
TBMM Genel Kurulunda, Cumhurbaşkanı Fuat Oktay’ın bütçe sunumunun ardından siyasi parti grupları söz aldı. İYİ Parti grubu adına, Grup Başkan Vekilleri Müsavat Dervişoğlu ve Erhan Usta konuştu.
Dervişoğlu, Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi ile Meclis’in bütçe yapma yetkisinin fiilen elinden alındığını belirterek, “Partili Cumhurbaşkanlığı sisteminden önce, bir sonraki yılın bütçeleri toplumu heyecanlandırırdı. Çünkü millet, bütçenin sorunlarına çözüm getirmesini ümit ederdi. Millet haklı olarak; yeni bütçe ile birlikte gelirinin artmasını, menfaatinin korunmasını beklerdi. Ancak yürütme erkinin ‘Kabile Reisi’ yetkileriyle donatıldığı Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’nde bütçe teklifi, içeriğinin ve akıbetinin hiç kimse tarafından merak edilmediği bir sıradan ritüele dönüşmüştür” değerlendirmesinde bulundu.
İYİ Parti Grup Başkan Vekili Erhan Usta da, bu yılki bütçe harcamalarının geçen yıla göre yüzde 155 arttığını ifade ederek, “Bütçenin bu kadar büyümesi hizmetin büyümesinden filan değil; ekonomik göstergelerin son derece bozuk olmasından kaynaklanıyor. Bu, 100 yıllık tarihimizde bir defa olmuş. 2022 bütçesinde çok büyük bir sapma var; şu anda hükümetin getirdiği harcama tutarı, 2022 bütçesinin başlangıç bütçesinin yüzde 179’u. Bu da 1943 yılından beri yani İkinci Dünya Savaşı yıllarından beri ilk defa yaşadığımız bir şey yani 79 yıldır yaşanmayan bir ayıbı da bu millete AK Parti hükümetleri bu şekilde yaşatmış oldu” dedi.
MHP’Lİ AKÇAY: TÜRKİYE İSTİKRARLA KÖK SALMAKTA
MHP grubu adına ise Grup Başkan Vekilleri Erkan Akçay ile Muhammet Levent Bülbül söz aldı. MHP Grup Başkan Vekili Erkan Akçay, Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’ni savunarak, “Türkiye, Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’nin yönetimde sağladığı istikrar ile adeta bir çınar gibi kök salmakta, özgün bir model olarak tüm dünyaya örnek olmaktadır. Siyasi ve demokrasi tarihimiz darbelerle, muhtıralarla, vesayet girişimleriyle kesintiye uğramıştı.
Sistemden kaynaklanan sorunlar nedeniyle çok sayıda hükümet krizleri çıkmış, istikrarsız hükümetlerin deneme-yanılma yöntemiyle ülke meseleleri adeta yap-boz tahtasına çevrilmişti. Memleketin temel meseleleri ortada kalmıştı. Türkiye, Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’yle istikrarını sağlamıştır. Bu çok önemli bir kazanımdır. 4 yılı başarıyla geride bırakan bu sistemle ülkemiz kaybolan yıllarını telafi etmektedir” diye konuştu.
MHP Grup Başkan Vekili Muhammet Levent Bülbül de, enflasyonla mücadele kapsamında para ve maliye politikalarının eş güdümlü olarak sürdürülmesi, arz ve talepteki dengesizliklere yol açan olumsuzlukların önlenmesi ve engellenmesinin önemine dikkat çekerek, “Böyle bir dönemde, özellikle piyasada ‘stokçuluk’ olarak bilinen faaliyetlerin önüne geçilmesi ve haksız fiyat artışlarının engellenmesi amacıyla ilgili bakanlıklarımız eliyle denetim faaliyetlerinin artırıldığını görmekteyiz. Bu süreçte piyasada hakim durumda bulunan ve bu hakim durumlarını kötüye kullanan yapıların üzerine kararlılıkla gidilmesi son derece önemlidir. Haksız fiyat artışlarıyla vatandaşımızı ve devletimizi zor duruma sokmaya çalışan ahlaksızlar tespit edilip ifşa edilmeli ve hukuken kendilerinden hesap sorulmalıdır” açıklamasında bulundu.
HDP grubu adına konuşan Eş Genel Başkanı Pervin Buldan da, hükümetin 2023 yılı bütçe teklifini eleştirerek, “Halkın sofrasındaki ekmeği daha da küçültme, yoksulluğu, adaletsizliği, eşitsizliği büyütme bütçesidir. Müzakereden ve katılımdan uzak, ‘ben yaptım oldu, bitti’ anlayışıyla hazırlanan bir AK Parti-MHP bütçesiyle karşı karşıyayız. Buyurun asgari ücreti HDP’nin teklifi olan 12 bin 500 lira yapalım. Ama yapmayacağınızı ve yapamayacağınızı biliyoruz” dedi.
HDP Eş Genel Başkanı Mithat Sancar da, hükümetin 2023 yılı bütçesinin, ‘seçim bütçesi’ olduğunu ve bu bütçenin, AK Parti hükümetinin son bütçesi olduğunu söyledi.
