Romatem Bursa Hastanesi Başhekimi ve Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon Uzmanı Dr. Nurten Küçükçakır, “Yürüme bozukluğu yaşayan Parkinson hastaları VR teknolojisi ile yeniden adım atabilecek” dedi.
Parkinson hastalarının en büyük sorunlarından biri de hastalık nedeniyle oluşan yürüme bozukluğu. Türkiye’de ilk kez, Parkinson hastalarını evden çıkamaz, hatta evdeki günlük işlerini dahi yapamaz hale getirebilen yürüme bozukluğunun “VR (artırılmış / sanal gerçeklik) teknolojisiyle” rehabilitasyonuna yönelik bir çalışma gerçekleştirildi.
C-Mill adlı cihazla yürüme rehabilitasyonuna alınan Parkinson hastaları, birkaç hafta sonra tedavilerine kimsenin yardımı olmadan kendileri gelebilmeye başladı. Romatem Bursa Fizik Tedavi Hastanesi ile Bursa Şehir Hastanesi’nin Sağlık Bakanlığı onaylı yürüttüğü araştırma, bu alanda Türkiye’de ilk olma özelliği taşıyor.
Yürüme bozukluğu ile seyreden Parkinson hastalarının rehabilitasyonu için gerçekleştirilen yeni bir çalışma ile hastalar için umut olacak sonuçlar elde edildi.
Romatem Bursa Fizik Tedavi Hastanesi ile Bursa Şehir Hastanesi’nin Sağlık Bakanlığı onaylı olarak ortaklaşa gerçekleştirdiği çalışmaya dahil edilen hastalarda, C-Mill adı verilen ve VR yani sanal gerçeklik teknolojisi eşliğinde hastaların yürüme bandında görsel uyaranlarla adım atabildiği, hastadaki adım aralığı, yürümedeki bozukluklarını da tespit edebilen bir cihaz kullanıldı. 3 haftalık rehabilitasyon sonucu, evde bile yardıma ihtiyaç duyan Parkinson hastaları, birkaç hafta sonra otobüsle, dolmuşla “tek başlarına” hastaneye gelebilecek kadar düzeldi.
Çalışmayı yürüten ekipten Romatem Bursa Hastanesi Başhekimi ve Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon Uzmanı Dr. Nurten Küçükçakır, yürüme bozukluğu yaşayan Parkinson hastalarına umut olan bu yeni araştırmayla ilgili Demirören Haber Ajansı’na önemli açıklamalarda bulundu.
“PARKİNSON’DA İLK KEZ DENEDİK”
Dr. Küçükçakır, Türkiye’de sadece Ankara Şehir Hastanesi ile Romatem Bursa Fizik Hastanesi’nde bulunan C-Mill yürüme teknolojisinin sanal gerçeklik alanında geliştirilmiş yürüme bozukluğu olan hastalarda denge ve koordinasyon problemini gidermeye yönelik kullanıldığını anlatarak “ C-mill, hem nörolojik hem de ortopedik problemlerde kullandığımız bir nörolojik rehabilitasyon yaklaşımı. Özellikle inme, omurilik yaralanmalı hastalar, denge problemi olan ataksik hastalar, MS hastalarında ve kas hastalıklarında yürümenin iyileştirilmesi amaçlı bir hedef oluşturulur.
C-Mill’deki en önemli avantajlardan biri, hasta hem birebir egzersiz yapmış oluyor, yürüme eğitimi yapmış oluyor, hem de karşısındaki ekran ve altında bulunan ışıklı “Treadmill” tabanı ile sanal gerçeklik ortamıyla bir görsel geri dönüşüm de alarak denge ve koordinasyonunu çok daha iyi bir şekilde kuruyor. Biliyoruz ki Parkinson hastalığında da yürümede zorlanma, küçük adımlarla yürüme, yürüme kalitesinde azalma, postürde bozulma ve günlük yaşamda aktivitelerinin giderek kısıtlanması söz konusu.
İşte biz ilk kez merkezimizde, Bursa Şehir Hastanesi ile birlikte C-Mill robotik teknolojisinin, Parkinson hastalığında yürüme bozukluğu olan hastalarımızdaki etkinliğini göstermek amaçlı bir çalışma gerçekleştirdik. Bu araştırma bu konuda Türkiye’de ilk, dünyada da dördüncü çalışma” dedi.
