NATO Dışişleri Bakanları Toplantısı kapsamında Romanya’nın başkenti Bükreş’te bulunan Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu Münih Güvenlik Konferansı’na katıldı.
Bakan Çavuşoğlu sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada, “Konferansın Bükreş toplantısında, Karadeniz güvenliğine yönelik güncel sınamaları ve atılabilecek adımları değerlendirdik” ifadelerini kullandı.
Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, NATO Dışişleri Bakanları Toplantısı’na katılmak üzere geldiği Romanya’da Aspen Enstitüsü 11’inci Bükreş Forumu’nda konuştu. Çavuşoğlu, Avrupa Birliği’nin (AB) birkaç üye ülke dışındaki ülkeleri, karar alma konusunda görmezden geldiğini ifade ederek, “Türkiye’nin başarısı Avrupa’nın da başarısı olacaktır. Başarısızlık bizim için bir seçenek değil” dedi.
Bakan Çavuşoğlu, Aspen Enstitüsü 11’inci Bükreş Forumu’nda yaptığı konuşmada, Avrupa Birliği’nin Ukrayna konusunda başlattığı Askeri Destek Misyonu’nda Türkiye’ye danışmadığını ifade ederek, “AB ve NATO içindeki birliği görmekten çok mutluyuz.
AB, Ukrayna için yeni bir güvenlik destek misyonu ilan etti ve bu misyonu başlatmadan önce Türkiye’ye danışmayı yine göz ardı etti. Dürüst olmak gerekirse, bunun bir parçası olmak bizim için önemli değil. Ama AB’nin birkaç üye ülkenin çıkarları nedeniyle stratejik görüşünü nasıl kaybettiğine dair bir örnek olarak verdim. İhtiyacımız yok diyorum çünkü bireysel olarak herkes bizim Ukrayna’yı ne kadar desteklediğimizi biliyor.
Elbette çatışmaların damgasını vurduğu bölgelerde güvenlik ve istikrar sağlayıcı olarak hareket etmeye devam edeceğiz. Türkiye’nin başarısı Avrupa’nın da başarısı olacaktır. Başarısızlık bizim için bir seçenek değil” dedi.
TÜRKİYE’NİN ARABULUCULUK POLİTİKASI
Bakan Çavuşoğlu, Türkiye’nin Ukrayna-Rusya savaşında izlediği arabuluculuk politikasına vurgu yaparak, müttefiklerin terörizm konusunda Türkiye’nin yanında olması gerektiğini belirtti. Çavuşoğlu, “NATO’nun 5. Maddesi 9 Eylül 2011’den sonra sadece bir kez devreye girdi. Müttefikler de terörün en çok hedef aldığı müttefik Türkiye’nin yanında yer almalıdır. Ukrayna’nın Kırım dahil toprak bütünlüğünü ve egemenliğini güçlü bir şekilde destekliyor ve Ukrayna’ya maddi desteğimizi sürdürüyoruz.
Aynı zamanda çatışma ve gerilimi kontrol altına almak için çeşitli adımlar atıyoruz. İstanbul Tahıl Anlaşması’nı sorunsuzca uygulamak ve uzatmak kolay olmadı. IAEA-Rosatom’un Zaporijya görüşmesi, esir takası ve tarafları Türkiye’de yüz yüze görüşmeler için ağırlamak da dahil olmak üzere diplomatik yoldaki müzakerelerdeki rolümüz için sadece birkaç örnek” ifadelerini kullandı.
“TEHDİTLER KONUSUNDA SEÇİCİ OLAMAYIZ”
NATO’nun tehditler konusunda seçici olamayacağının altını çizen Çavuşoğlu, “Avrupa-Atlantik güvenliğini güçlendirmek için sonraki adımlarımıza karar vermek üzere NATO Bakanları için buradayız. Ukrayna’daki savaş ve ardından ortaya çıkan gıda ve enerji krizi zayıflıklarımızı gösterdi.
Savaştan sonra Avrupa güvenlik mimarisinin temellerini yeniden keşfetmemiz gerekiyor. Tehdit nereden gelirse gelsin toplu bir yanıta ihtiyacımız var. İkincisi, tehditler konusunda seçici olamayız. Terörizm, Madrid’deki NATO Zirvesi’nde stratejik konseptte kabul edilen iki ana tehditten biridir” diye konuştu.
“İNSAN KAYIPLARI ARTTIKÇA, MÜZAKERE ZORLAŞIYOR”
Bakan Çavuşoğlu, savaşta insan kayıpları arttıkça müzakerelerin zorlaştığını belirterek, “Sadece kınamak sorunu çözemez. Bu nedenle, Ukrayna için barışı sağlamak için harekete geçmeli ve yaratıcı olmalıyız.
Türkiye olarak yapmaya çalıştığımız da tam olarak bu. Aslında savaşın ilk haftalarında iki Dışişleri Bakanını Antalya’da ve özellikle iki heyeti Mart sonunda İstanbul’da bir araya getirdiğimizde çabalarımız sonuç vermeye yakındı. İnsan kayıpları arttıkça, müzakere yoluyla çözüme ulaşmak zorlaşıyor. Savaş ve diplomasinin bile aynı anda birlikte gidebileceğine inanıyoruz” dedi.