KILIÇDAROĞLU: HALK SENİ SEÇTİYSE KENDİ BÜTÇENİ SAVUNACAKSIN
TBMM Genel Kurulu’nda, CHP gurubu adına Genel Başkan Kemal Kılıçdaroğlu konuştu. Kılıçdaroğlu, 2023 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanunu Teklifi’ni görüşmek üzere toplanılan Genel Kurul’a Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın gelmemesine tepki göstererek, “Bütçe dediğimiz belge maliye açısından bir ülkenin ekonomisi açısından en temel yasadır. Bütçe tasarısının yasalaşması için de özel bir prosedür vardır. Başbakan kendi bütçesini özgüvenle anlatırdı. Şimdi başkan soruyor: Komisyon nerede, komisyon burada. Hükümet nerede? Hükümet yok. Seçilen bir Cumhurbaşkanı’nın Parlamentoya gelip kendi bütçesini savunmaması her şeyden önce Parlamentoya saygısızlıktır. Halk seni seçtiyse ve parayı verdiyse geleceksiniz buraya kendi bütçenizi savunacaksınız, eleştirilere göğüs gereceksiniz” dedi.
‘701 SORU ÖNERGESİNE CEVAP VERİLMEMİŞ’
29 Kasım 2022 tarihi itibari ile CHP’nin TBMM’ye verdiği 701 soru önergesine cevap verilmediğini söyleyen Kılıçdaroğlu, “701 soru önergesine cevap verilmemiş. Ne demek soru önergesine cevap vermemek. Ben milletvekilini takmam arkadaş kim oluyor milletvekili beni Cumhurbaşkanı atadı ben istediğime cevap veririm istediğime vermem diyor. Siz parlamentonun saygın bir bireyi olarak bir milletvekili olarak bu tabloya evet diyorsanız Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin saygınlığına gölge düşürüyorsunuz demektir. Benden çok siz itiraz etmek zorundasınız” ifadelerini kullandı.
’17 KURUMUN FAALİYET RAPORU HİÇ YAYIMLANMADI’
‘2023 Yılı Merkezi Yönetim Bütçesi’nin ilkelerden yola çıkarak hazırlanması gerektiğini söyleyen Kılıçdaroğlu, Parlamento tarafından onaylanan bütçenin denetlenmesi gerektiği hususuna da dikkat çekerek, “Bütçeyi parlamento yapar ama bir şey daha yapar. Parlamento, kabul ettiği bütçenin yasalara uygun olarak harcanıp harcanmadığını da denetler. Denetimi Sayıştay aracılığıyla yapar. Ben söylemiyorum Anayasa söylüyor. 160’ıncı madde, ‘Sayıştay Türkiye Büyük Millet Meclisi adına bütçe harcamalarını denetler’ diyor.
Sayıştay 315 kamu kurumunun faaliyet raporlarına baktı. 17 kurumun faaliyet raporu hiç yayımlanmadı. Yani ne demektir, 17 kurumu yöneten kişiler diyor ki; ne demek meclis, bırakın ya. Raporu bile yayımlamıyorum. Gidin kime anlatırsanız anlatın. 32 kurum faaliyet raporunda kullanılan kaynaklar hakkında Sayıştay’a bilgi vermiyor. 206 kurumun faaliyet raporunda temel mali tablolara ve bu tablolara ilişkin açıklamalara yer vermiyorlar.
Kime ne kadar yardım yapıldı gösterilmiyor. 10 ayrı madde halinde Sayıştay raporu geldi. Söyler misiniz; içinizden kim baktı bu raporlara? Ben de bunu size anlatıyorum, siz beni suçluyorsunuz. Siz bunları sorguladığınız anda ülkeye demokrasi gelir. Bunları sorgulamıyorsunuz. Bu korku ile devlet yönetilmez. Kul hakkına riayet edeceksin. Kamu özel iş birliği, dolar garantisi veriyorsunuz, avro garantisi veriyorsunuz. Mevzuata göre bu kamu kurumlarının yükümlülüklerini yayınlamaları lazım, hiçbirisi yayınlamıyor. Dolayısı ile suç işleniyor” değerlendirmesinde bulundu.
‘BU İRADENİN İPOTEK ALTINA ALINMASI DEMEKTİR’
Kılıçdaroğlu, ‘Kur Korumalı Mevduat’ı da eleştirerek, “Parlamentoyu o kadar itibarsız hale getirdiler ki, önce uygulamayı yapıyorlar. Sonra Meclis’e kanun getiriyorlar. Bütçeye öngörülen borç limitinin üstünde borçlandılar. Buraya tekrar kanun getirdiler borçlanma için. Kur Korumalı Mevduat, 20 Aralık akşamı yapıldı. 21 Aralık’ta Merkez Bankası duyuru yaptı. 24 Aralık’ta Hazine ve Maliye Bakanı basın açıklaması yaptı. 20 Ocak’ta da kanun buraya geldi. Anayasa’da der ki; vergi kanunla konulur, kanunla kaldırılır der. Siz uygulamayı yapıyorsunuz ama Anayasa’yı da hukuku da bilmiyorsunuz. Çünkü bürokrasiyi darmaduman ettiniz. Bu iradenin ipotek altına alınması demektir” diye konuştu.
