Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, “Uçağımızla topumuzla SİHA’mızla teröristlerin tepesindeyiz. İnşallah en kısa sürede tankımızla askerimizle bizimle birlikte yol yürüyen ve yürüyecek olan dostlarımızla hepsinin kökünü kazıyacağız” dedi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Yusufeli Yeni Yerleşim Yeri’nde ‘Yusufeli Barajı ve HES, Yeni Bağlantı Yolları ve Tünelleri ile Yeni Yerleşim Bölgesi Açılış Töreni’ne katıldı. Törende Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın yanı sıra Tarım ve Orman Bakanı Vahit Kirişci, Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Adil Karaismailoğlu, Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Murat Kurum, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Fatih Dönmez ile çok sayıda kişi yer aldı.
Projelere ait video gösteriminin ardından kalabalığa hitap eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Hizmetlerimizin, yollarımızın, tünellerimizin ve yerleşim yerimizin; ülkemize, milletimize bilhassa da Yusufeli kardeşlerime hayırlı olmasını diliyorum. Yusufelili kardeşlerimiz, bu eserin ülkemize kazandırılması için doğdukları, büyüdükleri evlerini, iş yerlerini, geçmişlerini geride bıraktı.
Her ne kadar kendilerine daha modern evler, iş yerleri, yepyeni bir ilçe inşa etmiş olsak da bunların hiçbirinin Yusufelili kardeşlerimizin yaptıkları fedakarlığın karşılığı olmayacağını biliyoruz. Öncelikle her bir Yusufelili kardeşime; ülkemizin ve milletimizin geleceği için sergiledikleri takdire şayan fedakarlık sebebiyle şahsım, milletim adına şükranlarımı sunuyorum” diye konuştu.
‘YUSUFELİ SIFIRDAN KURULDU’
Yeni yerleşim alanına ilişkin bilgi veren Erdoğan, “Yeni Yusufeli; 2698 konut, 507 köy evi, 296 iş yeri, 37 dükkanlı bir sanayi sitesi, 25 yataklı hastane, ana sınıfından lisesine kadar 9 okul, yurt, spor salonu, 7 köy ayrıca tüm kamu ve hizmet binaları ile sıfırdan kuruldu.
Her türlü altyapısı ve üstyapısıyla oldukça ferah bir şekilde tasarlanan yeni Yusufeli, eskisinin 2 katı büyüklükte bir alana sahiptir. İlçenin ulaşım ihtiyacı için bünyesindeki 39 tüneli ve 21 köprüsüyle 110 kilometre yeni yol yapılmıştır. Bundan 20 yıl önce Türkiye’nin toplam tünel uzunluğu 50 kilometreyken, sadece Yusufeli’nde köy yollarındakilerle birlikte 62 kilometre tünel inşa ettik.
Yapılan yollara, Karadeniz Bölgesi’nin kuzey-güney aksındaki trafiğinde güvenliğini ve konforunu artırdık. Dikilen 20 bin ağacı, 75 binin üzerinde fidanı ve serilen 40 bin metrekareyi geçen çizimleriyle yemyeşil bir Yusufeli ortaya çıktı. Baraj gölü içinde kalan 800 bin metreküp verimli toprak da yeni yerleşim yerine taşınarak, ilçenin hiçbir imkanı heba edilmemiştir. Elbette böylesine devasa bir projede bazı eksikler olabilir, bunların da süratle giderileceğinde şüpheniz bulunmasın” dedi.
‘BURASI 1,5 YIL ENERJİYİ TEMİN EDER’
Baraj projesine ilişkin teknik bilgiler aktaran Erdoğan, “Yusufeli Barajı ve hidroelektrik santrali 100 katlı bir gökdelene denk olan 275 metre yüksekliğiyle ülkemizde ilk, dünyada da kendi sınıfında 5’inci sırada yer almaktadır. Kurulu gücü 558 megavat olan bu barajda üretilecek yıllık 1 milyar 900 milyon kilovatsaat enerji, ekonomimize senelik 5 milyar liralık katma değer temin edecektir.
