Bitlis’te başıboş köpeklerin ısırmasının ardından kuduz tanısı konan 10 yaşındaki Mustafa Erçetin hayatını kaybetmişti. Veteriner Hekim Mehmet Kızılinler, ülkeyi derinden etkileyen olaya dikkat çekerek kuduz vakalarına karşı uyarılarda bulundu.
Eskişehir’de Veteriner Hekim Mehmet Kızılinler, kuduzun bütün memelilerde görülebilen viral bir hastalık olduğunu ifade etti. Ülkemizde yaban hayatı kaynaklı vakaların sık görüldüğünü belirten Kızılinler, “Kuduz, hayvan hastalıkları arasında en riskli rahatsızlıkların başında gelmektedir. Son zamanlarda farklı hastalıklar gündeme oturduğu için bu tür vakalar gündemden düştü. Dolayısıyla halkımız kuduz hastalığı konusunda bilinçsiz kaldı” dedi.
Hayvanlarda kuduz belirtilerini aktaran Kızılinler, “Hırçınlık, ağızda salyalanma, saldırganlık, sinir sistemiyle alakalı aşırı hassasiyet, sığırlarda aşırı bağırma gibi belirtiler kuduz hastalığını işaret ediyor olabilir. Özellikle hastalığın ilerleyen durumlarında hayvanın su isteyip de içememesine bağlı sudan korkma durumları görülebiliyor” dedi.
‘Kuduzun bir bulaşım sistemi var’
Kızılinler, “Kuduzun bir bulaşım sistemi var. Bunlardan en önemlisi, yaban hayatıdır. Yaban hayatında kurt ve tilki gibi hayvanlar ya direk insanı ısırarak bulaş yapabilir ya da ev ile çiftlik hayvanlarını ısırarak, bunlar üzerinden bulaşı sağlayabilir. Ülkemizde olmamakla birlikte bazı ülkelerde yarasadan da bu şekilde, kuduz vakaları geçtiği bilinmektedir.
Vücudumuzun herhangi bir yerinde yara varsa ve buraya kuduz hayvanın salyası temas ederse bulaşma olur. Kuduz bir hayvanla temas etmek, onun evden geçmesi ya da yakınında bulunmakla o hastalık geçmez.
Hastalığın kuluçka süresi oldukça uzundur. Burada erken teşhis çok önemlidir. Dolayısıyla herhangi bir şüphede hastaneye veya veterinere başvurmak gerekiyor. Özellikle ciddiyetin farkında olmayan çocukları bilinçlendirmek ve ısırılma vakalarında mutlaka kuduz aşısı yaptırmak şarttır” şeklinde konuştu.
Sokak hayvanlarının üremesi riski arttırıyor
Ülkemizde aşıları takip edilmeyen çok fazla sokak hayvanı olduğunu aktaran Kızılinler, “En büyük problem sokak hayvanlarının sokakta yaşaması değil, sokakta üremeleridir. Her geçen gün sayılarının artması sebebiyle Türkiye’deki risk sokak hayvanlarının sayılarıyla doğru orantılı.
Normal şartlarda ‘Hayvanları Koruma Kanunu’ çerçevesinde; hayvanlar belediye ekipleri tarafından toplanıp kısırlaştırılıyor. Ardından tüm aşıları yapılarak küpelenip tekrar alındığı yere bırakılıyor. Fakat her küpeli sokak hayvanının aşıları tam diyemeyiz, çünkü aşılanma süreleri geçebiliyor. Burada bir takipsizlik söz konusu.. Kuduz aşısının yıllık olarak tekrarı hayvanlar açısından çok önemlidir” dedi.
Türkiye’de kuduz alarmı
Kızılinler, hayvan sahiplerini uyararak, çip işlemi için son tarihin 31 Aralık 2022 olduğunu hatırlattı. Henüz yüzde 30 hayvana mikroçip takıldığını belirten Kızılinler, “Kimliklendirme sisteminin hala yerine oturmaması ülkemiz için dezavantajdır. Can dostlarımızın sokağa atılmasını önlemek ve gerekli sağlık işlemlerinin yerine getirilmesini sağlamak için bu işlem dikkate alınmalıdır.
Ayrıca, hala kurma mecburiyeti olmasına rağmen kısırlaştırma merkezi olmayan pek çok il ve ilçelerimiz var. Bu konunun acilen ele alınması lazım. Aksi takdirde sokak hayvanlarının sayısız üremesi, kuduz vakalarında artışa neden olabilir.
Türkiye’de önlemlerin alınmadığı takdirde kuduz vakalarının artacağını düşünüyoruz.. Kırsalda görülen vakalar kentlerde de görülmeye başlanabilir. Burada en büyük görev yerel yönetimlere düşüyor. Sokak hayvanlarının eksiksiz olarak kuduz aşılarını olması şart” diyerek konuşmasını sonlandırdı.