‘DEVLETİN TEMELİ HUKUK İLKELERİNDEN YOLA ÇIKAR’
Devletin temelinin hukuk ilkelerinden oluştuğunu yani belirlilikten oluştuğunu söyleyen Kılıçdaroğlu, “Devlet harcamalarının neye göre yapıldığını bilmek lazım. Üç kuralı vardır belirliliğin. Bir, hukuk normlarının belirli olması lazım. İki, bilinebilir olması lazım. Üç, öngörülebilir olması lazım. Bunlar olduğu taktirde olur. Örnek; Cumhurbaşkanlığı makamı ve Cumhurbaşkanlığı İdari İşler Başkanlığı, 2886 Sayılı Devlet İhale Kanunu’na tabi değil. 6245 Sayılı Harcırah Kanunu’na tabi değil. Taşıt Kanunu’na tabi değil. Kamu Konutlar Kanunu’na tabi değil.
Kamu İhale Kanunu’na tabi değil. Kamu İhale Sözleşmeleri Kanunu’na tabi değil. Peki parayı nasıl harcıyorlar? Biz yetki vermişiz parayı nasıl harcıyorlar? 3011 Sayılı bir kanun var. Kanun, Resmi Gazete’de yayımlanacak olan yönetmelikler ile ilgili. Bu kanuna göre Cumhurbaşkanlığı, Bakanlıklar ve Kamu tüzel kişilikleri yönetmeliklerini Resmi Gazete’de yayımlamak zorundadırlar. Hangi yönetmelik yayımlanmaz onu da yazıyor kanun ancak milli emniyet ve milli güvenlik ile ilgili ve gizlilik derecesi taşıyan yönetmelikler yayınlanamaz.
Peki Harcırah Kanunu’nu siz yönetmelikle yapıyorsanız bunun milli güvenlik ile ne ilgisi var. Ben soruyorum ama sizin de sormanız lazım. Harcırah Kanunu; Sayın Başkan, Ankara dışına çıktığı zaman 100 lira alacak. Sizler, Milletvekilleri 92 lira alıyorsunuz. Aylık kadro derecesi 1/4 olanlar 63 lira alıyorlar. Aylık kadro derecesi 5 ila 15 arasında olanlar da 62 lira alıyorlar. Peki ‘Saray’da çalışanlar kaç lira alıyorlar. Bilmiyorsunuz, ben de bilmiyorum. Niye onlar buraya tabi değil” dedi.
‘ARTIK İKİ TÜRKİYE VAR’
CHP’nin 3 Aralık’ta ‘İkinci Yüzyıla Çağrı Buluşması’nda kamuoyu ile paylaştıkları ‘Ekonomi Vizyon Belgesi’ni hatırlatan Kılıçdaroğlu, “Değerli arkadaşlarım eğer bir ülkede ‘Saray’da çalıştım diye ayrıcalıklı bir muamele görüyorsa bir sorunumuz var demektir. İkili bir yapı oluştu Türkiye’de. ‘Saray’da yaşayanlar ve ‘Saray’ın dışında yaşayanlar. ‘Saray’da yaşayanlar bunu Fuat Ceyman hoca söyler, iki Türkiye’den bahseder. Artık iki Türkiye var. Biri ‘Saray’ ve şürekasının, 5’li çetenin yaşadığı Türkiye.
Orada her şey çok mükemmel, bir elleri yağda bir elleri balda. Masaları dolu taşıyor. Ejder meyveli smoothieler var, eğlenceler var, 100 binlerce dolarlık çantalar var. Birinci Türkiye’nin İkinci Türkiye’yi sadakaya bağlama programını yırtıp atacaklar. O Türkiye’de dijital teknoloji, yapay zeka, makine öğrenimi, finansal teknolojiler ve yeşil enerji var. Herkes daha iyi bir yaşam, daha iyi bir düzen için çalışacak. Çocuklara yeni bir Türkiye hayalini vereceğiz. Yeni bir siyaset üstü anlayış ile ve liyakat ile o Türkiye’yi büyüteceğiz.
Orada Daren Acemoğlu da var, Hakan Kara da var, Jeremy Rifkin de var, Rafet Gürkaynak da var, Hacer Foggo da var. Bu işin uzmanları ve bilim insanları da var. Az önce söyledim şampiyonlar ligi karşısında gözleri ışıldayan fotoroman var. Hor gördükleri, üstten baktıkları, vergileri ile en temel haklarını gasbettikleri o ikinci Türkiye bu saray Türkiye’sini yenecek. Hak gelecek, batıl zail olacak. Bir eli yağda bir eli balda bir saray ve şürekası var o birinci Türkiye, altta geniş bir kadro var o da ikinci Türkiye. İkinci Türkiye bu tabloyu değiştirecek.
Cumhuriyet tarihinde bir ilk yaşıyoruz. Alt gelir gruplarından bir avuç üst gelir grubuna olağanüstü kaynak transferi var. Allah nasip ederse o paraların tamamını getireceğim. Sevgili halkım sana sesleniyorum. Millet İttifakı olarak göreceksiniz; temiz bir Türkiye, aydınlık bir Türkiye, herkesin mutlu olduğu bir Türkiye’yi yeniden inşa edeceğiz. Beraber, birlikte inşa edeceğiz” açıklamasında bulundu.
‘SLOGANLARI KRİZLERDEN YORULMUŞ HALKIN EN DERİN ÖZLEMLERİNİ YANSITIYORDU’
Kılıçdaroğlu, konuşmasının sonunsa AK Parti’nin 20 yıl önce iktidara gelmek için kullandıkları sloganı anımsatarak, “Sloganlarla geldi. Sloganları krizlerden yorulmuş halkın en derin özlemlerini yansıtıyordu. Bireysel özgürlük ve zenginlik vadediyordu. ‘Yolsuzlukla mücadele edeceğim’ diye vaatleri vardı. ‘Yasaklarla mücadele edeceğim’ diye vadediyordu. Peki sonuç ne oldu? En önce tüm yol arkadaşlarını eledi. Meclis’te kurduğu Yolsuzlukları Araştırma Komisyonu Başkanını bir daha milletvekili yapmadı.