Allah göstermesin; bir enerji sıkıntısı olsa sadece burası 1,5 yıl enerjiyi temin eder. Bu baraj aynı zamanda Çoruh Nehri’nin devamındaki Artvin, Deriner, Borçka ve Muratlı barajlarının en yüksek verimle çalışmasını sağlayacaktır. Su depolama kapasitesi 2,3 milyar metreküp olan Yusufeli Barajı’nın enerji üretim kapasitesi 2,5 milyon konutun veya 75 bin Togg otomobilinin enerji ihtiyacını tek başına karşılayacak düzeydedir” diye konuştu.
34 MİLYAR LİRALIK YATIRIM
Yatırım bedelinin 34 milyar lira olduğunu kaydeden Erdoğan, “Türkiye’nin en çetin coğrafyasında barajı, santrali, yeni yerleşimi ve yollarıyla birlikte 34 milyar liralık bir maliyetle dikkat edin buraya ne yatırdık biliyor musunuz? 34 milyar lira. Böyle bir yatırımla ‘Türkiye yüzyılı’na yakışır bir eseri, milli bütçeden karşılayarak Artvin’imize, Yusufeli’mize kazandırdık. Her aşaması kayda alınarak belgesel haline dönüştürülen barajımızın hikayesi, bu akşam TRT ekranlarında yayınlanacaktır.
Projesinden inşasına kadar tamamı yerli ve milli tasarımla projelendirme ile üretimle ortaya çıkan bu eserin gururu, milletimizin tamamına aittir. Böylesine devasa bir eserin, ülkemize kazandırılmasında emeği geçen bakanlarımızı, bakanlıklarımızı, kurumlarımızı, yüklenici firmaları, mühendisinden işçisine tüm çalışanları canı gönülden tebrik ediyorum” dedi.
‘KÜRESEL DÜZEYDE SÖZ SAHİBİ OLDUK’
“Türkiye bölgesel liderliği aşıp, küresel düzeyde söz sahibi olma konumuna gelmiştir” diyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle devam etti:
“Türkiye’nin son 20 yılında ülkemize kazandırdığımız eser ve hizmetlerle asırlık eksiklerini gidermekle kalmadık daha büyük hedeflere yöneldiğimiz geleceğe hazırladık. Hemen her konuşmamda 2002 Türkiye’siyle bugünkü Türkiye’nin mukayesesini yapmaya özen gösteriyorum. Tüm uzanan mukayeseli anlatım bazılarına sıkıcı geliyor olabilir. Az önce bir örneğini ifade ettim.
Bu ülkenin ilk 80 yılında sahip olabildiği toplam tünel uzunluğu 50 kilometreydi. Bugün sadece Yusufeli ilçemizin yeni yerleşimi için yaptığımız tünellerin uzunluğu 62 kilometreyi buluyor. Fark, bu kadar açık. Orada inşallah önümüzdeki sene toplam tünel uzunluğumuz, 720 kilometreye ulaşmış olacak. Hangi alana bakarsanız, bakın benzer şeylerde artışlar görürsünüz. Peki, bunca yatırımı, emeği ve çabayı niye gösterdik? Sizi seviyoruz, bu milleti seviyoruz. Bizim bu millete bir aşkımız var. Bu vatan, millet ve Türkiye için varız.
Türkiye ve Türk milletinin sevdalısı olarak bu yolda yürüdük, yürüyoruz. Üstelik sadece altyapıyla kalmadık. Demokrasimizi, hak ve özgürlüklerimizi geliştirmek için de destansı bir mücadele yürüttük. Halbuki bizde daha önceki 80 yılda yapılageldiği gibi günlerimizi sadece siyasi polemik ve lafla geçirip, hiç riske girmeden hayatımız sürdürebilirdik. Tam tersine ülkemizin demokrasi ve kalkınma atılımlarını gerçekleştirirken, önümüzde hangi tuzakların kurulduğunu en iyi sizler biliyorsunuz.
