Senin hikayen hangisi? Önce anlaşalım; açmadıysan türküsünü okuma hikayesini.
Sizin var mı gel otur yanıma hallerimi söyleyim diyeceğiniz biri?
Bir çift selamına güvendiğiniz ?
Uzun uzun uzaklara baktıran bu şerde ne hayır var dedirten ya da bakıp bakıp şükrettiren dua ettiğiniz o yer…
Bazen bir ağaç bazen bir kaldırım bazen bir sokak ışığı o kalemi kağıda götüren hadi dedirten o sokak…
Belki bir umuda ya da hayal kırıklığına eşlik eden o türkü…
Kitabın ikinci sayfasının son cümlesi ya da o kitabın son sayfasındaki o kelime…
İç çekişlerimizi nereye sığdırdıysak işte tam orası…
Sen bu satırları okurken diye başlarmış eskiden yazılanlar,
Bu ne benim ne de kimsenin hikayesi aslında hepimizin hikayesi.
Söz vermiştim kendime şehrin gecesinde, yağmurunda, toprak kokusunda, herhangi bir kaldırımında yani kısaca her zerresinde. Tuttuğum sözlerin ve hatta bunu okuyorsan gerçekleşmiş bir hayalin ve belki de kaç anının şahidisin. En çok yazmayı sevmiştim düşlediğim o yerdesin.
Ve biliyorum ;
Yazdı diyecekler, o da yazmış diğerleri gibi diyeceğim o ki yazdıysa vardır bir bildiği. Adı karalamış işte bir şeyler olacak sonra herkesleştirecekler. Her cümleye bir anlam yüklemiş her anlamda bir cümle kurmuş diyecekler.. Demiştim ya hani duygusallık yaftası…
Peki
Senin türkün hangisi?
Yarıda bıraktığın o yol?
Ulaşamadığın hayal neydi?
Hangi hikayenin sonunu getirmedin?
Hangi derdin kahramanısın?
Sen en çok neyi özledin?
Şimdi düşün bakalım en çok kimin selamını bekledin?
Söylemiştim ya başında bu hepimizin hikayesi…