Tüm liyakatli bürokratları temizledi ve devlet vasat bir bürokrasiye teslim edildi. Liyakati tümü ile öldürdü. Devleti devlet yapan tüm sistemleri yok etti. En iyi üniversiteleri yok etti. Neredeyse saat başı değişen kişiye özel kararnameler ile üniversitelere rektör atandı. Elinizde kala kala yalnızca kişisel güce ve kazanca odaklanmış küçük bir tiran ve onun yakın çevresi kaldı. Atadığı bakanların çoğu trolden öteye gidemiyor. Onun halkı kandıran tüm vaatleri çöp oldu. Vaat kalmayınca hem ekonomik hem de siyasi zorbalıkla halkı eziyor şimdi. Tiranlar her zaman böyle davranırlar, gerçeği reddederler. Krizleri reddederler. O da tümü ile Türkiye’den korktu her şeyi reddediyor. Ekonomiyi, açılığı, yolsuzluğu, işsizliği reddediyor. Onun reddetmeyeceği bir gerçeği söyleyeyim; tiranlar, zorbalar hep giderler o da 6 ay içinde gidecek” dedi.
TBMM GENEL KURULU’NDA GERGİNLİK
TBMM Genel Kurulu’nda, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun, 2023 Yılı Bütçesi üzerine yaptığı konuşuma sırasında tartışma çıktı. Kılıçdaroğlu, hükümetin uyuşturucu ve kara para ile mücadelesini eleştirdi, suçlamalarda bulundu. Kılıçdaroğlu’nun, sözleri AK Parti’li vekillerin tepkisine neden oldu. Kılıçdaroğlu ve AK Parti’li milletvekilleri arasında karşılıklı laf atmalar yaşandı. Kılıçdaroğlu, tartışmalar arasında konuşmasını tamamladıktan sonra oturuma ara verildi.
Oturumun ardından görüşmelere, AK Parti grubu adına söz alan Genel Başkan Vekili Numan Kurtulmuş’un konuşmasıyla başlandı. Kurtulmuş, Kılıçdaroğlu’nun, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan için kullandığı ifadelere ve Hükümetin uyuşturucu ve kara para ile mücadele etmediği suçlamalarına yanıt verdiği sırada, CHP’liler, ‘Zindaşti’ diyerek laf attı.
Kurtulmuş, konuşmasını engellemeye çalışan CHP’lilere tepki göstererek, “Biz bu Meclis’te hiçbir milletvekiline hakaret etmedik, hakaret etmeyi de aklımızdan geçirmedik. Bu Meclisin gazavat ruhunu ayaklar altına almaya kimsenin hakkı yoktur, böyle bir şey olamaz” dedi. CHP’lilerin, Kurtulmuş’un, konuşmasını engellemeye dönük girişimlerine, birleşimi yöneten Meclis Başkanı Mustafa Şentop tepki gösterdi. Kurtulmuş konuşurken, CHP’lilerin laf atması ve konuşmayı engellemelerine AK Parti milletvekilleri de tepki gösterdi. Karşılıklı hakaret, laf atma devam ederken, AK Parti’li milletvekilleri CHP’li vekillerin bulunduğu sıralara doğru yürüdü. TBMM Başkanı Şentop, oturuma ara verdi ve TBMM idare amirlerini sükuneti sağlamaya davet etti. İdare amirlerinin araya girmesiyle tartışma kavgaya dönmeden sonlandı.
‘CUMHURBAŞKANLIĞI ADAYLIĞI KONUŞMASIYDI’
TBMM Genel Kurulu’nda, 2023 Yılı Bütçesi üzerine AK Parti Grubu adına Genel Başkanvekili Numan Kurtulmuş söz aldı. Kurtulmuş konuşmasında, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun, hükümete yönelik sözlerine yanıt verdi. Kurtulmuş, Kılıçdaroğlu’nun konuşması sırasında Cumhurbaşkanına ‘tiran’ dediğini anımsatarak, “Sayın Kılıçdaroğlu, Sayın Cumhurbaşkanımızın halkta karşılığının kalmadığını söyledi. Biz de Kılıçdaroğlu’na diyoruz ki madem Recep Tayyip Erdoğan’ın halkta karşılığı yoktur, buyurun er meydanına adaylığınızı ilan edin. Zaten Sayın Kılıçdaroğlu’nun buradaki konuşması bir cumhurbaşkanlığı adaylığı konuşmasıydı” yorumunda bulundu.
Kurtulmuş, büyük ülkelerin büyük hayallerinin olduğunu vurgulayarak konuşmasını şöyle sürdürdü:
“Büyük milletlerin büyük hayalleri olur, rüyaları olur, hülyaları olur, hedefleri olur, ülküleri olur, varmak istedikleri hedefleri olur. Yeniden, güçlü, büyük Türkiye istikametinde yirmi yılda yapılanlar ortadadır. Türkiye Yüzyılı önümüzdeki dönemde bütün Türkiye’nin ortak hedefidir. Türkiye Yüzyılı, Türkiye’yi her alanda güçlü yapma yüzyılıdır. Türkiye Yüzyılı, Türkiye dış politikada her alanda gücünü artırmaktadır. Bunlardan birisi NATO toplantısında terör örgütleri NATO tarafından listeye yazıldı. Özbekistan’da KKTC gözlemci ülke olarak kabul edilmiştir, bu önemli bir başarıdır.”