Bundan 11 yıl önce 2023 hedefleri sözüyle milletimizin huzuruna çıkarken birileri dudak bükmüş, kendi akıllarınca dalga geçmişti. Aradan geçen yıllarda her ne kadar birileri sürekli enerji ve vaktimizi heba etmek için çabalasa da Türkiye bölgesel liderliği aşıp küresel düzeyde söz sahibi olma konumuna gelmiştir. Çeyrek asır önce hayal dahi etmekte zorlandığımız demokrasi ve kalkınma standartları, bugün hayatımızın tabi birer parçasıdır.”
‘YENİ DÖNEMİN KAPILARINI ARALAMANIN EŞİĞİNDEYİZ’
Cumhurbaşkanı Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Dünyanın gündemine krizler ve bunların getirdiği ekonomik, sosyal ve siyasi sorunlar vardı. Buna karşılık ülkemizde yatımcıları, üretimi, istihdamı, turizmi, ihracatı, bunlardaki olumlu yükselişleri konuşuyoruz. Çünkü Türkiye artık bırakınız kendi bünyesinde ortaya çıkanları, küresel dalgalanmalar karşısında dahi güçlü duruş sergileyebilecek bir altyapıya sahiptir.
Ziyaret ettiğimiz ülkelerde, bize ülkemizin bu başarıyı nasıl yakaladığı soruluyor. Her ne kadar muhataplarımıza diplomatik cevaplar veriyor olsak da bu başarıyı milletimiz ile bir olmamıza borçlu olduğumuzu biliyoruz. Bir süredir doğrudan birlik ve beraberliğimizi daha çok hedef almalarının sebebi de budur. Bunu hazmedemiyorlar.
Aslında son 20 yıldır bunu defalarca vesayetle terörle darbeyle ekonomik tetikçilikle sosyal ve siyasi mühendislik çabalarıyla verebilen, hamdolsun her defasında başarısız oldular. Bu defa da başaramayacaklar. Çünkü artık tarihiyle ve toplumuyla barışık, siyasi ve ekonomik gücünün farkında, bölgesinde sözü dinlenen, dünyada itibar sahibi bir Türkiye var.
Şimdi ülkemizi bir adım daha öteye taşıyarak, hep beraber yeni bir dönemin kapılarını aralamanın eşiğindeyiz. Bu süreci de kazasız, belasız geride bıraktığımızda artık evlatlarımıza huzuru miras bırakacağımız ‘Türkiye yüzyılı’nın yolunu tümüyle açmış olacağız.”
‘DÖKÜLEN TEK DAMLA KAN BOŞA GİTMEYECEK’
Türkiye’nin markalaştığını vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle konuştu:
“Togg’u teknoloji ve markalaşma anlamında, Yusufeli Barajı’nı da altyapı konusunda ‘Türkiye yüzyılı’na girişin sembol projeleri olarak değerlendiriyorum. Bu kutlu mücadeleyi verirken, büyük ve güçlü Türkiye inşasını engelleme çabaları da her gün yeni tezahürleriyle kesintisiz sürüyor. Esasen bu topraktan asırlardır terör eylemi kılıfı altında sergilenen ihanete maruz kalmıştır.
Balkanlar’dan Kafkaslar’a kadar uzanan geniş bir coğrafyada örnekleri görülen bu ihanetlerin bedellerini belki biz de ödedik. Asırlardır bu ülkeye, millete ihanet edip de sonrasında iflah olan hiç kimse yoktur. Hala kapanmamış hesaplar belki olabilir ama onların görüleceği günler de mutlaka gelecektir. Önceki hafta İstanbul’da yaşanan bombalı saldırıyı da mertçe karşımıza çıkmaya yüreği yetmeyenlerin alçakça giriştikleri bir eylem olarak görüyorum.