“HASTANIN ADIM UZUNLUĞU ÜÇ KATINA ÇIKTI”
Yaklaşık 20 hastanın dahil edildiği çalışmanın detaylarını da anlatan Dr. Küçükçakır, şunları kaydetti: “Hastalarımızı iki gruba ayırdık. Bir grupta sadece klasik fizyoterapi yöntemlerini kullandık. Diğer gruptaysa sadece C-Mill yürüme robotunda yürüme eğitimi, yani yürümeye egzersizlerini aktif olarak yaptırdık. Yaklaşık 21 gün yani 21 seanslık bir süreç. Haftada 3 gün olacak şekilde ve her seans yaklaşık 50 dakika olacak şekilde bir protokol hazırladık. Şu an yaklaşık 17 hastamızı tamamladık.
Tabii ki ortak hedef, bunu oluştururken Parkinsan rehabilitasyonuna özel bir tedavi protokolü oluşturmak. Hastalarımızda başlangıca göre fonksiyonel anlamda gerçekten belirgin bir şekilde iyileşmeler oldu. Mesela bir hastamızda ilk geldiğindeki adım uzunluğu 27 santimetre iken sonrasında adım uzunluğu 88 santimetreye kadar çıktı. Biliyoruz ki Parkinson hastalarında en önemli sorun, adımların küçülmesi ile başlıyor. Buna bağlı denge koordinasyonu ve düşme atakları gerçekleşiyor. Bu da hastalarımızın bütün fonksiyonlarını bozuyor.
Bu çalışmada, hastalarımızın yürüme hızında, yürüme mesafesinde de ilerlemeler olduğunu tespit ettik. Mesela bir ‘time up to go’ yani oturduğu yerden kalkıp 3 metre ilerisine yürüme testi yaptık. İlk başta oturduğu yerden kalkıp 3 metreyi yürümesi 90 saniyeyi bulan hastalarımız C-Mill rehabilitasyon sonrası neredeyse 4-5 saniyede bunu yapabilir hale geldi.”
“DÜŞME KORKUSUNU BAŞTAN YENİYORLAR”
Çalışmaya katılan ilk 4 hastanın sonuçlarını geçtiğimiz aylarda İsviçre’de bir kongrede de sunduklarını ve hem nöroloji hem de fizik tedavi rehabilitasyon camiasında büyük heyecanla karşılandığını da anlatan Dr. Küçükçakır sözlerini şöyle noktaladı: “Bu 4 hastamızın da ortak noktası, artık evlerinin dışına bir destek olmaksızın, kimsenin yardımı olmaksızın çıkabilmeleri, rehabilitasyon süreçlerine kendi başlarına gelebilmeleri oldu.
Denge problemleri ve düşme atakları azaldı. Parkinson hastalarında meydana gelen yürüme bozuklukları, hastalarda bir düşme korkusuna sebep oluyor. Hem yürüme, hem denge bozuluyor. Bu anlamda C-Mill’in en önemli katkısı, ilk aşamada tedavi başlarken hastalarımızın vücut ağırlığını paraşüt sistemi ile robot destekli ve iki taraftan tutunmas fırsatı vererek kontrol altında tutabiliyoruz.
Bu şekilde hastalarımızın düşme korkusunu yenmiş oluyoruz. Düşme korkusunu daha baştan yenen hastaların tedaviye katılımları daha da artıyor. Buna ek olarak C-Mill’deki özellikle hem görsel, hem işitsel uyarılar sayesinde hastanın yürümesini daha rahat kontrol edebiliyoruz.”
“ARTIK KENDİ BAŞIMA HASTANEYE GELEBİLİYORUM”
Yaklaşık 2 ay süren C-Mill rehabilitasyonu sonucu evde kendi başına hiçbir işini yapamazken artık hastaneye kendi başına gelebildiğini anlatan 69 yaşındaki Parkinson hastası Hazel Öztürk ise şunları söyledi: “İlk seanslara hep eşimle geliyordum fizik tedaviye.
Fizik tedavim bitti sonra sonra kontrollerime tek başıma gelebilmeye başladım. Otobüse binerek, her yere gidebiliyorum, kendim gezebiliyorum, markete gidebiliyorum, market poşetlerimi kendim taşıyabiliyorum. Eskiden eşimle gelinlerim evde yardımcı oluyorlardı. Şimdi her şeyimi kendim yapabiliyorum.”