‘KÜRT DÜŞMANI LAFINI KABUL ETMİYORUZ’
Kurtulmuş, özellikle HDP’nin hükümete yönelik sarf ettiği, ‘Kürt düşmanlığı’ ifadesini kabul etmediklerini vurgulayarak, “Bu ülkenin Kürt vatandaşları birinci sınıf vatandaşlarıdır. 85 milyon vatandaştan hiçbir farkları yoktur. Biz insanları etnik kimliklerine göre değerlendirmiyoruz” diye konuştu.
Kurtulmuş, hükümetin ekonomi politikalarına ilişkin de, “Ekonomik durgunluk, tüm dünyayı olduğu gibi Türkiye’ye de etkisi olacaktır. Vatandaşımızın alım gücünü desteklemek için çalışıyoruz. Bu yıl da 530 milyar lira ile enerji sübvansiyonlarını sürdürüyoruz. Türkiye 9 çeyrek üst üste büyüyerek bir rekor kırmıştır” değerlendirmesinde bulundu.
GENEL KURUL’DA BÜTÇE MESAİSİ DEVAM EDİYOR
Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay, TBMM Genel Kurulu’nda, 2023 Bütçesi’nin tümü üzerine yapılan konuşmalarda muhalefetin eleştirileri ve sorularına Hükümet adına yanıt verdi. Muhalefet partilerinin bütçe eleştirilerine önce fıkrayla yanıt veren Oktay, “Bir gün Temel çift görüyormuş, Dursun’da tek gözünü kapatsana, demiş. Sayın Kılıçdaroğlu Türkiye’ye iki gözünü birden kapatmış bir halde bakıyor. Dolayısıyla nereye baksa karanlık.
Hiçbir olumlu işi, yapılan devasa yatırımları, üretimi, kalkınmayı görmezden geliyor. Hangi doğruyu gösterseniz kafasını diğer tarafa çevirmeyi tercih ediyor. Şimdi böyle bir zihniyete hangi doğruyu nasıl anlatacaksınız? FETÖ’nün sözcülüğüne soyunanların bu meclise gazi meclis demelerini beklemek hayaldir” dedi.
Oktay, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’na yönelik eleştirilerini şöyle sürdürdü:
“Ey yüce milletimiz; şahit olun. Senin temsilcilerinin içerisinde bulunduğu, üzerine bombalar yağmış bir Meclis’e gaziliği yakıştırmayan bir Genel Başkanın size vadettiği ancak, siyaset üstü dostları tarafından mandacılıkla yönetilen bir ülke olabilir. İnanıyorum ki buna cevabı yüce milletimiz verecektir. Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde gerçekleşen bütçe görüşmelerinin ‘yönetimde saydamlık’ ve ‘hesap verebilirlik’ ilkeleri çerçevesinde katılımcı şekilde geçmesini önemsiyoruz.”
‘VEDA MAKAMINDA OLAN SİZSİNİZ’
Oktay, daha önce yıllarda ve bütçenin komisyon görüşmeleri sırasında muhalefet partili sözcülerin eleştirilerinin içi boş olduğunu söyledi. Cumhur İttifakı olarak, ‘Tomurcuk derdinde köklü bir çınar gibi’, ülkeyi her alanda tomurcuklandırmanın, umutları yeşertmenin, meyveleri 85 milyon ile hep birlikte toplamanın derdinde olduklarını dile getiren Fuat Oktay, muhalefetin eleştirilerine aynı şekilde karşılık vererek şöyle konuştu:
“Dolayısıyla biz, eserlerimizle konuşuyoruz, projelerimizle konuşuyoruz, yatırımlarımızla konuşuyoruz. Veda dediniz ya şarkı sözleriyle hem de. Her zaman olduğu gibi ‘bu bir veda değil bir fatihadır’ diyoruz. Elveda değil, ‘Kim bu cennet vatanın uğruna olmaz ki feda’ diyoruz. Veda makamında olan sizsiniz. 20 yıldır teveccühünü bizlerden esirgemeyen milletimizle; aynı bedende can gibiyiz, cana can veren kan gibiyiz, yanıpta bitmez köz gibiyiz, biz ayrılamayız.
Bizim de muhalefet için bir şarkımız olacak rahmetli Kayahan’dan; ‘Size yine hüsran, size yine hasret var, Size yine esmer günler düştü eyvah.’ Milletin sinesinden çıkmış bir hareket olarak her bir vatandaşımızın beklenti ve talepleri yönünde, milletimizle aynı dili konuşuyoruz. Malum danışmanlarınızın aklıyla, Kandil’den aldığınız emirlerle, Pensilvanya’dan kulağınıza üflenenlerle, o siyaset üstü dediğiniz karanlık dostlarınızla hareket edip söylem geliştirdiğiniz sürece; bu millet size itibar etmez, yetki vermez.”