Aralarında çocukların da bulunduğu 6 masumun hayatına mal olan bu alçak saldırıya cevabımızı; Irak ve Suriye’nin kuzeyindeki örgüt hedeflerini yerle yeksan ederek verdik. Kendilerini en güvenli hissettiği yerlerde, başına yağan bombaları hazmedemeyen terör örgütü bu defa sınır bölgelerimizdi sivil yapıları ve insanları hedef almıştır. Bu vesileyle Karkamış’ta hayatını kaybeden vatandaşlarımıza Allah’tan rahmet diliyorum. 4 yaşında şehidimiz, 22 yaşında öğretmenimiz rahmetli oldular. İnşallah bu kardeşlerimizin dökülen tek damla kanı dahi boşa gitmeyecek.
Ülkemiz sınırlarına ve vatandaşlarına yönelik saldırıların kaynakları bellidir. Bu bölgedeki teröristlerini her birinin kimliğini, yerini, sicilini biliyoruz. Aynı şekilde bu teröristleri kimlerin himaye ettiğini, silahlandırdığını, cesaretlendirdiğini de çok iyi biliyoruz.”
‘GÜVENLİK ÇİZGİSİNİ OLMASI GEREKEN YERE ÇEKTİK’
Terörle mücadeleye ilişkin de mesajlar veren Erdoğan, “Sabrımız, çaresizliğimizden veya kifayetsizliğimizden değil. Sabrımız; bir hukuk devleti olarak diplomasiye, yaptığımız anlaşmalara, ülke olarak bize verilen sözlere sonuna kadar riayet etme hassasiyetimizdendir.
Burada Yusufeli’nde açıkça ilan ediyoruz; Suriye sınırlarımızın güvenliğe kavuşturulması hususunda verdiğimiz her söze, yaptığımız her anlaşmaya riayet edip, üzerimize düşenleri ziyadesiyle yerine getirdik. Türkiye’yi harf oyunlarıyla terör örgütünün ismini değiştirerek, teröristlerin yanında kendi askerlerine görüntü verdirerek, oyalayacaklarını sananlar için yolun sonu gelmiştir” diye konuştu.
‘KÖKÜNÜ KAZIYACAĞIZ’
Cumhurbaşkanı Erdoğan, teröristlere yönelik kara harekatının yapılacağını da işaret ederek, “Artık bu saatten sonra bizim için tek bir ölçü ve sınır vardır; o da kendi ülkemizin ve vatandaşlarımızın güvenliğidir. Bu güvenlik nereden başlayacaksa, oraya kadar gitmek, en meşru hakkımızdır. En başta kendi güvenlikleri için binlerce kilometre öteden gelip, fütursuzca güç kullananların bu hakkımızı anlayışla karşılamaları gerekiyor. Irak ve Suriye sınırlarımızın bir kısmında bu güvenlik çizgisini olması gereken yere zaten çektik.
Halen sınırlarımıza ve vatandaşlarımıza saldırıların devam ettiği yerlerde de bu çizgi olması gereken yere kadar çekmemize kimse mani de olmaz, karşı da çıkamaz. Birkaç gündür uçağımızla topumuzla SİHA’mızla teröristlerin tepesindeyiz. İnşallah en kısa sürede tankımızla askerimizle bizimle birlikte yol yürüyen ve yürüyecek olan dostlarımızla hepsinin de kökünü kazıyacağız, bunu da böyle bilin” dedi.
‘SU MEDENİYETTİR’
Konuşmasında, hayatını kaybeden din alimi Prof. Dr. Raşit Küçük’e Allah’tan rahmet dileyerek ailesine ve öğrencilerine başsağlığı temennisinde bulunan Erdoğan, “Artvin Yusfeli Barajı ve Hidroelektrik Santrali’nin, Yusufeli ilçemizin yeni yerleşiminin bağlantı yolları ve tünellerinin hayırlı olmasını diliyorum.