‘SİZ HALA GEÇMİŞTEKİ DÖNEMLERİN ÖZLEMİNİ TAŞIYORSUNUZ’
Eserleriyle konuşamayanların sermayesinin ancak altı boş kara para iddiaları, hayali uyuşturucu trafiği gibi yalanlar olabileceğini kaydeden Oktay, “Ne yazık ki melankolik, geriye gitmeye sevdalı bir muhalefet anlayışı ile karşı karşıyayız. Biz dijital dönüşüm, uzay egemenliği, siber vatan konuşuyoruz; siz hala geçmişteki istikrarsız dönemlerin özlemini taşıyorsunuz” değerlendirmesinde bulundu.
Oktay, ‘6’lı Masa’nın, anayasa değişikliği teklifine atıfta bulunarak, “Cumhurbaşkanı adayı diye bir vesayetçi aradığınızı da biliyoruz. Güçlendirilmiş değil küflendirilmiş sistem önerilerinizle bu millete geri adım attıramayacaksınız. Türkiye’yi yönetme iddiasında olan bir partinin veya koalisyonun daha vizyoner olmasını beklemek hakkımız diye düşünüyorum. Ama nerde. Biz Cumhur İttifakı deriz arkasına tutup eş anlamlısı; Millet İttifakı kavramına sığınırsınız, biz adını ‘Türkiye Yüzyılı’ koyduğumuz vizyon programımızı açıklarız, arkasına ‘İkinci Yüzyıl’ diye bir toplama taslak piyasaya sürersiniz” dedi.
Kılıçdaroğlu’nun, kendine ‘Bay Kemal’ demeye başladığını söyleyen Oktay, “Yani, eleştiriyor gibi gözükürken, Sayın Cumhurbaşkanımıza ve Cumhur İttifakı’na olan bu gizli hayranlığınız halis mi? Eskiden ‘Erdoğan böyle değildi’ diyerek eskiden daha çok hayran olduğunu da itiraf etti” yorumunda bulundu.
Muhalefet partililerin, Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’ne yönelik eleştirilerine Oktay, “Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’nin kazandırdığı hız, esneklik ve etkin eşgüdüm sayesinde Türkiye’yi yüzlerce büyük projeyle donatmanın yanı sıra ülkemiz küresel bir güç olma yolunda önemli mesafe kat etmiştir. Özellikle salgına ve doğal afetlere karşı en hızlı şekilde hayata geçirdiğimiz önlemler, dış politikada ve bölgesel krizlerde süratle aldığımız aksiyonlar, her alanda yerlileşme ve millileşmeye yönelik cesaretle atılan adımlar yeni sistem sayesinde kaydedilen ilerlemenin somut neticeleridir” açıklamasında bulundu.
‘OTOMOBİL SATIŞLARI YÜZDE 28.1 ARTTI’
Oktay sorulara yanıt verirken, otomobil satışlarının, ekim-kasım döneminde bir önceki yılın aynı ayına göre yüzde 28.1 arttığını belirterek, “Beyaz eşya satışları 2022 yılı Ekim ayında yıllık yüzde 9.1 artış kaydetmiştir. Reel Kesim Güven Endeksi, 2022 yılı Kasım ayı itibarıyla eşik değerin üzerinde kalmaya devam ederek 101,3 seviyesinde gerçekleşmiştir. 2022 yılı reel GSYH büyümesinin OVP (2023-25) tahminlerine göre yüzde 5 seviyesinde gerçekleşeceği ve 2023-2025 dönemi için ortalama yüzde 5.3 olacağı öngörülmektedir. Bu süreçte net ihracatın büyümeye pozitif katkısının sürmesini bekliyoruz” diye aktardı.
2022 yılı Ocak-Kasım döneminde ihracatın, bir önceki yılın aynı dönemine göre yüzde 13.9 artış göstererek 231.2 milyar dolara yükseldiğini aktaran Oktay, “Yıl sonu itibarıyla 250 milyar doların üzerinde gerçekleşeceğini öngörüyoruz. Aynı dönemde ithalatımız ise yüzde 36,6 artış göstererek 331,1 milyar dolar olarak gerçekleşmiştir. 2022 yılı ihracatın, ilk 11 ayında bu rakam aşılarak 80 milyar dolara yükselmiştir. Yıl sonu itibarıyla 85 milyar doları aşacağı öngörülmektedir” dedi.
‘SEÇİM VE SAVAŞ BÜTÇESİ’ ELEŞTİRİLERİNE YANIT
Fuat Oktay, HDP’nin 2023 bütçesine yönelik ‘savaş bütçesi’ eleştirisine şöyle yanıt verdi:
“Daha önce Suriye’de ne işimiz var diye soranlara da aynı netlikte cevap vermiştik. Bölgemizde barış, refah, istikrar; ülkemizde demokrasi ve özgürlükler; sapasağlam, her türlü tehdide karşı dimdik duran bir Türkiye Cumhuriyeti ile mümkündür. Terör ve düzensiz göçün önlenmesi maksadıyla; kahraman Ordumuz, hudutlarımızın güvenliğini sağlamakta, yurt içi ve sınır ötesinde başta FETÖ, PKK/YPG ve DEAŞ olmak üzere tüm terör örgütlerine karşı ‘Ölürsem Şehit, Kalırsam Gazi’ anlayışıyla aralıksız mücadele etmektedir.
Kıbrıs dahil denizlerimizdeki hak ve menfaatlerimiz ile semalarımızı azim ve kararlılıkla korumaktadır. Geçmişte 15 Temmuz FETÖ hain darbe girişimini masum göstermeye çalıştınız, yetmedi, eli kanlı YPG’li teröristleri topraklarını savunan insanlar diye nitelendirdiniz, yetmedi, o arada toplanıp koltuk kapmaca oynadığınız 6’lı masanın altına başka tabureler getirip koydunuz, yetmedi. Artık gizli ortaklarınızı da açık ederek, milli güvenlikten açıkça ödün vermemizi bekliyorsunuz.”
Oktay, terörle Kürt düşmanlığını özdeşleştirmenin, Kürtlere yapılan en büyük ihanet olduğunu kaydederek, “Hain terör; terörü Kürt kardeşlerimizin ve milletimizin başına bela edenlerin de belası olacaktır. Belediyelerden bahsettiniz; kayyumların kamu kaynaklarının, milletimizin vergilerinin PKK/YPG’ye dağa gönderilmesini engellemesi ağrınıza gitti herhalde. Kayyumlarla milletin kaynakları milletimize, o şehrin sakinlerine gitmektedir. Zorunuza gitse de gitmese de tüm illerimizle, belediyelerimizle yerelden kalkınmaya devam edeceğiz” değerlendirmesinde bulundu.
UYUŞTURUCU İDDDİALARINA YANIT
Cumhurbaşkanı Yardımcısı Oktay, Kılıçdaroğlu’nun, uyuşturucu ve kara para iddialarına yanıt verirken, ‘ispat et’ çağrısında bulunarak şöyle dedi:
“Sayın Kılıçdaroğlu varlık barışı uygulamalarıyla uyuşturucu kaçakçılarıyla, baronlarıyla iş birliği yapıldığını Ülkemizin kara para cennetine çevrildiği ithamında bulundu. Kendi ülkesini uyuşturucu ve kara para aklamayla itham eden bir siyasi parti Genel başkanına cevap vermek bile zul. Kendisi uyuşturucu tehdidine seçim yaklaşınca ve biraz da siyaset sıkıntısı çekince vakıf olduğu için, bu acemiliğini de mazur görmek lazım. Ne yazık ki, bir süredir devlete attığı iftiraya, devletin polisine, jandarmasına, sahil güvenlik personeline, askerine, denizde karada havada bu mücadelede emek veren herkese, fütursuzca attığı iftiraya cevap veremeyeceği için, ispatlayamayacağı için, yaklaşık 4-5 yıllık sosyal medya dedikodularını buraya taşıdığını gördük.”
‘VARLIK BARIŞI’ İDDİALARINA YANIT
Oktay, Kılıçdaroğlu’nun, ‘varlık barışı’ ile ilgili iddialarına tek tek yanıt vererek, “‘Yurt dışındaki varlıklarınızı ülkemize getirin, kayıtlarınıza alın, bizde bununla ilgili vergi problemi çıkarmayacağız.’ Söylediğimiz bu. Varlık barışı uygulamaları kapsamında sadece, bildirim ve beyana konu edilen varlıklar nedeniyle bir vergi incelemesi ve vergi tarhiyatı yapılmaması imkanı sağlanmakta. Varlık barışı uygulaması ile bildirime veya beyana konu edilen varlıkların mevcut mevzuatımız ki buna kara para ile mücadele dahildir, çerçevesinde incelenmesinde ve gerekli yasal işlemlerin yapılmasında herhangi bir kısıtlayıcı hüküm yok” dedi.
Oktay, “Ortalığı bulandırmak, yasadışı işlemleri teşvik eden bir hükümet olarak bize iftira atmak en basit tabirle insafsızlıktır, milletimize ihanettir. Kaldı ki, bu kadar abarttığın varlık barışı kanununda bu yıl ülkemize gelen döviz tutarları karşılığı sadece 25,5 milyar TL (bu yılın ortalama dolar kuru ile 1,57 milyar dolardır.) Mücadelemizin genel verileri açısından, 2022 yılının ilk on ayında 200 bin operasyon olayda 255 bin şüpheliye yasal işlem yapılmıştır, 23 bin 419 narkotik şüphelisi tutuklanmıştır. 2022 yılında 1 ton 961 kilogram kokain yakalanması bile bu iddiaların alenen yalan olduğunu ortaya koymaktadır” açıklamasında bulundu.
Oktay, eleştirilere verileri açıklayarak yanıt verdi:
“Uluslararası ölçekte 15-64 yaş aralığında hayatında en az bir kez madde kullanan kişilerin oranı, Avrupa Birliği için yüzde 29, dünya geneli için yüzde 5,6’dır. Bu oran ülkemizde ise 2018 araştırmalarına göre yüzde 3,1 olarak tespit edilmiştir ve aynı oranda devam etmektedir. Terörle mücadele nasıl kırmızı çizgimizse uyuşturucuyla mücadele de aynı şekilde kırmızı çizgimizdir. Siz kara para aklamayı da uyuşturucu trafiklerini de o karanlık danışmanlarınıza sorun. İçişleri Bakanımız da Plan ve Bütçe Komisyonu’nda gereken cevapları vermiştir. Türkiye Cumhuriyeti devletinin ve bakanlarının uyuşturucuyla ilişkili olduğuna dair elinde bilgi veya bulgu olup da açıklamayan namerttir.”