Ülkemize bu eserin kazandırılmasında emeği geçen herkese tekrar şükranlarımı sunuyorum. Yusufelili kardeşlerime yeni ilçeleri ve evlerinin hayırlı olmasını temenni ediyorum. Su medeniyettir; burada sadece su olmayacak. Aynı zamanda enerji olacak ve güçlenerek Yusufeli ile Türkiye’ye ayrı bir güç katacağız” diye konuştu.
Konut ve iş yerlerinin anahtarını hak sahiplerine teslim eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, sahneden kurdele kesimi ile eserleri hizmete açtı.
YUSUFELİ BARAJI VE HES PROJESİ
Çoruh’un üzerine projelendirilip, temeli 26 Şubat 2013’te atılan, 275 metre gövde yüksekliği ile Türkiye’nin en yüksek, dünyanın 5’inci en yüksek barajı Yusufeli Barajı ile Hidroelektrik Santrali (HES) inşası tamamlandı. Yusufeli Barajı, 558 megavat kurulu gücüyle ülke ekonomisine yıllık 5 milyar lira katkı sağlayacak.
Projeyle; gövdesi, düşey ve yatay düzlemde kavisli şekilde tasarlanan dev gövdenin arkasında depolanan suyun potansiyel enerjisi, yıllık ortalama 1 milyar 888 milyon kilovatsaatlik elektrik enerjisine dönüştürülecek. 2 milyar 130 milyon metreküp su depolama hacmine sahip baraj; çevredeki diğer barajlara su kaynağı olmasının yanında rüsubatı önemli ölçüde tutarak taşkın riskini azaltacak.
Elektrik üretiminde 29 Mayıs 2023’te geçecek baraj; 2,5 milyonluk Türkiye’nin beşinci büyük kenti Antalya’nın enerji ihtiyacının yanında, yerli ve milli otomobil Togg’un 750 bin adedinin ihtiyacı olan elektriği de üretebilecek. Eyfel Kulesi’nden 25 metre kısa, 100 katlı bir gökdelen yüksekliğine sahip baraj; devasa gövdesiyle ise yükseklik bakımından Türkiye’de ilk, dünyada 5’inci sırada yer alıyor.
YENİ YERLEŞİM ALANI OLUŞTURULDU
İlçe merkezi ve 7 köyünün, baraj suları altında kalacak olması kapsamında, Yansıtıcılar mevkisinde, 24 milyon metreküp kazı ve 10 milyon metreküp dolgu ile oluşturulan 1,5 milyon metrekare alanda başlatılan çalışmalarla; yeni yerleşim alanları inşa edildi. 3 bölgede 10 etap halinde sürdürülen altyapı çalışmaları ile yeni yerleşim yerinde, hükümet konağı, emniyet, jandarma, adliye, ilkokul ve ortaokul, lise, müftülük, öğretmenevi gibi kamu binaları inşa edildi.
3 bin 205 konutun yanı sıra dağların eteklerinde oluşturulan yeni yerleşim birimlerinde ise yöresel mimaride, 2’şer katlı modern evler yapıldı. Tarım ve Orman Bakanlığı’nca yeni Yusufeli ilçesine 80 bini aşkın fidan dikildi. Sular altında kalacak ilçede, mezarlar da yeni yerleşim alanlarına nakledildi.
Toplamda 34 milyar lirayı bulan yatırım kapsamında; ilçenin yeni kara yolu ağında ise 3 kesim halinde 69,2 kilometrelik tüneller, köprüler ve viyadükler oluşturuldu. Toplam 39 tünel, 19 da köprü bulunan yeni yol ağında; ‘Şilenkar’, ‘Tekkale’, ‘Baraj’ ve ‘Yusufeli Merkez’ adli viyadükleri de inşa edildi. Projede, bölgedeki yerleşkelerin yola katılımını sağlayan 5 farklı seviyeli, 12 hemzemin olmak üzere toplam 17 kavşak da yer aldı.