Oktay, muhalefetin, Kur Korumalı Mevduat eleştirilerine, “KKM’nin bütçeye maliyeti aylar itibari ile azalmış ve kasım ayı içinde bütçeden herhangi bir aktarım yapılmamıştır. Borçlanma ve faiz ödemeleriyle ilgili temelsiz yorumlar yapıldı. Borç istatistiklerini nominal veriler üzerinden değerlendirerek analiz etmenin doğru bir yaklaşım olmadığı, değerlendirmenin gerçekçi ve karşılaştırılabilir olabilmesi için uluslararası literatürde olduğu gibi kamu borç verilerinin milli gelire oranının temel gösterge olarak kabul edilmesi önem arz etmektedir.
Bu kapsamda faiz harcamalarının milli gelire oranı 2002 yılından günümüze kadar ciddi bir azalış göstermiştir. Faiz harcamalarının milli gelire oranı 2002 yılında yüzde 14,3 iken, 2021 yılında yüzde 2,5’e kadar gerilemiştir. 2002 yılında faiz harcamalarının toplam harcamalardaki payı yüzde 43,2 iken, 20 yıllık dönemde yürütülen politikalar sonucunda Ocak-Ekim 2022 döneminde yüzde 11,5’e düşürülmüş; görüldüğü üzere, hangi açıdan bakılırsa bakılsın uygulanan ekonomi politikalarının en önemli başarılarından birisi bütçe üzerindeki faiz yükünün azaltılması olmuştur” dedi.
‘TÜRKİYE YÜZYILINA GÜÇLÜ BİR BAŞLANGIÇ YAPIYORUZ’
Fuat Oktay, CHP sözcüleri ve Genel Başkan Kılıçdaroğlu’nun, kabine üyelerine yönelik eleştirilerine de sert yanıt vererek şöyle dedi:
“100’üncü yılın bütçesiyle, Cumhuriyetimizin yeni yüzyılına, ‘Türkiye Yüzyılı’na güçlü bir başlangıç yapıyoruz. Bizim kadrolarımızı 3’üncü sınıf diye itham edenlere şahsım ve tüm kabine arkadaşlarım adına sesleniyorum. Senin tüm kadrolarına da, atadığın 70 kişilik toplama danışmanlarının tamamına da açıkça meydan okuyoruz. 2053, 2071 hedeflerimizi de dahil ettiğimiz ‘Türkiye Yüzyılı’ programımızda bu millete sözümüz, sevdamız, ahdimiz var.
Türkiye Yüzyılı; yerli milli sağlık teknolojileriyle, yüksek teknolojik cihazlarla donanımlı hastaneleriyle ve sağlıkta dijitalleşmeyle sağlığın yüzyılı, Otonom yol ve araçlar, ulaşımda bulut bilişim, data hub uygulamaları, depo otomasyonu ve yeşil mobilite ile ulaştırma ve altyapının yüzyılı, okullaşma oranı daha da artmış, artırılmış sanal gerçeklikle desteklenen mesleki eğitim kurumları, ar-ge merkezlerini de barındıran liseleriyle eğitimin yüzyılı, kendi enerjisini kendi üreten; sosyal konutlar ve yeşil koridorlarla örülü akıllı yerleşim alanlarıyla şehirciliğin yüzyılı olacak.
Türkiye yüzyılı vizyonumuzun öncelikli hedeflerinden birisi, ülkemizde huzurun kökleştirilmesidir. Güvenliğimize yönelik tehditler sınırlarımıza dayanmadan kaynağında bertaraf eden, yerli-milli teknolojilerle donanmış, etki alanı üç kıta, ilgi alanı ise bütün dünya olan bir milli savunma anlayışıyla stratejik güvenliğin yüzyılı olacak.”
CHP’DEN ‘VEYSEL FİLİZ’ SLOGANLARI
CHP’liler, Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay’ın konuşması sırasında, uyuşturucu ile yakalandığı iddia edilen eski diplomatın ismini ‘Veysel Filiz’ söyleyerek slogan attılar. CHP’liler, Fuat Oktay’ın da konuşmasını engellemeye yönelik girişimlerde bulundu. Oturumu yöneten Meclis Başkanı Mustafa Şentop sık sık uyardı.
CHP’nin, yurt dışına çıkarken eroinle yakalanan eski diplomat Veysel Filiz’in, Fuat Oktay ile olan fotoğrafını Genel Kurul’da göstermesine ilişkin açıklama yapan Oktay, “Kamuya açık bir toplantıda fotoğraf çektirmiş. Kendisini tanımam. Hiçbir irtibatım, herhangi bir konuyla ilgim yok. İşlediği veya karıştığı suç veya mahkeme konusunda hiçbir şahsı aramadım aramam, böyle bir şey söz konusu değil, bundan sonra da olamaz” dedi.
ATİLLA SERTEL’E KINAMA CEZASI VERİLDİ
TBMM Genel Kurulu’nda, bütçe görüşmeleri sırasında; CHP İzmir Milletvekili Atilla Sertel’e, AK Parti Samsun Milletvekili Çağatay Kılıç’a küfür ettiği gerekçesiyle, Meclis İçtüzüğü gereği ‘kınama’ cezası verildi. Meclis Başkanı Mustafa Şentop, kararı Genel Kurul’a teklif ederek, oylamaya sundu. Yapılan oylamada; kınama cezası kabul edildi.